Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis’te gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Koçyiğit, Mecliste kurulacak Toplumsal Barış ve Demokratikleşme Komisyonu için TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un bütün grup başkanvekillerine yaptığı salı akşamı Mecliste görüşme davetinden "büyük bir memnuniyet duyduklarını" söyledi. "Meclis tatile girmeden önce bu girişimin başlatılmış olmasını büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Geniş toplumsal mutabakat önceliğimiz"
Komisyon için bir taslak çalışma yaptıklarını aktaran Koçyiğit şöyle konuştu:
"Hazırlıklarımızı oluştururken, komisyonun en demokratik şekilde nasıl işleyebileceğini, katılımın ve uzlaşının en verimli şekilde nasıl gerçekleşebileceği üzerine bir çerçeve oluşturmaya çalıştık. Komisyonun, ülkenin yıllardır içinde bulunduğu çatışmalı sürecin sonlandırılması, çatışmaların tamamen ortadan kalkması için aslında barış yolunu açmada çalışacağına olan inancımızın altını çizmek istiyoruz. Bu komisyonun, en geniş toplumsal mutabakat ve en geniş siyasal mutabakatla kurulması, önceliklerimizden birisidir. Bunu umut ediyoruz, bunu arzu ediyoruz.
"Şeffaf bir sürecin kapısı aralanacak"
En önemlisi de İmralı'daki görüşmelerde Sayın Öcalan'ın sıkça altını çizdiği yasal çerçeve açısından da bu sürecin bir ön hazırlık olarak ele alınması ve bu yönde şekillenmesi de bizler açısından çok önemlidir. Bir diğer önemli başlık; komisyonun hem kamuoyu hem de Meclis'te, barıştan ve demokrasiden yana olan partiler açısından sürecin şeffaflaşmasına hizmet etmesidir. Evet, en büyük eleştirilerden birisidir; şeffaflaşma konusunda eleştiriler olduğunu görüyoruz. Bu konuda da ülkenin en temel meselesi olan Kürt sorununun, siyasal muhalefetin de dahil olduğu ve tüm toplumsal kesimlerin de haberdar olacağı şeffaf bir sürecin kapısını aralayacağına inanıyoruz. Bu anlamıyla; hem siyasal muhalefetin katılım kanalları açılacaktır, hem de siyasal muhalefetin katılımıyla beraber toplumun haber alma, süreçten bire bir haberdar olması da sağlanmış olacaktır.
"Teknik bir komisyon olmamalı"
Komisyonun geçici değil, kalıcı olmasını önemsiyoruz. Salt bir rapor yazan komisyondan ziyade, uzun soluklu çalışan, ilerledikçe yeni başlıklar açan ve tavsiyelerde bulunan esaslı bir yapı olması gerektiğini de ifade etmek isteriz. Yalnızca siyasi partilerle sınırlı kalacak bir komisyon değil, toplumun birçok kesimiyle temas kuracak bir komisyon olmalı diye düşünüyoruz. Geçmişte de söyledik; teknik bir komisyondan değil, aslında barışın toplumsallaşmasına da aracılık edecek, meseleyi kökten ele alabilecek, derinlikli tartışabilecek ve gerçekçi çözüm önerilerini de ortaya koyabilecek bir çalışmadan, çalışma yönteminden bahsettiğimizi ifade etmek isterim.
Suriye'deki saldırıya kınama
IŞİD gibi örgütlerin bu ortamdan faydalandığına da dikkat çeken Koçyiğit, Suriye'de dün kiliseye yönelik gerçekleştirilen saldırıyı kınadıklarını vurguladı. Uluslararası güçleri "IŞİD'e karşı mücadele" konusunda "daha fazla çaba sarf etmeye" davet etti.
"Müzakere için kollar sıvanmalı"
Koçyiğit, ABD ve İsrail'in İran'a saldırılarına dair "Daha fazla savaş, daha fazla kaos değil daha fazla diyalog, daha fazla müzakere için herkesin kolları sıvaması gerekiyor. Uluslararası kurumların sorumluluk üstlenmesi gerekiyor" dedi. İran'a yönelik saldırıların "Suriye'deki barış ve demokrasi sürecini olumsuz etkilediğini" belirtti.
Cezaevlerindeki hak ihlalleri
"Bu süreçte gözümüz kulağımız cezaevlerinde" diyen Koçyiğit, "Hak ihlalleri, ağır hasta tutsakların yaşadığı mağduriyetler, infaz gaspları hepimize artık yeter dedirtiyor. Cezaevlerini ölüm evlerine çeviren pratiklere yeter diyoruz" diye konuştu.
"Tahliye için daha ne bekliyorsunuz"
Koçyiğit, "Hukuksuz infaz yakmalar son bulsun, İdari Gözlem Kurulları ortadan kalksın dedik, ne sesimizi duyan oldu ne adım atan" dedi. Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın kanser hastalığına rağmen cezaevinde tutulduğunu hatırlatan Koçyiğit, "Tahliye etmek için daha ne bekliyorsunuz" diye sordu.
Gezi davası nedeniyle tutuklu bulunan MS hastası Tayfun Kahraman'ın durumuna da dikkat çeken Koçyiğit, "Bırakın tahliye edilmeyi MR sevki için eylüle kadar beklemek zorunda! Bunun hesabını kim verecek" ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanlığına çağrı
Koçyiğit, şöyle devam etti:
"Kürt sorununun demokratik çözümünü konuştuğumuz, yeni bir tarihsel sürece adım attığımız bu dönemde bile düşman ceza hukukunu aratmayacak pratiklerin siyasi mahpuslara yönelik uygulandığını görüyoruz. Bir kez daha Adalet Bakanlığına çağrı yapıyoruz; hukukun üstünlüğü, insan hakları ve adaletin gereklerine göre görevinizi yapın."
"Zeytinliklere çökmek istiyorlar"
"Zeytin talan yasasına" da "iklim yasasına" da karşı çıktıklarını söyleyen Koçyiğit, "İnsanların zeytinliklerine çökmek istiyorlar. Yasa geçerse maden şirketlerinin bütün tarım havzalarını yağmalayacağı bir sürece kapı açılacak" diye konuştu.
"Ara zam için mücadele edeceğiz"
Koçyiğit işçilerin "Asgari ücrete ara zam" talebini de desteklediklerini ve bunun için, sokakta mücadele edeceklerini söyledi.
(AB)







