Haberin İngilizcesi için tıklayın
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden emekli Prof. Dr. Eser Köker, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile Halk TV arasında olduğu ifade edilen yayın anlaşmasının kamuoyuna açıklanmasını endişe verici olarak niteledi.
Köker, bir yayıncılık kuruluşunun bir siyasi parti ile ekonomik bir çıkar ilişkisinin bu denli apaçık ilanının basın ve ifade özgürlüğü önünde ciddi bir engel oluşturduğunu söyledi.
Demokratik rejimlerde siyasi iktidar sahiplerinin gizli sansür yollarına başvurmalarının giderek olağanlaştığı zamanlarda yaşadığımızı, daha önce kapalı kapılar ardında süren ittifakların saklanmayacak hale getirilmesinin ‘sevindirici’ bulunamayacağını, bunun bir aşırı ‘cüretkarlık’ belki de ‘pervasızlık’, ya da en hafif deyimiyle kamuoyuna saygısızlık olduğunu belirten Köker, “Seçim kampanyası boyunca muhalif kesimleri yanlış yönlendirme projesini adım adım uygulayan bir yayıncılık kuruluşu yurttaşlardan bir özürü bile esirgedi ve seçim gecesi kakafonik yayıncılık olarak adlandırılacak bir yayıncılık yapmakta sakınca bulmadığı gibi dudak uçuklatıcı bir tavrı olağanlaştırdı” dedi.
Köker, 14 Mayıs seçimlerinden hemen sonra Tuncay Özkan’la ilgili iddialara da değindi ve “Yayıncılık kuruluşlarını alıp satmada uzmanlığı olan Tuncay Özkan'ın parti içindeki sorumluluğunu seçim gecesi bir cümleyle bile açıklamayan bu yayıncılık kuruluşunun eylemleri hakkında konuşmayı özellikle bugün, 'Basın Özgürlüğü Günü'nde reddediyorum, konuşulmaya değmez buluyorum” diye konuştu.
(HA)