Yeni parti hazırlığındaki eski başbakan Ahmet Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında "yolsuzluk" suçlamalarıyla gündeme gelen Şehir Üniversitesi'nin 'arazi sürecini" Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu'yla konuştuk.
Yolsuzluk tartışmalarının odağında Şehir Üniversitesi'ne bedelsiz devredilen Kartal Cevizli’deki doğal sit ve arkeolojik sit özellikleri barındıran Tekel arazisi bulunuyor. İstanbul Mimarlar Odası'nın,Tekel arazisinin devriyle ilgili açtığı davaların sonucunda Danıştay, temmuz ayında bedelsiz arazi devri gerekçesiyle 'yürütmeyi durdurma' kararı aldı.
Üniversitenin bu araziyi ipotek gösterip Halkbank'tan kredi almış olması nedeniyle banka, Danıştay'ın kararını öne sürerek, önce üniversitenin kredi teminatlarını durdurdu daha sonra tüm bankalardaki varlıklarına tedbir koydu.
Muhcu: Arazi peşkeş çekildi
Süreci bianet’e anlatan Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, “Davutoğlu ve Erdoğan arasındaki siyasi hesaplaşmaya bu kamu arazisinin kurban edilmesi kabul edilemez” dedi. Muhcu, şunları aktardı:
“Cevizli kamusal alanı, yasalar, hukuk, mevzuat çiğnenerek Ahmet Davuoğlu’nun mütevelli heyetinde olduğu Bilim ve Sanat Vakfı’na peşkeş çekildi. Bunun başka adı yok.
“Söz konusu yer Tekel arazisi ve yapılarının olduğu bir alan. Aynı zamanda burası bir Cumhuriyet ve endüstri mirası, doğal sit ve arkeolojik sit alanı bölgesi.
“Bütün bunlardan kaynaklı olarak mimari ve tarihsel niteliğinin korunması ve kamusal niteliğine aykırı bir işlem yapılmaması gerekiyordu.
“Açıkça suç işlendi”
“Doğal sit alanı olan ya da mimari özelliklere sahip kimi kamu arazileri, ayrıcalıklı vakıflara tahsis edilmek suretiyle üniversiteye dönüştürülüyor. Cevizli Tekel arazinde önce 2009 yılında tahsis yapıldı. 2011 yılında bu tahsis işlemi devir işlemine dönüştü.
“Yaklaşık 286 bin metre kare kamu arazisi ve varlıkları tapusuyla birlikte bedelsiz olarak Şehir Üniversitesi’ne devredildi. Bu açık bir suçtur. Bütün bunlar yok sayılarak, Davutoğlu ve Erdoğan arasındaki siyasi hesaplaşmaya bu kamu arazisinin kurban edilmesi kabul edilemez. Bu nedenle muhalefet çevrelerindeki tartışmaların kapsamını doğru bulmuyoruz.
“Karar doğru ancak gecikmeli”
“Kimi çevreler, üniversitenin akademik kadrosunun niteliğini, Erdoğan karşıtlığı üzerinden tartışıyorlar. Buradaki açık gerçekler ortada, aslında yargının bunu çok daha önceden iptal etmesi gerekiyordu.
“Bugün bu sürecin siyasi bir hesaplaşma üzerinden götürüldüğü çok açık. Ama nedeni ne olursa olsun; yargının aldığı karar doğrudur, hukukidir ancak gecikmelidir. Bizim bu karara sahip çıkmamız gerekiyor.
“Kamu arazileri incelensin”
“Yargının bu kararıyla birlikte vakıflara devredilen kamu arazilerinin durumu incelemeye alınmalıdır. Bu arazilere yönelik yargının geçmişte aldığı fakat uygulanmayan kararların uygulamaya sokulması gerekiyor. Cevizli için verilen yargı kararının diğer kamu arazileri için emsal teşkil etmelidir. Bizler de sürecin takipçisi olmalıyız.
