Mor Çatı’nın 25. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle hazırlanan “Feminist Dayanışma ile 25 Yıl” kitabının tanıtımı dün akşam kadın hakları savunucuları ve gazeteci kadınların katılımıyla gerçekleşti.
“Feminist Dayanışma ile 25 Yıl” kitabı Mor Çatı’nın ve erkek şiddetiyle mücadelenin yakın tarihini sanatçılar Ayşen Baloğlu, Eda Oral Nuhoğlu, Gülay Batur, İpek Özsüslü, İrem Öker, Özlem Çelik, Rana Mermertaş, Semra Can ve Sibel Bozkurt’un çizgileriyle anlatıyor. Kitapta ayrıca Mor Çatı’ya emek veren kadınların tanıklıkları ve yine bu sürece ışık tutan belgeler, gazete kupürleri, afişler de yer alıyor.
Kitabı Berna Ekal ile birlikte yayına hazırlayan Ülfet Taylı, tanıtım kokteylinde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Kitabın baskıya girmek üzere olduğu günlerde olağanüstü hal koşullarının yeni uygulamaları ile yüz yüze kaldık. 20 yıldır yapılan kurultaylarda bir araya geldiğimiz, bazı kurultayları birlikte düzenlediğimiz kadın dernekleri kapatıldı. Olağanüstü hal koşulları hepimize verilmiş bir gözdağı. Temkinli olmaya zorlanıyoruz. Bin bir mücadele ile elde ettiğimiz kimi hakların da tehdit edildiği duygusu içindeyiz. Bu koşullarda bu kitap birlikte yaptıklarımıza, dayanışmamıza işaret etmenin de bir yolu. Sözlerimizden vazgeçmediğimizi göstermenin, şiddetin karşısında barış talebimizi yinelemenin, olağanüstü koşulların getirdiği güçlüklerle baş edebilmenin, feminist sözümüzü çoğaltarak inatla söylemenin, dayanışmamızı güçlendirme çağırısı yapmanın bir yolu…”
Kitapta neler var?
Özlem Çelik’in çizdiği “Kadına Karşı Şiddetle Mücadele ve Mor Çatı” başlıklı ilk bölümde feminist mücadele tarihi hakkında kısa bilgiler, kadın sığınaklarının nasıl ortaya çıktığı anlatılıyor. Mor Çatı’nın kuruluşuna ve etkinliklerine dair 1990’lardan bugüne gazete kupürleri de yer alıyor.
İrem Öker’in çizdiği “Bir Kampanyanın Öyküsü” başlıklı ikinci bölümde 1980’lerden bu yana Türkiye’de feminist mücadele deneyimleri anlatılıyor. Somut dergisindeki Feminist sayfası, feminist metinleri Türkçeye çeviren Kadın Çevresi yayınevi, 1987 Dayağa Karşı Yürüyüş, Bağır Herkes Duysun rozetleri, 1990’da Mor Çatı’nın kurulması, feminist sığınakların açılmasına giden süreç ve döneme ait gazete kupürleri ile kadın eylemlerinin afişleri yer alıyor.
Rana Mermertaş’ın çizdiği “Erkek Şiddetine Karşı Mücadele ve Yeni Yasal Düzenlemeler” başlıklı üçüncü bölümde CEDAW’ın yürürlüğe girmesinden Türk Ceza Kanunu’nda ve Medeni Kanun’da kadınların mücadelesi sonucu yapılan değişikliklere, şiddeti önlemeye yönelik yasalardan İstanbul Sözleşmesine, kadınların hukuk mücadeleleri anlatılıyor.
Ayşen Baloğlu’nun çizdiği “Sığınak Deneyimleri” başlıklı dördüncü bölümde Mor Çatı’nın üç ayrı sığınak deneyimi ve sığınak işleyişi anlatılıyor. Ayrıca sığınaktaki sosyal çalışmacı ve gönüllülerin de deneyimleri paylaşılıyor.
Kitap Gülay Batur’un çizdiği “Mor Çatı’dan Destek Almak”, İpek Özsüslü’nün çizdiği “Mor Çatı Gönüllüsü Olmak”, Eda Oral Nuhoğlu’nun çizdiği “Mor Çatı’da İşleyiş”, Sibel Bozkurt’un çizdiği “Birlikte Heyecan Duymak, Birlikte Güçlenmek” bölümleriyle devam ediyor. Ayrıca Mor Çatı çalışmalarına katkı sunan kadınların deneyimleri yazılı olarak aktarılıyor.
Kitabın son sözü ise Leman, Penguen gibi dergilerden tanıdığımız Semra Can’ın çizgisiyle aktarılıyor. (ÇT)