Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), bir izleyicinin Beyaz Show’a Diyarbakır’dan canlı bağlanarak, “çocuklar ölmesin” demesini “terör propagandası” saydı, Kanal D’ye 900 bin TL ceza kesti.
AKP ve MHP üyelerinin kararı
Sözcü’nün haberine göre karar Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) kontenjanından üyelerin oylarıyla alındı.
Karar göre Kanal D, o ay aldığı reklam gelirlerinin yüzde ikisini, yani yaklaşık 900 bin lira ödeyecek.
Öngel: Demokrasiyi yaralayıcı bir karar
bianet'e konuşan RTÜK'ün Halkların Demokratik Partisi (HDP) kontenjanından üyesi Ersin Öngel karara tepki gösterdi. Öngel şöyle konuştu:
"İfade özgürlüğü RTÜK yayın ilkelerinin temel referanslarından biridir. Aykırı gelen, muhalif olan, sarsıcı nitelikte görüşler dile getirilebilir, savunulabilir. Hem Yargıtay içtihatları hem AİHM kararları ifade ve yayın özgürlüğünü güvence altına almaktadır. Açıkça şiddet çağrısı yapılmadığı, eleştiri sınırları ötesinde hakaret, suçlama ve nefret dili kullanılmadığı sürece yapılan yayınlar ifade ve yayın özgürlüğü kapsamındadır.
“İlgili yayın kuruluşunun programına canlı telefon bağlantısı yapan konuğun kamuoyunda ve özellikle eğlence programının izleyicileri acısından bir farkındalık yaratmak amacıyla ‘ölümlerin son bulması çağrısını’ içeren tamamen insani duygularını ve düşüncelerini paylaştığı bir yayın söz konusudur.
“Program iddia edildiği gibi bir propaganda veya herhangi bir şiddet çağrısı içermemektedir. Tablo ortadayken bir yayının ağır ithamla cezalandırılması ifade ve medya özgürlüğüne müdahale niteliği taşımaktadır. Medya organlarını otosansüre sürükleme boyutu taşıyan bu kararla aynı zamanda farklı görüş ve düşüncelerin, muhalif yaklaşımların propaganda kapsamına alınarak özgür yayıncılığın engellenmesinin önü açılmaktadır. Bu yönüyle demokrasi ve özgürlükler açısından yaralayıcı bir karardır.
Ne yazık ki, gerek RTÜK'ün geniş yorumlanabilecek ifade özgürlüğüyle ilgili yayın ilkeleri, gerekse de AİHM'in ve Yargıtay'ın düşünce ve medya özgürlüğünü güvence altına alan ilkesel kararları dikkate alınmamaktadır.”
Daire başkanının raporu dikkate alındı
Yayına ilişkin ilk rapor uzmanlar tarafından hazırlandı. İlk hazırlanan raporda konuşmanın dökümü ile "Beyaz Show'da Ayşe Kılıç'ın dile getirdiği konular sosyal medya ve diğer mecralarda yoğun bir tartışmaya neden olduğundan" ifadesi yer aldı. Üst Kurul ise, bu rapor üzerine RTÜK İzleme ve Değerlendirme Dairesi Dr. Mehmet Çakırtaş'ın raporunu dikkate aldı.
Çakırtaş'ın raporunda kendisini öğretmen olarak tanıtan izleyicinin konuşması “Programa katılan konuğun terör örgütünün kullandığı lisanı kullanmak suretiyle” ifadeleriyle tanımlandı.
RTÜK raporunda “Devletin terör örgütüne yönelik yürüttüğü askeri operasyonları masum insanların ölümüne sebep olan eylemler şeklinde ifade ettiği kanaatine varılmış olup, konuğun kullandığı söylemin, terör örgütünün faaliyetlerini meşru gösterme amacı taşıdığı izlenimi oluşmaktadır” ifadelerine yer verildi.
Raporda program sunucusu Beyazıt Öztürk’e ilişkin olarak da “Program sunucusu hiç müdahalede bulunmadığı gibi, programa telefonla bağlanan Ayşe Çelik isimli şahsı alkışlattırarak kişinin yaptığı açıklamaları desteklemiştir” denildi.
