Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği Baro Başkanı, Avukat Tahir Elçi imzalı dilekçede, 5 Haziran’daki Diyarbakır HDP mitingine bombalı saldırıda bulunanların ve üyesi olduğu örgütün diğer üye ve yöneticilerinin soruşturularak kimliklerinin tespitini ve haklarında kamu davası açılmasını talep etti.
Dilekçede “Bir plan dahilinde binlerce insanın ölümüne yol açacak şekilde bombalama eylemi ve bu eylem sonunda birden çok kişinin ölümü ve yüzlerce kişinin yaralanmasına yol açarak Türk Ceza Kanunu’nun İnsanlığa Karşı Suçlar başlıklı 77. ve 78. maddeleri ile silahlı terör örgütü suçlarını düzenleyen TCK'nin 302, 314 ve 220 maddelerin ihlal edildiği” belirtildi.
“Örgütsel yapı” vurgusu
Dilekçede, bombaların çöp kutusuna konulduğu ifade edildi:
“HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın konuşmasını yapmak üzere miting platformuna çıkmaya hazırladığı bir sırada platforma yakın bir elektrik trafosunun hemen yanında ve aynı yerin çaprazında ve yakın mesafede bulunan bir çöp kutusunda iki ayrı şiddetli patlama meydana geldi.”
Patlamada Ramazan Yıldız, Necati Kurul, Şehmuz Kaçan ve Civan Arslan hayatını kaybetti, onlarca kişi uzvunu kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı.
“HDP yetkililerinin soğukkanlı ve planlı hareketleri ile bir izdiham ve katliam önlenmeye çalışılmış ve hemen miting iptal edilmiştir. Eylemin bir plan dahilinde ve örgütsel bir yapı tarafından organize edildiği, binlerce insanın ölümüne neden olacak nitelikte patlayıcı maddelerin hazırlandığı, patlama ile birlikte bir izdiham ve insanların birbirlerini de ezerek kitlesel bir katliam yapılmaya çalışılmıştır.”
“Eylemin kritik bir seçim sürecinin en hassas günlerinde ve en kalabalık mitinglerinden birine yönelik yapılarak ülke genelinde bir kaos ve iç karışıklık hedeflendiği gibi, aynı zamanda farklı etnik ve siyasal görüşlere sahip toplumun bir kesimine yönelik kitlesel bir kırım yapılmaya çalışılmıştır.”
“Bombalama eyleminin niteliği, yöneldiği hedefler, toplumsal düzende yaratacağı tahribatın ağırlığı gözetilerek eylemi gerçekleştiren kişi veya kişilerin yanı sıra bu kişilerin dahil olduğu örgütsel yapı ve ilişkinin bütün yönleriyle araştırılarak ortaya çıkarılması toplumun güvenliği ve demokratik geleceği bakımından yaşamsal önem arz etmektedir.”
“Suçun hukuk düzeninin ve yaşam hakkının en ağır ihlaline ilişkin bir suç olması nedeniyle 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 76 maddesi ile Barolara verilen "hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak" görevi uyarınca Diyarbakır Barosu suçtan zarar görmüştür. Baromuzun, bireylerin ve toplumun hak ve hukukunu korumak ve geliştirme görev ve sorumluluğu çerçevesinde bu şikayet dilekçesini sunma ve kamu davasının açılması durumunda davaya taraf olarak katılma talebinde bulunma gereği duyulmuştur.” (AS)