Göç, insanın anlam arayışında içinde bir yerlere attığı konfor alanından çıktığında ortaya çıkardığı hisleri pekiştiriyor.
Tüm duyguları beraberinde yaşıyorsunuz. Jung buna “gölge” ismini veriyor. Farklı olay ve durumlarla karşılaştığınızda farklı benliklerinizle karşılaşıyorsunuz.
Bugünkü öykünün baş karakteri 2021’de İngiltere’ye taşınan Filiz Ertürk:
“Yıllardır en büyük dileğim ait olduğum coğrafyadan ve kültürden kurtulup özgürleşmek, sanatım ve kişiliğimle saygı ve takdir göreceğim bir yerde yaşamaktı.”
“Özlem aslında kendimize duyduğumuzmuş. Burada kendime kavuştum” diyor Ertürk… Ona sormaya başlıyorum…
"Dönmek mi, o da ne?"
Arada kalmak sana ne ifade ediyor?
Yorucu ve depresif bir şey olmalı.
Ne zaman geldin, Londra’ya? Bu hikâye nasıl ve neden başladı?
2021 Mayıs’ında geldim. Yıllardır en büyük dileğim ait olduğum coğrafyadan ve kültürden kurtulup özgürleşmek, sanatım ve kişiliğimle saygı ve takdir göreceğim bir yerde yaşamaktı.
Ne yazık ki ECAA gibi bir vize seçeneğim olduğunu çok geç öğrendim. Öğrenir öğrenmez de tüm gemileri yakarak ve tüm olumsuzlukları göze alarak geldim. Neyse ki her şey dilediğim gibi güzellikler içinde yürüyor.
O günden bugüne hayatında neler değişti? Neleri fark ettin? Burası sana ne öğretti?
Her şey düşündüğüm ve hayal ettiğim gibi aslında. Yalnızca beklemeyi, ağırdan almayı, sabırlı olmayı öğrendim ve anda kalmayı pekiştirdim diyebilirim.
Bürokrasi çok hantal burada ve bu yüzden olup bitenlere bazen sadece kocaman gülüyorum. Çok mantıksız işler ve süreçler var.
Dönmek ne ifade ediyor peki?
Dönmek mi? O da ne?
"Tilkiler, sokak hayvanları filminde başrolü oynuyor"
En şaşırdığın olaylar?
Kediler kedi dilini bilmiyor. Tilkiler, sokak hayvanları filminde başrolü oynuyor. Bu güne dek resim ve filmlerde gördüğüm Kafkavari kargalar gerçekmiş.
Başını çevirdiğin her yerde bir yeşillik, bir su kaynağı, bir huzur köşesi görmek şaşırtıcı. Parklar muazzam ve her yerdeler. Şehrin göbeğinde ormanda geziyorsun.
“Arada kaldığın durumlardan bahseder misin” desem?
Neyse ki yok!
"Türkiye dibini göremediğim bir uçurum gibi"
Türkiye’ye gittiğinde ne hissediyorsun özellikle ilk gidişindeki his neydi? Bir de buraya ilk geldiğindeki his...?
Bir an önce buraya dönmek istiyorum. Çok özlüyorum. Türkiye dibini göremediğim bir uçurum gibi görünüyor gözüme.
Gitmek mi? Kalmak mı?
Bu soruya bir şiirimden alıntıyla yanıt vermek istiyorum; ‘Dönülecek yolları çoktan geçtik.’ Hayat hep ileriye doğru.
Burada kendini 2. sınıf vatandaş olarak hissettiğin oldu mu?
Henüz değil.
Türkçe konuşma, yeme-içme ihtiyacı duyuyor musun?
Hiç duymuyorum, çünkü dediğim gibi burada bir Türk köyü var.
Türkiye’ye olan bakış açın değişti mi? Ne gibi farklılıklar görüyorsun?
Değişmedi.
Kendini buraya ait hissediyor musun?
Kesinlikle hissediyorum.
"Kaderde göçmen olmak da varmış"
Göç sence ne demek ve göç-menlik?
‘Kaderde göçmen olmak da varmış’ cümlesini kurup, gülümsedim geçen gün. Tuhaf bir duygu.
Göç ve göçmenlik zorunluluktan doğmuşsa zor ve yıpratıcı bir olgu. Kaçınılmaz olduğunda ve salt hayatta kalmak için gelip, zihnen/ ruhen ait olmadığın bir kültürde yaşamak zorunda bırakılmışsan vahim bir durum.
Yabancı arkadaşların ve Türkiyeli arkadaşlarınla geçirdiğin vakitlerde farklılıklar var mı? Ya da aynılıklar?
Çok cici insanlarla tanıştım şu ana kadar ve güzel dostluklar kurdum. Buradaki ilişkiler daha ivmeli benim için.
Türklerin çoğu geçim kaygısı içinde ve kısmen yozlaşmış bir karakterde. Senden bir çıkarı yoksa selam bile vermeyen insanlar var. Onlardan uzak durmayı seçiyorum.
Buradaki yaşam koşullarını nasıl görüyorsun?
Zor ama imkansız değil.
Buraya geldiğin için hayatında neler değişti?
Hayatım tamamen değişti. Artık daha huzurlu ve daha kendime odaklıyım.
Neler bilmiyordun, neler öğrendin?
Gülümseyerek ve travmatik olaylar/insanlar/gündemler olmadan yaşanabilen bir dünya varmış.
Burada gördüğün Türkiye algısı nasıl?
İnsanlar sanki zorla getirilmişler gibi bir sıla özlemi içindeler. Genel olarak oradaki olumsuzlukları unutma eğilimindeler.
Ruhun ve kalbin de burada mı? Ne düşünüyorsun bu konuda?
Londra’ya aşığım. Keşke bütün hayatımı burada yaşamış olsaydım.
"Neden ve nasıl buradalar?"
Deneyimlerinden eklemek istediklerin?
Akıl neredeyse insan oradadır. Çoğunluk para kazanıp dönme eğiliminde olduğu için, burada yaşama tutunamıyor gibiler.
Burada büyük Bir Türk köyü var. İnsanların zihinsel, ruhsal algıları ve yorumları değişmediği için sanki hâlâ oradaymışlar gibi yaşamaya devam ediyorlar veya öyle yaşamakta direniyorlar. Bazılarının neden ve nasıl burada olduklarını çözemiyorum.
(RYÇ/HA/AÖ)