Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen AKP İstanbul İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye, nasıl binlerce yıllık devlet tarihi içindeki son halka ise AK Parti de bu büyük davanın günümüzdeki en önemli temsilcisidir." dedi.
Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre; Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
“AK Parti sıradan bir siyasi teşekkül değildir. Kendi nefsinin peşine düşen sadece kendi ajandasına, kariyerine, hesabına odaklanan kişilerden dava adamı olmaz. Gurur abidesi olanlardan dava adamı olmaz.
“Yaratılanı yaradandan ötürü seven bir davayız”
"Makamın gücüne, imkanlarına güvenerek gönül kıran, insanları rencide eden, vatandaşa tepeden bakan kibir abidelerinin bu davada yeri olmaz. Davası insan olan Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazasıyla, Boşnağıyla velhasıl şu anda 82-83 milyonuyla yaratılanı yaradandan ötürü seven bir davayız biz.
“Yolsuzluğu, haksızlığı, çalıp çırpmayı hiç saymıyorum bile. Bu tür vasıflardaki insanların kapımızdan içeri girmesi dahi bizim için zuldür.
"AK Parti gündem takip etmez, gündem belirler. İstanbul Türkiye'nin kaderini belirlemede bir numaralı şehirdir. İstanbul'un nabzını iyi tutarsak Türkiye'yi de yakalamış oluruz.
“Zulüm ile abad olunmaz”
"İftira ve yalan hızlı yayılır ama doğrularla karşılaştığında daha hızlı bir şekilde söner, gider. Fransa'nın şu anda hali ortada. Fransa'da her yer yanıyor, yıkılıyor. Niye? Zulüm ile abad olunmaz, onun için.
“Suriye’den çıkmayacağız”
"Dünyada hangi liderlerle görüştüysek hepsinin bize nasihatı çoğu zaman, 'Buradan (Suriye) ne zaman çıkacaksınız' söyledikleri bu. Bizim de kendilerine söylediğimiz şey şu, 'Sizin orada ne işiniz var. Bizim 911 kilometre sınırımız var, sizin sınırınız var mı? Yok.
"Peki 32-33 bin silahı, aracı, gereci, mühimmatı siz kime gönderdiniz? Teröristlere. Siz oraları terk etmedikten sonra, Suriye halkı da 'Teşekkür ederiz artık gidebilirsiniz' demedikten sonra biz buradan çıkmayacağız.
"Türkiye-Libya arasında bir mutabakat metni imzalandı ve bu mutabakat metni ile özellikle de deniz yetki alanlarının sınırlarının daraltılmasına yönelik anlaşma meclisimizden geçti ve ben de imzaladım böylece şimdi de Birleşmiş Milletler'e gönderildi.
"Şehir Üniversitesi Halk Bank'ı dolandırıyor"
"Bu Şehir Üniversitesi meselenin özellikle bir siyasi ayağında bizim olduğumuz, bir siyasi ayağında da malum zatın (Ahmet Davuoğlu) olduğu söyleniyor. Şunu çok açık ve net söylemek durumundayım. Her şeyden önce Şehir Üniversitesinin tahsisini Başbakanlığım döneminde yapan benim. Tahsisini yapan ben olduğuma göre, daha sonra malum zat Başbakan olunca bu tahsisi, Şehir Üniversitesine mülkiyet devrine dönüştürmüştür. Türkiye'de hiçbir üniversiteye tapu ile tapu devri, mülkiyet devri yoktur, olmamıştır.
"Yine bir başka isim o da Sayın Babacan var. Onun da imzası var bu işin altında. Başka kim var? Mehmet Şimşek var. Başka kim var? O zaman Ulaştırma Bakanı olarak Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun içinde olan Feridun Bilgin var. Hani bunlar dürüsttü ya... Dürüstlüğü bunlar kimseye bırakmıyordu. Ben bunu niye anlatıyorum? Kimin ne olduğunu yaptıklarıyla öğrenin diye. Bitmedi ve bunlar Halk Bankasını da dolandırmaya çalışıyorlar. Halk Bankasından bunlar kredi talebinde bulunuyorlar. Halk Bankası bunlara ciddi bir kredi veriyor fakat ödeme planlarında maalesef bunlar Halk Bankasına ödemelerini yapmıyorlar." (RT)