Fotoğraf: Hale Güzin Kızılaslan / csgorselarsiv.org
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Antalya Elmalı'da iki çocuğun cinsel istismarı çizdikleri resimlerle anlattığı davada annenin ve üvey babanın adli kontrolle serbest bırakılmasına tepki yağıyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da Elmalı davasında tahliye edilen anne ve üvey baba için sonraki duruşmalarda tutuklama talebinde bulunduklarını ve hukuki süreci takip ettiklerini açıkladı.
Öte yandan sosyal medyada da pek çok kişi #elmalıdavası etiketiyle olaya tepkisini gösteriyor.
Bakanlığın açıklaması şöyle:
"Antalya Elmalı'da gerçekleşen iki kardeşin istismar edilmesi olayı ile ilgili aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği duyulmuştur:
06.05.2020 tarihinde iki kardeşin istismara uğradığı şüphesi oluşması üzerine konu kolluk güçlerine intikal ettirilmiştir. İlk görüşmenin Çocuk İzlem Merkezimizde yapılmasının ardından çocuklarımıza psikososyal destek verilmeye başlanmıştır.
Yargılama sürecinin başlaması ile birlikte Bakanlığımız davaya müdahil olmuştur. 16.10.2020 tarihinde gerçekleştirilen ilk duruşmada anne ve üvey baba tutuklanmıştır.
05.01.2021 tarihinde gerçekleştirilen üçüncü duruşmada sanıkların tahliyesine karar verilmiş, Bakanlığımız avukatları karara itiraz etmiştir.
05.03.2021 tarihinde gerçekleştirilen duruşmada Bakanlığımız avukatları sanıkların tutuklanması talebinde bulunmuştur.
21.05.2021 tarihindeki duruşmada ise Bakanlığımız avukatları sanıkların tutuklanması talebini yinelemiştir.
Bu travmatik süreçte çocuklarımızı ihtiyaç duydukları sosyal hizmet modellerimiz ile desteklemeye devam ediyoruz.
Faillerin mümkün olan en ağır cezayı alması için devam eden hukuki süreçte çocuklarımızın üstün yararı gözetilerek Bakanlığımızca yakın takibimizi sürdüreceğiz."
Antalya Barosundan açıklama
Konuya ilişkin açıklama yapan Antalya Barosu, "Basın ve kamuoyunda "Elmalı Davası" olarak bilinen, 6 ve 10 yaşlarındaki iki çocuğumuzun istismar edildikleri iddiasıyla görülen dava, Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi tarafından soruşturma aşamasından bu yana takip edilmektedir" dedi.
Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya da ilk celseden itibaren müdahil olunduğunu belirten Antalya Barosu, yargı sürecini şöyle anlattı:
"Duruşmalar titizlikle takip edilmektedir. Şu ana kadar 5 duruşma yapılmış olup, sanıklar 16/10/2020 tarihli celsede tutuklanmış, 05/01/2021 tarihli celsede tahliye edilmişlerdir. Yargılama sürmesine karşın, sanıkların beraat ettiklerine yönelik paylaşımlar üzerine bilgilendirme gereği duyulmuştur.
Sonraki duruşma 17 Eylül'de
"Bir sonraki duruşma 17 Eylül 2021 tarihinde yapılacaktır. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da, çocukların üstün yararı, ikincil ve yeni mağduriyetler yaşamamaları, adalete ve gerçeklere ulaşma amacıyla çocuk hakları mücadelesi yapacağımızı, bu duyarlılıkla hareket edeceğimizi bilgilerinize sunarız."
İstismar belgelerle kanıtlandı
Davayı takip eden UCİM Başkanı Saadet Özkan: "Çocuklar bağıra bağıra konuştu ama istismarcılar sokakta aramızda. İstismarcılar Elmalı Davası'nda tahliye edildi ve sanıkların yüzlerindeki o ifade çocuklara ihanetti. Heyete anlattık ama çaresiz kaldık" dedi.
Duruma sonrası adliye önünde yaptığı açıklamada ise şunları söyledi:
"6 yaşında ve 8 yaşında iki çocuk sistematik şekilde anne, üvey baba ve akrabaları tarafından istismara uğradı. Bu çocukların yaşamları korunmasaydı belki de cesetleri bir yerde bulunacaktı. Balıkesir ve İstanbul adli tıp, Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi Sosyal Hizmet uzmanları çocukların cinsel istismara maruz kaldığını belgeledi. Ama bugün o istismarcılar aramızda geziyor. Hep belgeler toplandı deliller karartılama ihtimali yok deniyor, peki bu çocuklar güvende mi?"
Ne olmuştu?
2020'de babaanne G.S., iki torunun cinsel istismara maruz kaldığı iddiasıyla Balıkesir'de savcılığa başvurdu. Babaanne eski gelini Merve A., kocası Rahmi A. ile gelininin erkek arkadaşlarından şikâyetçi olmuştu. Soruşturma başlatan savcılık, çocukların ifadelerini almıştı.
6 Ocak 2021'de gerçekleşen üçüncü duruşmada, tutuklu anne ile üvey baba yargılandıkları Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nce tahliye edilmişlerdi.
(AÖ)