Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 220/6. maddesi uyarınca "PKK'ye üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemekten" yargılanan ve 17 aydır tutuklu bulunan Marmara Üniversitesi gazetecilik bölümü öğrencisi Emine Akman'ın Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dördüncü duruşmasından da tahliye kararı çıkmadı. Savcı mütalaasında 11 yıl hapis isteminde bulundu, duruşma ertelendi.
14 Ağustos 2011'de Ataşehir'de bir arkadaşının evine giderken gözaltına alınan Emine Akman Bakırköy Kadın Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor. İddianamesi sekiz ay sonra hazırlanan Akman davasının ilk duruşması 16 Nisan 2011'de görüldü; avukatı Hüseyin Boğatekin bu duruşmada delillerin, polis tutanağı ile teşhisi imkansız bir fotoğraftan ibaret olduğunu söyledi.
Fotoğrafın Adli Tıp Kurumu'na yollanarak, o kişinin Emine olup olmadığının tespit edilmesini istediler. Mahkeme bu talebi kabul etmedi.
Çağlayan Adliyesi önünde"Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz, zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük" sloganları atıldı. Emine Akman'a destek için orada bulunan, Newroz davasından beş gün önce tahliye edilen öğrencilerden Yiğit Can Yirmibeş, "Emine'yi de alacağız. Türkiye sosyalistlerine, Kürdistan devrimcilerine açık alanda siyaset yaptırmıyorlar, savcılara cüppe, polise üniforma çıkarttıracağız, halkımızla iç içe olacağız" dedi.
Bir sonraki duruşma 21 Şubat 2013 Perşembe günü saat 15.00'a ertelendi.
"Öğrenciye, avukata, gazeteciye kelepçe"
Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi adına basın bildirisini okuyan Burak Barın, dördüncü duruşmaya varıldığını ancak davada ilerleme kaydedilmediğini belirtti.
"Tutuklu yargılanmasını gerektiren hiçbir sebep olmamasına rağmen Emine, temelsiz, dayanaksız bir suçlama nedeniyle, 17 aydır eğitim hakkından da mahrum bırakılıyor. Üniversitelerde sınav dönemine girildiği bu günlerde, tutuklu öğrencilerin en temel hakları olan eğitim hakkından yoksun bırakılmaları yetmezmiş gibi, sınavlara girme talepleri de üniversite yönetimlerince keyfi, hukuksuz bir biçimde reddediliyor.
"Emine Akman ilgisi olmayan bir olay sebebiyle, sadece olay yerinden geçtiği ve 'olağan şüpheli' yani Kürt olduğu için işkenceye maruz kalmış, özgürlüğü elinden alınmış ve eğitim hayatı sekteye uğratılmıştır.
"Bunlar, Emine Akman davasında baştan beri değişmeyenlerdi. Peki bu süre içerisinde ne mi değişti? Tutuklu bulunan tıp öğrencileri ve Newroz tutukluları serbest bırakıldı ama sevinmeyelim, onların yerine misliyle öğrenci tutuklandı. ODTÜ direnişine katılan, direnişe destek eylemi yapan, iktidar yanlısı rektörleri protesto eden onlarca öğrenci tutuklandı. Bu da yetmedi, o öğrencileri savunan devrimci avukatlar da tutuklandı.
"Eylem yapan öğrenciye kelepçe, o öğrenciyi savunan avukata kelepçe, onların haberini yapan gazeteciye kelepçe, onları temsil eden vekillere kelepçe... Bizler adaletsizliğin son bulması ve tüm tutuklu öğrencilerin serbest kalması, baskı rejiminin sona ermesi talebimizi bıkmadan, ısrarla, daha yüksek sesle tekrar etmeye devam edeceğiz." (BA/DK/EKN)