Cumartesi anneleri/insanları 2016 yılının ilk cumartesi gününde kar altında 562. kez Galatasaray Meydanı’ndaydı. Cumartesi anneleri, gözaltında kayıpların bulunması için acil taleplerini bir kez daha dile getirdi.
Bu haftaki anmada çarşamba günü hayatını kaybeden İnsan Hakları Derneği kurucularından Neriman Deniz de anıldı.
2015'te çok acılar yaşandı
Anmada söz alanlar 2016 yılının barış yılı olmasını diledi.
Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız: 2015 çok ağır acılarla, kaybedilen insanlarla geçti. Hükümet her sokakta her evde temizlik yapacakmış. Peki 20 yıldır burada ne istiyoruz. Hiçbir can kaybı olmasın. 2015’te herkesin anası ağladı, ağlamayan ana kalmadı.
Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak: AKP İttihat ve Terakki cemiyetine dönmüş durumda. Hakkari'den Edirne'ye her yerde bir zulum makinesine dönüştü. Başta kaybettiğimiz anneler olmak üzere adalet arayışımızın her koridorunda bizimle olan Tahir Elçi'yi unutmayacağız.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul milletvekili Pervin Buldan: 2015 acılarla sancılarla geçen kanlı bir yıl oldu. Çocuklar karında, yaşlı dedeler yataklarında terörist ilan edileek vuruldu. Kar da yağsa taş da yağsa bu meydanda oturmaya devam edeceğiz. Ta ki barış gelene kadar. 2016 artık acıların yaşanmadığı bir yıl olsun. 2015’te 80 ve 90’ların üzerinde bir acıya tanıklık ettik. Savaş Buldan’ı katlettiniz yerine binlerce Savaş Buldan geldi. Hasan Ocak’ı katlettiniz yerie binlercesi geldi. Aynısını Sur, Cizre’de yapıyorsunuz, katlettiklerinizin yerine binlercesi gelecek. 2016 yılı herkese barış ve huzur getirsin.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu: 2015 yakın tarihimizin en derin krizini yaşadık. Türkiye’de bir vicdan ortaklığı yaratabilirsek 2016’yı barış ve özgürlük yılı yapabiliriz. Yeniden barış içinde yaşayacaksan acı da da sevinçte de ortaklaşmalıyız. Bu meydanın vicdanını Türkiye vicdanı yapmalıyız.
Talepler
İHD Gözaltında Kayıplar Komisyonu adına basın açıklamasını Maside Ocak okudu. Ocak Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesiyle ilgili soruşturmada hala bir ilerleme sağlanamadığını belirtti.
Ocak'ın açıklaması şöyle:
* Devlet tarafından organize edilmiş insanlık suçlarının tarafsız adil biçimde yargıya taşınmasını ve davaların hakkaniyete uygun sonuçlandırlmasını talep ediyoruz.
* Türkiye’nin adaletsiz ve çatışma üreten rejimine itiraz edioyor ve barış sitiyoruz.
İnsanlığa karşı suç tanımı gelmeli
* Zorla kaybetme suçu TCK’da insanlığa karşı suçlar başlığında düzenlenmeeli, suçun yargılanmasında devlet sırrı ve zaman aşımı kaldırılmalı.
* Fail olan devlet görevlilerinin cezasızlığına son verilmeli, evrensel hukuka göre yargılanmalarını sağlayacak düzenlemeler yapılmalı.
* Başta AİHM’de hak ihlali ile sonuçlanmış kararlar olmak üzere gözaltında kayıplara dair soruşturmalar yeniden açılmalı, etkin derinlenemsine yapılacak soruşturmaların önündeki engeller kaldırılmalı.
Minnesota uygulanmalı
* Toplu mezarlardan çıkan kemikler üzerinde Adli Tıp Kurumu’nu yaptığı kimliklendirme çalışması makul sürede sonuçlandırılmalı.
* Toplu mezerlar ve ölüm kuyuları açılmalı ve incelenmesinde bugüne kadar uygulanan delillerin karatılmasına neden olan ilkel yöntemler kaldıırlmalı. Birleşmiş Milletler Minnesota Sözleşmesi çerçevesinde bilimsel esaslara uygun çalışmalar yapılmalı.
* Devet kendi işlediği suçları kendi soruşturamaz gerçekliğinden hareketle gözaltında kayıpların akıbetini araştıracak özel yasayla yetkilendirilmiş bağımsız bir araştırma komisyonu kurumalı.
* 8 Ekim 2004’te dönemin Başbakanı Erdoğan’ın Avurpa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde taahüt ettiği Uluslarası Ceza Mahkemesini kuran Roma Statüsü derhal imzalanmalı.
Operasyonlara son verilmeli
* Gözaltında kaybetmeyi yasaklayan ve ailelerinin kaybedilen yakınlarıyla ilgili gerçekleri öğrenmesini zorunlu bir hüküm olarak gören bütün kişilerin zorla kaybedilmeden korunmasını zorunlu kılan uluslararası sözleşme derhal imzalanmalı.
* 2016 yılına başlarken hükümete ve başbakana sesleniyoruz. Bu taleplerimizi karşılamak sizin görevininizdir. Bize karşı sorumlulukalrınızı yerine getirin hukuku ve tüm insanlık değerlerini çiğneyerek Kürt illerinde gerçekleştidiğiniz abluklara son verin.
* Silahlı kişileri etkisiz hale hale getirme bahanesiyle henüz doğmamış bebeklerin, çocukların, kadınların, yaşlılarn öldürlmesine neden olan savaş politkalarınza son verin. Ölü bedenleri günlerce sokakta bırakan toprağa verilmesini engelleyen politikalarınıza son verin. (NV)
Fotoğraflar: Nadire Mater