Haberin İngilizcesi için tıklayın
Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlamasıyla yargılanan iki akademisyene daha 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde (ACM) İstanbul Teknik Üniversitesi’nden akademisyen Dr. Stefo Benlisoy ve Özyeğin Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Yasemin Gülsüm Acar’ın bugün görülen ikinci duruşmalarında ceza kararı çıktı.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği takdirde, kişi aynı suçu beş yıl içinde tekrarlamadığı takdirde hüküm ortadan kaldırılıyor. Ceza Muhakemesi Kanunu madde 231’deki düzenlemede şu ifadeler öne çıkıyor. “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.” |
32. ACM’de Boğaziçi Üniversitesi’nden araştırma görevlisi Hazal Halavut’un, 37. ACM’de akademisyen Y.A.’nın ilk duruşmaları görüldü, duruşmalar ertelendi.
Akademisyen Yargılamaları'nda verilen cezalara buradan ulaşabilirsiniz.
İmzacı akademisyenlere yönelik davalar, 5 Aralık 2017'de başladı. 12 Nisan itibariyle 188 akademisyenin ilk duruşmaları görülürken içlerinden 12 kişinin davasında karar açıklandı.
12 akademisyen için de 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Galatasaray Üniversitesi’nden Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel’in cezası dışında bütün cezalarda hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Akademisyen Yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
“Yüz kuşkudan delil oluşturulamaz”
Barış için Akademisyenler 2018-04-12 Basın Açıklaması (Prof. Michael Taussig ile), Çağlayan from Can Candan on Vimeo.
* Video: Can Candan. Duruşma öncesi Barış İçin Akademisyenler'in basın açıklamasına Columbia Üniversitesi'den Michael Taussig de katıldı. Açıklamada 10 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi ile barış akademisyeni Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu'nun tutuklu olduğu hatırlatıldı.
Evrensel'den Cansu Pişkin'in haberine göre Stefo Benlisoy’un duruşmasında mahkeme, Benlisoy’un avukatlarının celse arasında soruşturmanın genişletilmesi ve delillerin toplanması yönündeki taleplerini, esasa etkili olmayacağı ve yargılamayı sürüncemede bırakacağı gerekçesiyle reddetti.
Benlisoy’un avukatlarında Ali Soydan esasa ilişkin savunmasında, “Mahkemenin yargılanan diğer akademisyenler hakkında verdiği kararları biliyoruz. Bu durum savunma hakkı ve adil yargılama açısından sorunludur. Hüküm yargılama sonunda verilir fakat biz bu aşamada hükmü biliyoruz” dedi.
Müvekkili hakkında hazırlanan iddianameyi “siyasi bir parti broşürü” olarak nitelendiren Soydan, “İddianame, siyasi tespitlerle doludur. Metin teknik olarak iddianame değildir çünkü sanık yok. Bütün açıklamalar anonim ve genel. Sanık bir fail olarak iddianamede yok, dolayısıyla suçla irtibatı yok. Sadece girişte ismi yazılmıştır o da zorunlu olarak” diye konuştu.
Dostoyevski’nin Suç ve Ceza kitabındaki bir İngiliz atasözüne atıf yapan Soydan, “Yüz tavşandan bir at oluşturulamayacağı gibi, yüz kuşkudan da hiçbir zaman bir delil oluşturulmaz” diyerek beraat talep etti.
Soydan’ın ardından konuşan avukat Foti Benlisoy da, iddianamenin siyasal metin niteliğinde olduğunu ve müvekkili ile illiyet bağı olmadığını beyan etti. TMK 7/2 maddesindeki suçun unsurlarının oluşmadığını kaydeden Benlisoy., beraat talep etti. Kararını açıklayan mahkeme Stefo Benlisoy’a 1 yıl 3 ay hapis cezası vererek hükmün açıklanmasını geri bıraktı.
“Suç unsurları oluşmadı”
Yasemin Gülsüm Acar’ın avukatı Selin Yılmaz esasa ilişkin savunmasında müvekkilinin bildiriyi imzalama maksadının barış temelli olduğunu belirtti. TMK 7/2’nin suç unsurlarının oluşmadığını savunan Yılmaz, Acar’ın beraatini talep etti.
Kararını açıklayan mahkeme Acar’a 1 yıl 3 ay hapis cezası vererek hükmün açıklanmasını geri bıraktı.
Birleştirme talebine ret
Boğaziçi Üniversitesi’nden araştırma görevlisi Hazal Halavut ilk duruşması da 32. ACM’de görüldü.
Suçlamaları kabul etmeyen Halavut, beraat talep etti. Halavut, beraat talebinin mahkemece kabul edilmemesi durumunda savunmasını hazırlayabilmek için mahkemeden süre talep etti.
Halavut’un avukatı Meriç Eyüboğlu da derhal beraat ve birleştirme talebinde bulundu.
İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde aynı metne imza attıkları için ayrı ayrı yargılamaları süren akademisyenlerin davalarının birleştirildiğini belirten Eyüboğlu, “Açılan davalarda fiili ve hukuki birliktelik söz konusu olduğundan siz reddetseniz de biz talep etmeye devam edeceğiz” dedi.
Mahkeme ara kararında, derhal beraat ve birleştirme talebini reddederek bir sonraki duruşmayı 6 Temmuz saat 12.00’a erteledi.
37. ACM’de ise akademisyen Y.A., duruşmaya katılmadı. Avukatları, müvekkillerinin mazeretini sunarak, savunma için süre talep etti. Bir sonraki duruşma 17 Ekim'de.
Ne olmuştu? 10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin (BAK) "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu. Akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianame ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı. 12 Nisan itibariyle 5 Aralık 2017'den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı 187 oldu. 12 akademisyen 1’er yıl 3’er ay hapis cezasına mahkum oldu. Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel'in cezası hariç cezalar ertelendi. Üstel’in cezasının ertelememe gerekçesi olarak "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep etmediği" ve "mahkemede suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşmadığı" gösterildi. TIKLAYIN - Akademisyen yargılamalarında cezalar Barış akademisyenleri 10 Mart 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi nedeniyle yaşadıklarını basın toplantısında paylaştılar. Toplantıda açıklamaları yapan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (15 Mart 2016) ile Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı (31 Mart 2016) “örgüt propagandası”ndan tutuklandılar, 22 Nisan 2016’da serbest bırakıldılar. Halen yargılanmaları “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama"yı düzenleyen TCK 301 ile sürüyor. Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. |
(BK)