* Fotoğraf: Pixabay
İngiltere merkezli Cambridge Sürdürülebilirlik Komisyonu'nun raporuna göre, iklim değişikliğiyle mücadele için dünyanın en zenginlerinin yaşam tarzlarını köklü biçimde değiştirmeleri bir zorunluluk halini aldı.
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine dayandırılan raporda, dünyanın en zengin yüzde 1'lik kesiminin, en yoksul yüzde 50'nin iki katı karbon salınımına neden olduğu belirtiliyor.
Raporda "kirletici elit" olarak anılan en zengin yüzde 5'lik kesim, 1990-2015 yılları arasındaki karbon emisyonu artışının yüzde 37'sinden sorumlu.
Komisyonun raporunda, "Paris İklim Anlaşması hedefleri, özellikle de toplumun en zengin kesiminin yaşam tarzı ve davranışları üzerinde köklü değişiklikler olmadan başarılamaz" ifadeleri yer alıyor.
Davranış değiştirme çağrısı
Cambridge Sürdürülebilirlik Komisyonu'nun raporu, bireylerin çevreyle ilgili davranışlarını inceleyen 31 araştırmacı tarafından hazırlandı. Heyete, karbon salınımıyla mücadeleyi büyütmenin en etkili yolunu araştırma görevi verildi.
Raporu kaleme alan komisyon, SUV tipi araç kullananlara ve çok sık uçuş yapanlara davranışlarını değiştirme çağrısı yapıyor. Raporda ev izolasyonlarına da özel önem atfediliyor.
Raporun özel olarak zengin kesimlerin yaşam tarzını vurgulamasına ilişkin eleştiriler, karbon salınımını azaltmanın en iyi yolunun teknolojik gelişmelerle olacağını savunuyor.
TIKLAYIN - Sera gazı emisyonlarından en çok zenginler sorumlu
“Kirletici elin aşırı tüketimi”
Öte yandan raporun baş yazarı, Sussex Universitesi'nden Prof. Peter Newell, "Teknolojik iyileştirmelerden ve daha verimli ürünlerden yanayız. Ama daha güçlü bir eyleme ihtiyaç duyduğumuz da açık. Çünkü karbon salınımı gittikçe artıyor. Aşırı tüketimi kısmamız gerekiyor ve bunun en doğru başlangıç noktası, kirletici elitin aşırı tüketimi" dedi.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre, Prof. Newell en zenginlerin karbon salınımında en büyük etkiye sahip olduğuna işaret ederek, şunları söylüyor:
"Bu insanlar en sık uçuş yapan, en büyük arabaları kullanan ve en büyük evlerde oturan kişiler. Evlerini rahatlıkla ısıttıkları için izolasyonun iyi olup olmadığıyla pek ilgilenmiyorlar. Ancak isterlerse en iyi yalıtıma ya da güneş panellerine sahip olabilirler."
TIKLAYIN - Atmosferdeki karbondioksit rekor seviyeye ulaştı
“Az uçmak, az araba kullanmak”
Prof. Newell, iklim değişikliğiyle mücadelede herkesin ortak çabanın parçası olarak hissetmesi gerektiğini, zenginlerin daha az tüketmesinin örnek olmak bakımından önemli olduğunu kaydediyor:
"Uçak kullanımı çok fazla olan zenginler, çevreye verdikleri zararı ağaç dikme projeleri ve benzeri faaliyetlerle telafi etmeyi düşünebiliyor. Ancak bu projelerin ne kadar yararlı olduğu oldukça tartışmalı.
"Zenginlerin basitçe az uçması, az araba kullanması gerekiyor. Elektrikli bir SUV araca sahip olsalar bile bu, enerji sisteminde gedik açıyor."
İngiltere hükümetine çağrı
Komisyon, İngiltere hükümetine de iklim değişikliğiyle mücadelede atılması gereken bazı adımlar hakkında tavsiyede bulunuyor.
Raporda, İngiltere'de hükümetin, özel bir tüketim vergisi olan yolcu taşımacılığı vergisinin iptal edilmesi kararından geri dönmesi isteniyor. Bu vergi, 1994'ten beri uygulanan ve ilerleyen yıllarda iklim değişikliğiyle mücadele amacına yönelik bir uygulama.
İngiltere'de hükümete yöneltilen çağrılardan birisi de, yakın geçmişte geri çekilen "Yeşil Konut" hibelerinin yeniden düzenlenmesi.
- NOT: Söz konusu hibeler, düşük karbon salınımı hedefi için evlerde yapılacak iyileştirmeler için ev sahiplerine destek vermeyi amaçlıyordu.
Rapora eleştiriler
Muhafazakâr milletvekili ve uzmanlardan oluşan Muhafazakâr Çevre Ağı'ndan Sam Hall ise, raporda zenginlerin yaşam tarzına ilişkin vurgunun yer almasını eleştiriyor:
"Karbon salınımını azaltmanın adil biçimde olmasını vurgulamak doğru. Politikalar, çeşitli teşvik ve düzenlemeler yoluyla çevreci ekonomiye geçişi kolaylaştırabilir. Ancak ağır cezalar ve yaşam tarzı kısıtlamaları yerine yeşil teknolojileri özendirmek, kamuoyu desteğini almak bakımından daha elverişli ve etkili görünüyor."
Prof. Newell ise mevcut siyasi yapıların, zengin şirketlere ve kişilere, yaşam tarzlarını muhafaza etmek için lobicilik yapma imkanı sunduğu görüşünde.
OXFAM araştırmasına benzer sonuçlar
İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam’ın Eylül 2020’de yayımladığı ve 1990-2015 yılları arasındaki sera gazı emisyonlarını gelir gruplarına göre mercek altına aldığı araştırmasının sonuçları da benzer verileri ortaya koymuştu.
Araştırma, iklim değişikliğine yol açan sera gazı emisyonlarından, en çok dünyadaki zenginlerin sorumlu olduğunu göz önüne sermişti. Buna göre, dünya nüfusunun yüzde 1'lik en zengin kesimi, yüzde 50'lik yoksul kesimin iki katından fazla sera gazı emisyonuna neden oldu.
1990-2015 yılları arasında dünyadaki toplam sera gazı emisyonunun iki kat arttığına işaret edilen araştırmada, bu artışta şimdiye kadar düşünüldüğü gibi orta sınıfın değil, özellikle dünya nüfusunun en zengin yüzde 10'luk kesiminin rol oynadığı kaydedildi.
(TP)