Devrimci Karargâh davasının 6. duruşması Çağlayan Adliyesi 9. ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Sanık sayısının fazlalığı sebebiyle dava Çağlayan Adliyesi'ndeki büyük salona alındı. Devrimci Karargâh ana davasında 19'u tutuklu toplam 74 kişi yargılanıyor.
Duruşma öncesinde İsatanbul Üniversitesi Tarih bölümü öğrencisi Deniz Küçükbumin için Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi adına bir basın açıklaması yapıldı.
Basın metnini okuyan Galatasaray Üniversitesi öğretim görevlisi Mehmet Karlı şöyle dedi, "Deniz 'silahlı örgüt üyesi olmak' ile suçlanıyor. Bu suçun delili olarak dosyasına konulan tek şey ise yasal bir dergide bir dönem yürütmüş olduğu faaliyetler ile ilgili yapmış olduğu telefon görüşmelerinin kayıtları. Bahse konu olan dergi basımı ve satışı yasal olan sol bir yayındır. Ne var ki, polis ve yargılama makamları için, Deniz'in bu derginin dağıtım çalışmalarına katılmış olması, silahlı örgüt üyeliği suçlaması nedeniyle sekiz aydır tutuklu bulunması için yeterli bir delil teşkil edebilmektedir."
Karlı: Adaletsizliğe direnmeye geldik
Karlı sözlerine şöyle devam etti, "Öğrencilere yönelik son dönemde artan tutuklama terörüne karşı yükselen toplumsal muhalefet karşısında devlet, vitrin çalışmalarını hızlandırmış ve çeşitli yargı paketlerini topluma servis etmeye başlamıştır. Terör suçları kapsamına giren yasalarda hiçbir iyileştirme yapılmazken, devrimci öğrencilerin katilleri bu değişiklikler kapsamında serbest bırakılmıştır. Deniz, yüzlerce tutuklu öğrenciden biri olarak, tutuklu bulunduğu süre içinde eğitiminin bir yılını kaybetmiştir. Deniz'in, yürüttüğü dergi çalışması ile toplumsal hayata ne gibi bir zarar vermiş olabileceğini merak ediyoruz. Topluma asıl zarar, bir öğrencinin, ortada yeterli ve geçerli bir delil bulunmaksızın okulundan bir yıl boyunca uzak tutulması ve eğitiminin aksatılması ile verilmekte değil midir? Buraya adalet dilenmeye değil, adaletsizliğe karşı direnmeye geldik! Onlar için yinelemekten bıkmayacağımız talebimizi bir kez daha söylemeye geldik: Tüm tutuklu Öğrenciler için adalet ve özgürlük istiyoruz!"
Mahkeme önünde Milyonlar Adalet İstiyor İnisiyatifi de bir açıklama yaptı. Açıklamayı yapan Sevgi Çolak okudu: "TÖPG sözcüsü Tuncay Yılmaz, polis ve burjuva medya eliyle hazırlanan iddianameyi çıkarıldığı her bir mahkemede yaptığı savunmalarla defalarca boşa düşürmüş olmasına rağmen yaklaşık 23 aydır cezaevinde tutuklu bulunuyor. Dahası 21 Eylül komplosunun gerçekleşmesinden bir süre sonra 10 Aralık 2011 tarihinde, aralarında HDK delegesi ve Türkiye Gerçeği editörü Mehmet Güneş'in de bulunduğu 14 kişi daha Devrimci Karargâh örgütüne üyelik iddiasıyla tutuklandı."
Çolak: Bize gücünüz yetmez
Çolak şöyle devam etti, "Açıktır ki adındaki bir kelimeden başka adaletle yakından uzaktan ilgisi bulunmayan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) "ileri demokrasi'si kendisine muhalif olan bütün kesimleri terörle mücadele yasası ve onun uygulayıcısı olan, yakın zamanda adı değiştirilip özü muhafaza edilen özel yetkili mahkemeleriyle susturmaya çalışıyor. Bizler daha önce defalarca söyledik ve bugün bir kez daha söylüyoruz: Bize gücünüz yetmez! Emeğini özgürleştirmek için direnen işçilerin, barış ve demokrasi talebiyle meydanları dolduran Kürt halkının, parasız, bilimsel, anadilde eğitim isteyen öğrencilerin, ataerkilliğe karşı mücadele eden kadınların, inanç özgürlüğünü savunan Alevilerin, toprağını, derelerini kapitalizmin talanına bırakmayan halkların ve tutsak devrimcilerin seslerini kısamayacaksınız!"
Basın açıklamalarından sonra Emine Küçükbumin, Halkların Demokratik Kongresi'nden Kadir Akın, EHP Genel Başkanı Sibel Uzun, Tutuklu Gazeteciler Platformu sözcüsü Necati Abay, geçen duruşmada tahliye olan gazeteci Baha Okar, SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, Sosyalist Yeniden Kuruluş sözcüsü Halit Elçi ve Türkiye Gerçeği dergisinden Bülent Parmaksız birer konuşma yaptı. (AS/HK)