* Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rönesans Polat İstanbul Otel'de düzenlenen 6. Türk Tıp Dünyası Kurultayı'nda konuştu.
Suriyeli mülteciler konusuna burada da değinen Erdoğan, “Sığınmacıları insani şartlarda yaşatmanın gayreti içindeyiz. Bu hizmetleri paramız çok olduğu için veya mecbur olduğumuz için veriyor değiliz” diye konuştu.
Erdoğan, bugün BM Genel Sekreteri ile toplantısını olduğunu belirterek, “Projeleri takdim edeceğim. Diyeceğim ki, 'Uluslararası donörler toplantısı çağrısını siz yapın.' Oldu oldu, olmadı Tel Abyad'la Rasulayn arasında mülteciler şehrini veya şehirlerini biz kuracağız” dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar:
“Paramız çok diye hizmet vermiyoruz”
“Bu kadar kritik bir dönemde her an havan toplarının füzelerin atıldığı bir dönemde sağlıkçıların hastanelerde dur durak bilmeden bu hizmeti vermeleri her türlü takdirin üstündedir.
“Gıdadan barınmaya, eğitimden istihdama kadar her konuda ülkemizdeki sığınmacıları insani şartlarda yaşatmanın gayreti içindeyiz.
“Bu hizmetleri paramız çok olduğu için veya mecbur olduğumuz için veriyor değiliz. Tam tersine gelir bakımından bizden kat be kat ilerde olan ülkelerin sığınmacıları nasıl bir sefalete mahkum ettiğini sizler de görüyorsunuz.
TIKLAYIN - "Ya Hapis Yatarsın Ya Suriye'ye Gidersin"
“AB’den daha mı zenginiz?”
"Tarihimizden, kültürümüzden tevarüs ettiğimiz hasletlerimizin gereği olarak bu insani duruşu gösterdik, göstermeyi sürdürüyoruz. Asıl üzüntü verici olan ise bu mücadele tek başına bırakılmamızdır.
“Şu anda AB başta olmak üzere tümüyle bizim sadece sivil toplum kuruluşlarımıza STK'lar vasıtasıyla AB'den gelen destek bizim milli bütçemize değil, 3 milyar avro. Peki bizim yaptığımız yatırım 8,5 yılda yaptığımız harcama 40 milyar doları aşmıştır. AB'den biz daha mı zenginiz? Böyle bir durum mu var?
TIKLAYIN - Süleyman Soylu'ya Kaybolan 1,1 Milyar Euroluk AB Fonu Sorusu
“Paraya gelince ses yok”
“Suriye krizi boyunca neredeyse attığımız her adımda yalnız bırakıldık. Uzun uğraşlar ve fedakarlıklar neticesinde Suriye'de oluşturduğumuz güvenli bölgeler bugün ülkedeki en huzurlu ve yaşanabilir yerlerdir.
"Planlarımızı yaptık, projelerimizi hazırladık. Bunları BM Genel Kurulunda liderlerle yaptığım görüşmelerde kendilerine takdim ettim. Bakıyorlar kitapçığa 'Gayet güzel’ diyorlar. Peki para? Paraya gelince ses yok. Bunlar parasız olmaz. Bunu beraber yapacağız.
TIKLAYIN - Yaşam Hakkı Söz Konusuysa Sınırlar Konuşulmamalı
“Mülteciler şehrini biz kurarız”
“Yarın BM Genel Sekreteri misafirim olacak. Sabah beraber bir kahvaltımız var. Kendisine aynen bu programı, bu planı takdim edeceğim. Diyeceğim ki, 'Uluslararası donörler toplantısı çağrısını siz yapın.' Yaptınız yaptınız, yapmadığınız takdirde bu çağrıyı ben yapacağım.
“Oldu oldu, olmadı Tel Abyad'la Rasulayn arasında mülteciler şehrini veya şehirlerini biz kuracağız. Ben o zaman Adnan Polat'ın kapısını çalarım. 'Sayın Polat sen de burada bir şeyler üstlen.' deriz. O da hayrına... Bakın 'Tamam' dedi. Bizim insanımız böyledir, bu tür adımları atar.
“Biz etrafımızda sadece hayat görüyoruz”
“Bir damla petrolü bir damla kandan daha değerli kabul eden zihniyetin gözü Suriye'de ve dünyanın her yerinde kendi çıkarından başka bir şey görmüyor. Biz etrafımıza baktığımızda sadece insan, can, hayat görüyoruz. Diğerleriyle en büyük farkımız budur.
TIKLAYIN - "Devletler Bizim Adımıza Karar Vermesin"
“Sizler, 4 milyonu aşkın insana sadece sağlık hizmeti vermenin nasıl bir mali yüke karşılık geldiğini en iyi bilen kişilersiniz. Türkiye olarak bunun yanında sınırlarımız dışındaki 3 milyon kişiye de hayatlarını sürdürmeleri için destek sağlıyoruz.
“Kimin ne dediğine ve yaptığına bakmadan sınırlarımız içinde ve dışında bu hizmetleri vermeyi, mazlumların ve mağdurların ümit kapısı olmayı sürdüreceğiz.” (TP)