“Yurttaş hakkını yok saymayın”
“Erdoğan ve Davutoğlu arasındaki iktidar savaşı farklı şekillerde değerlendirilebilir. Fakat bütün bu değerlendirmeler yapılırken, kamusal alanlara varlıklara sahip çıkma mücadelesini, yurttaşların haklarına sahip çıkma mücadelesini yok saymış oluyoruz.
“CHP’nin desteği kabul edilemez”
“CHP’den bir heyetin destek amaçlı üniversiteye gitmesi asla kabul edilemez. Şehir Üniversitesi mağdur ediliyor algısı üzerinden bir takım yaklaşımlarla buradaki yağma aklanamaz. Ayrıca öğretim üyelerinin ve öğrencilerinin mağdur olacağı fikri üzerinden baktığımızda da böylesi bir durumun yaşanmaması için tedbirler alınabilir.
"Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) kanuna göre; vakıf üniversiteleri bir devlet üniversitesinin himayesinde kurulur. Şehir Üniversitesi de Marmara Üniversitesi himayesinde kuruldu. Yani bu süreci çözüme kavuşturmakla yükümlüdür. Buradaki öğrencilerin ve öğretim görevlilerinin mağduriyet yaşamaması için Marmara Üniversitesi elin taşın altına koymalıdır."
Arazi sürecinde neler oldu?*İstanbul Şehir Üniversitesi'nin kampüs olarak kullandığı, Kartal Dragos Tepesi yakınlarındaki eski Tekel arazisi 2001 yılında özelleştirme kapsamına alındı. *2008'de Ahmet Davutoğlu'nun kurucusu olduğu Bilim ve Sanat Vakfı, İstanbul Şehir Üniversitesi'ni kurdu. Üniversite Maliye Bakanlığı'na başvurarak 450 dönümlük arazinin 49 yıllığına kendilerine tahsis edilmesini istedi. (Alan henüz Maliye hazinesine devredilmemişti) *28 Kasım 2008'de Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı'yla Cevizli'deki 237 parsel (296.159,73 m2) Tekel'in vergi borçlarına karşılık Maliye Hazinesi'ne devredildi. *Tek Gıda İş Sendikası; devrin iptali için dava açtı. Danıştay, "yürütmeyi durdurma" kararı verdi. Ancak sendika davayı geri çekti. Devir süreci devam etti. *2009'da 237 parsel sayılı alan için İrtifak Hakkı İhalesi (bir eşya üzerinde hak sahibine o eşyadan yararlanma yetkisi sağlayan bir ayni hak) açıldı. İhaleyi tek katılımcı olan İstanbul Şehir Üniversitesi kazandı. * 2013'te Özelleştirme İdaresi arazinin İstanbul Şehir Üniversitesi'ne tahsis edilmek üzere Maliye Hazinesi'ne bedelsiz olarak devrine karar verdi. 2014'te Danıştay bu devri iptal etti. Özelleştirme Yüksek Kurulu 2015'te ise taşınmazın Şehir Üniversitesi'ne doğrudan devrine karar verdi. *Bedelsiz devir işlemine TMMOB Mimarlar Odası dava açtı. Danıştay 2016'da "yürütmenin durdurulmasına" ve 4 Temmuz 2019'da da "bedelsiz devir işleminin iptaline" karar verdi. |
Halkbank sürecin neresinde?
Şehir Üniversitesi, borçlarına karşılık arazinin bir bölümünü teminat göstererek Halkbank’tan kredi aldı. Üniversite bu krediyi “bütünüyle kampüs inşaatı için harcandı” olarak açıkladı.
Halkbank, Danıştay'ın yürütmenin durdurulması kararına da dayanarak önce üniversitenin kredi teminatlarını durdurdu sonra da tüm bankalardaki varlıklarına tedbir koydu.