Programda ne konuşuldu? |
Ayşe Çelik.: Ülkenin doğusunda güneydoğusunda neler olup bittiğinin farkında mısınız? Burada doğmamış çocuklar, anneler, insanlar öldürülüyor. Sanatçı olarak insan olarak bir şekilde siz de yaşananlara sessiz kalmamalısınız ve bir şekilde dur demelisiniz. Ayrıca bir şey daha söylemek istiyorum. Ölen çocuklara sevinen zavallı insanlar var. Ben bu insanlara, daha doğrusu biz bu insanlara hiçbir şey söyleyemiyoruz, yazıklar olsun demekten başka. Beyazıt Öztürk.: Doğru. A. Ç.: Bir şey daha söylemek istiyorum, kusura bakmayın. Ben öğretmenim öğrencileri terk eden öğretmenlere seslenmek istiyorum. Bir daha oralara nasıl dönecekleri o güzel masum tertemiz yürekli çocukların yüzüne, gözlerinin içine nasıl bakacaklar. Ben konuşamıyorum. Gerçekten. Burada yaşananlar ekranlarda medyada her şey çok farklı aktarılıyor. Yani gerçekten konuşamıyorum, sessiz kalmayın. İnsan olarak biraz daha hassasiyetle yaklaşın. Görün duyun artık bize el verin. Yazık insanlar ölmesin. Çocuklar ölmesin. Anneler ağlamasın. Söyleyeceklerim bu kadar. Çok teşekkür ederim. B. Ö.: Ayşe hanım… Bir alkış alalım öncelikle Ayşe hanıma. A. Ç.: Aslında çok şey söylemek istiyorum. Duygu yoğunluğundan dolayı hiçbir şey söyleyemiyorum. B. Ö.: Pardon duyamıyorum, pardon. A. Ç.: Siz de fark ediyorsunuz sesim titriyor. B. Ö.: Farkınayız, evet. A. Ç.: Bomba seslerinden, kurşun seslerinden… insanlar susuzlukla, açlıkla mücadele ediyor. özellikle bebekler çocuklar. Lütfen siz de ziyade olun sessiz kalmayın lütfen. B. Ö.: Çok çok teşekkür ediyoruz Ayşe hanım. Öncelikle… A. Ç.: Ben çok teşekkür ederim beni bağladığınız için. B. Ö.: Rica ederiz rica ederiz ne demek. A. Ç.: Bir nebze de olsa sesimizi buradan duyurabildiysek ne mutlu bize. B. Ö.: Çok iyi yaptınız çok teşekkür ediyoruz. Hassasiyetiniz için de ayrıca size çok teşekkür ediyoruz gerçekten de elimizden geldiğince de duyurabildiğimiz yerlerden biz de elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz. Emin olun. Ama bu söyledikleriniz bir kere daha bize ders oldu. Daha da fazla yapmaya gayret edeceğiz. Buradan oradaki herkese selam olsun. İnşallah en kısa zamanda bütün o söylediğiniz barış dilekleri bizim için de geçerli. Biz de diliyoruz. En kısa zamanda bütün bunlar çözülsün istiyoruz. Çok teşekkür ederiz Ayşe hanım. Sağ olun. A. Ç.: Ben teşekkür ederim. B. Ö.: Elinize yüreğinize sağlık. Teşekkür ederiz. Evet devam edelim. Kaldığımız yerden. Ama gerçekten Ayşe hanıma çok çok teşekkür ediyoruz sağ olsun. Ama bütün bunların bir şekilde konuşuluyor olması da lazım. Yeri zamanı neresi olursa olsun bazı şeylerin dile getiriliyor olması lazım. Bugün Ayşe hanım yarın başka birisi başka bir yerlerde başka programlarda sesinin titremesi bile bence, bence bir alkışı daha hak ediyor bence. |
Ne olmuştu? |
TIKLAYIN - BEYAZ SHOW, BEYAZIT ÖZTÜRK VE İZLEYİCİYE "TERÖR PROPAGANDASI" SORUŞTURMASI8 Ocak günü yayınlanan programda adının Ayşe Çelik, mesleğinin öğretmen olduğunu söyleyen bir izleyici programa telefonla bağlanmış, canlı yayında “Çocuklar ölüyor, sessiz kalmayın” demişti. İzleyici “Ülkenin doğusunda yaşananların farkında mısınız? Sessiz kalmayın, insanlar, çocuklar ölüyor Burada yaşananlar ekranlarda çok farklı aktarılıyor. Sessiz kalmayın. İnsan olarak biraz daha hassasiyetle yaklaşın. Görün, duyun ve artık bize el verin. Yazık; insanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın” diye konuşmuştu. Programın sunucusu Beyazıt Öztürk de “Elimizden geldiğince duyurabileceğimiz yerlerden duyurmaya çalışıyoruz. Bu söyledikleriniz bize ders oldu. Daha da fazla yapmaya devam edeceğiz. İnşallah o söylediğiniz barış dilekleri en kısa zamanda gerçekleşir” diyerek Çelik’i stüdyoda alkışlatmıştı. Olayın ardından, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı da Ayşe Çelik hakkında "terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Kanal D'de yayınlanan Beyaz Show programında bir izleyici kadının telefonla bağlanıp “Çocuklar ölüyor, sessiz kalmayın” demesi nedeniyle Beyazıt Öztürk, program sunucusu ve Ayşe Çelik hakkında terör örgütü propagandası yapmak suçundan soruşturma başlatmıştı. |