Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Örgütü, 25 yıldır ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan ve 36 aydır kendisinden haber alınamayan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun çözümü talepleriyle başlatılan "Büyük Özgürlük Yürüyüşü"ne destek amacıyla Esenyurt Meydanı’nda miting düzenledi.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, “Özgürlük ve Demokrasi Mitingi” için binlerce kişi bir araya geldi. Program kapsamında ilk olarak Adalet Nöbeti eylemini sürdüren anneler ile "Büyük Özgürlük Yürüyüşü"nde yer alan siyasetçi ve sivil toplum örgütü temsilcileri sahneye çıktı.
Ardından DEM Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi adayları Meral Danış Beştaş ile Murat Çepni kitleyi selamladı.
"Büyük Özgürlük Yürüyüşü"nün Van kolunda yer alan Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu’ndan (MED TUHAD-FED) Emine Kaya, Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’nin (CPT) Türkiye ziyaretine değindi.
Kaya, "Sizlerin de bildiği gibi CPT, Türkiye’ye geldi ancak İmralı’yı ziyaret etmedi. Halkların taleplerini dikkate aldığını iddia eden CPT’ye soruyoruz: Bu halkın taleplerini yerine getirecek misiniz? Halkın talebi Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasıdır. Bu yanlıştan dönülmesi gerekiyor. Onun için de CPT’nin rolünü oynaması gerekiyor” dedi.
Asrın Hukuk Bürosu: CPT’nin İmralı'yı ziyaret etmemesi kabul edilemez
Bayındır: Kürt halkının muhatabı bellidir
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ise konuşmasında, Kürtlerin tüm dünyada özgürlük mücadelesi için ayakta olduğunu belirterek, “Bugün özgürlük ve kazanma günüdür. Bugün ayağa kalma günüdür. Gün bizim günümüz. Devran bizim devranımız. Zindanlarda 3 aydır açlık grevi var. Bizim özgürlüğümüz için. Onlarca zindanda binlerce yoldaşımız açlık grevinde. Onlar zindanda, biz sokaklarda direniyoruz” dedi.
Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununun çözümünde muhatap olduğunu vurgulayan Bayındır, “Çok uzak değil. İmralı’da. Bu İmralı kapısını kıracağız ve çözümü sağlayacağız. Bu tecridi kabul etmiyoruz. Savaş ve düşmanlık istemiyorsanız bu tecridi kaldırın. Kürt halkının muhatabı bellidir. O da Sayın Öcalan’dır. Buradan İmralı'ya selam gönderiyoruz. Kürdistan’daki mücadelemiz başarıya ulaşacaktır. Yanlış hesaplar yapmayın. Kürtler kendi haklarını istiyor. Kürtler, muhataplarıyla sonunun çözümünü istiyor” diye konuştu.
Hatimoğulları: Tecrit, Türkiye’deki bütün halkların sorunu
Mitingde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Kürtçe ve Arapça kitleyi selamladı.
Hatimoğulları, İmralı tecridinin toplumun tüm kesimlerini etkilediğine işaret ederek şunları kaydetti:
“Bugün gençlerimiz göç yollarını tutuyorsa, bir arada bir arkadaşıyla yan yana gelip bir sosyal ve kültürel ortamı paylaşamıyorsa bilelim ki gençlerimiz özgür değil, onlar da tecrit altındadır. Bugün fabrikalarda işçiler, evlerine bir sıcak ekmek götürecek parayı bulamıyorsa, 7/24 çalışıp açlıkla karşı karşıya kalıyorsa ve eğer birlikte bir grev yapamıyorsa, bilelim ki işçi kardeşlerimiz de tecrit altındadır. Bilelim ki tecridi kaldırmak sadece Kürt halkının sorunu değildir. Türkiye’deki bütün halkların sorunudur. İşçilerin ve emekçilerin sorunudur, kadınların ve gençlerin sorunudur. Bu meydandan Türkiye’deki bütün halklara ezilen ve sömürülenlere çağrı yapıyoruz; gelin tecrit sistemini hep beraber ortadan kaldıralım. Tecrit demek hukuksuzluk demektir, hukuksuzluğun en karanlık dehlizlerini yaşamak demektir. Tecrit demek Kürt sorunundaki çözümsüzlüğün adıdır.”
“Halkların birliğini sağlayalım”
Ankara’ya çağrı yapan Hatimoğulları, “Kürt sorunu etnik bir sorundur, kimlik sorunudur, statü sorunudur. Ortadoğu’nun ve dört parça Kürdistan’ın sorunudur. Biz çağrılarımız çok yaptık. Gelin Türkiye’de barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözelim, Suriye’ye Irak’a da İran’a da bir model teşkil edelim. Gelin Kürt sorununu bu ülkede barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözelim, halkların birliğini sağlayalım” dedi.
“İmralı Cezaevi kapatılmalıdır. Tecrit sistemi yaşamın her alanında son bulmalıdır” diyen Hatimoğulları, Kürt sorunu başta olmak üzere bütün halkların ve inançların sorunlarının demokratik bir zeminde çözülmesi için mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.
Konuşmaların ardından Mezopotamya Kültür Merkezi (NÇM) sanatçısı Arhat sahne aldı. Miting, çekilen halaylarla son buldu.
(VC)