Halkbank, 29 Kasım’da internet sitesinde yayımladığı açıklamada, özetle şöyle dedi: "Şehir Üniversitesi'nin kullandığı kredileri vadesinde geri ödemediğini, bu süreç içerisinde birçok defa ödeme kolaylığı sağlanmasına rağmen yükümlülüklerini yerine getirmedi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu süreçle ilgili “Halk Bankası'nı dolandırmaya çalıştı" demişti.
Şehir Üniversitesi ne diyor?Üniversitenin iddialara karşılık açıklaması özetle şöyle: "Dragos kampüs arazisinin İstanbul Şehir Üniversitesi'ne devri yürürlükteki yasalara uygun olarak yapılmıştır. "İstanbul Şehir Üniversitesi'ne Halkbank tarafından bankacılık mevzuatına uygun olarak kullandırılan yatırım kredisi, bütünüyle kampüs inşaatı için harcanmıştır. " Dragos Kampüs arazisi 2009 yılında Özelleştirme İdaresi tarafından Milli Emlak'a devredilmiştir. Milli Emlak da araziyi üniversiteye tahsis etti. 2013 yılındaki ek kararla bu tahsisin kapsamı ilave parsellerle genişletildi. *Tahsis kararına yönelik çeşitli sendika ve meslek kuruluşları tarafından 16 dava açılmış ve bu davaların 15'i üniversitemiz lehine sonuçlanmıştır. Ancak tahsis kararı 10.12.2014 tarihinde Danıştay 13. Daire tarafından iptal edilmiştir. *Dragos kampüs arazisi için ön-izin ve irtifak hakkı bedeli olarak toplam 12.581.195 TL İstanbul Defterdarlığı hesabına ödeme yapılmıştır. |
Erdoğan ne dedi, Davutoğlu ne yanıt verdi?
Erdoğan, 7 Aralık'ta Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda şunları söylemişti:
"Bu Şehir Üniversitesi meselenin özellikle bir siyasi ayağında bizim olduğumuz, bir siyasi ayağında da malum zatın (Ahmet Davuoğlu) olduğu söyleniyor. Şunu çok açık ve net söylemek durumundayım. Her şeyden önce Şehir Üniversitesinin tahsisini Başbakanlığım döneminde yapan benim. Tahsisini yapan ben olduğuma göre, daha sonra malum zat Başbakan olunca bu tahsisi, Şehir Üniversitesine mülkiyet devrine dönüştürmüştür. Türkiye'de hiçbir üniversiteye tapu ile tapu devri, mülkiyet devri yoktur, olmamıştır.
"Yine bir başka isim o da Sayın Babacan var. Onun da imzası var bu işin altında. Başka kim var? Mehmet Şimşek var. Başka kim var? O zaman Ulaştırma Bakanı olarak Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun içinde olan Feridun Bilgin var. Bunlar Halk Bankasını da dolandırmaya çalışıyorlar. Halk Bankasından bunlar kredi talebinde bulunuyorlar. Halk Bankası bunlara ciddi bir kredi veriyor fakat ödeme planlarında maalesef bunlar Halk Bankasına ödemelerini yapmıyorlar."
Erdoğan'ın yolsuzluk iddilarına sosyal medya hesabından yanıt veren Davutoğlu da şöyle dedi: "Bir arazinin üniversiteye tahsis edilmesi ile devredilmesi arasındaki tek fark zaten rayicin altında belirlenen bir yıllık kira bedelinden ibarettir. Devir işlemi tahsis bedellerinden kaçınmak ya da kamu arazisini mülk edinmek için değil, Danıştay'ın tahsis işlemini iptal etmesinden sonra yukarıda zikredilen yasaya uygun bir şekilde zorunlu olarak yapılmıştır. Devri yapılan arazinin eğitim dışında kullanılması zaten mümkün değildir ve üniversite amacının dışına çıkmamıştır."
TIKLAYIN-Erdoğan: Yolsuzluk Yapan Kapımızdan İçeri Giremez
TIKLAYIN-Davutoğlu'ndan Erdoğan'a Yolsuzluk Yanıtı: Komisyon Oluşturulsun (RT)