Eğitim Reformu Girişimi (ERG), 18 Aralık’ta TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2018 yılı bütçe tasarısını değerlendirdi.
ERG tasarı üzerindeki incelemesini “eğitime erişim ve niteliği güçlendirilmesine yönelik ihtiyaçlar” doğrultusunda yaptı.
Okul başına düşen ödenek teklifleri farklı
ERG değerlendirmesinde tüm çocukların nitelikli eğitime erişimi için ihtiyaçları gözeten, farklılıkları dikkate alan, eşitlikçi bir bütçe hazırlanması ihtiyacının devam ettiğini belirterek şu noktalara dikkat çekti:
* 2019’a kadar hedeflenen okul öncesi eğitime erişimin yaygınlaşması ve tüm okullarda tam gün eğitime geçilmesi için bu kademelerde yatırımları kapsayan sermaye giderleri ödeneğinin iyileştirilmesi gerekiyor.
* MEB bütçe ödeneği teklifinin yüzde 31’i ortaöğretim okullarına ayrılıyor. Ancak okul türlerine göre öğrenci başına düşen ödenek teklifleri oldukça farklılaşıyor.
Ödeneğin GSHY’ye oranı azalıyor
* MEB bütçe ödeneğinin merkezi yönetim bütçesine oranı 2007’den itibaren (2010 yılı hariç) yüzde 10’ün üzerinde olsa da son iki yıldır azalıyor. Yani kamu bütçemizin daha düşük bir oranı MEB’e ayrılıyor.
* Tasarıya göre, 2018 yılı için öngörülen MEB bütçesi ödeneğinde, 2017 bütçe ödeneğine göre yaklaşık yüzde 8,8’lik bir artış öngörülüyor. 2017 bütçe ödeneği enflasyon dikkate alınmadığında 2016’ya göre yüzde 11,4 artmış görünüyor; ancak enflasyon dikkate alındığında artış yüzde 1,4. Benzer bir enflasyon ile, 2018 bütçe ödeneğinin 2017’ye göre yüzde 1-2 aralığında artacağı tahmin edilebilir. Dolayısıyla büyük bir artıştan bahsedemiyoruz.
* MEB bütçe ödeneğinin son iki yıldır “bir ekonomide belirli bir dönemde tüm mal ve hizmetlerin parasal değerlerinin toplamı” olarak tanımlanan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) oranı da azalıyor.
Sermaye giderlerine ilişkin MEB bütçe ödeneğinin harcamaları
* Yaklaşık 92,5 milyar TL olan 2018 yılı MEB bütçe ödeneği teklifinin 72,9 milyar TL’si (yüzde 79’u), okul öncesi kurumlar, ilköğretim okulları ve ortaöğretim okullarına ayrılıyor.
* 2006’dan beri yapılan yatırımlarla ilgili olan sermaye giderleri ödeneğinin kademelere göre dağılımına baktığımızda yatırım ihtiyacının fazla olduğu ilköğretim düzeyine ayrılan ödeneğin yüzde 99 arttığı görülüyor. Bu durum, derslik ihtiyacının tamamen giderilemese bile azaltılacağına işaret ediyor.
Okul öncesi eğitime ayrılan ödenek yetersiz
* Bütçede daha fazla artışa gereksinim duyulan alanlardan biri okul öncesi eğitim. Önceki yıla göre %32’lik bir artış olsa da, okul öncesinin tüm çocuklar için zorunlu ve parasız olması hedefi için bu yatırım ödeneği yeterli olmayabilir.
* 2018 yılı toplam MEB bütçesi ödeneğinin %31’inin ortaöğretim okullarına ayrılması öngörülüyor. Bütçe ödeneğinin bir önceki yıla göre değişimine bakıldığında ise, 2017 bütçe ödeneğine göre artış genel ortaöğretimde yüzde 39, mesleki ve teknik ortaöğretimde yüzde 39, imam-hatip liselerinde yüzde 96.
Okul türlerine göre bütçenin dağılımı
* Ortaöğretimde okul türlerine ayrılan bütçe ödeneği ile bu okul türlerinde öğrenim gören öğrenci sayısı karşılaştırıldığında, okul türlerine göre dengesiz bir bütçe ödeneği dağılımı olduğu anlaşılıyor.
* İmam-hatip liselerinde öğrenci başına düşen bütçe ödeneği teklifi 12 bin 707 TL iken genel ortaöğretim okullarında bunun ancak yarısı kadar (6153 TL) olduğu görülüyor.
* Bu gösterge, önümüzdeki yıl imam-hatip liseleri ile mesleki ve teknik liselerin öğrenci başına düşen kaynak aktarımı bakımından Anadolu liselerinden daha öncelikli bir duruma geleceğine işaret ediyor. Aynı zamanda bu veri, imam-hatip lisesi sayısının artacağının bir göstergesi olarak da kabul edilebilir.
Suriyeli çocukların eğitimi
* Türkiye’de yaklaşık 350 bini devlet okullarında, 268 bine yakını ise geçici eğitim merkezlerinde (GEM) olmak üzere 620 bine yakın Suriyeli çocuk öğrenim görüyor. Okul çağındaki yaklaşık 360 bin Suriyeli çocuk ise okul dışında.
* MEB’in 2018 bütçe tasarısında Suriyeli çocukların eğitimi için ne kadar bütçe ödeneği ayrılacağına ilişkin bilgi bulunmuyor.
Dünyada eğitime ayrılan bütçe
* OECD verilerine göre öğrenci başına 6 ile 15 yaş arasında yapılan kümülatif eğitim harcamasının 50 bin doların altında kaldığı ülkelerde, eğitim harcaması ile akademik başarı arasında anlamlı bir ilişki bulunuyor. Türkiye’de bu harcama 32 bin 752 dolar.
Talepler
* Öğrenci başına düşen bütçe ödeneğinin kademelere ve okul türlerine göre dengesiz olduğu görülüyor.
* Bütçenin verimli ve etkili kullanılması, bütçeyle ilgili izleme ve değerlendirmelerin kamuoyuyla saydam biçimde paylaşılması gerekiyor.
* Yalnızca izleme ile sınırlı olmayan bir katılımcılığın bütçe hazırlık sürecinde yaşama geçmesi, bütçe ihtiyaçlarının tartışılabileceği ortamların sağlanması, katılımcı ve kapsayıcı bir bütçe hazırlanması için değerli olacaktır. (TP)