İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Akif Ekinci, çArşı davasındaki beraat kararına itiraz etti, sanıkların “Hükümeti kanundışı olarak devirmeyi amaçladıklarını ve bu çerçevede kaos oluşturulduğunu” ileri sürdü.
Avukat Yıldız İmrek bianet’e temyizle ilgili yaptığı açıklamada, “Kararı duruşma savcısının dışında, İstanbul Başsavcı vekilinin temyiz etmesi, savcılık üzerindeki siyasi etkiyi gösteriyor” dedi.
İmrek: Doğrudan yargıya müdahale
Avukat İmrek, itirazla ilgilişu yorumu yaptı:
“Duruşma savcısı kararı zaten temyiz etmiş durumda. Ancak, başsavcı vekilinin doğrudan temyiz başvurusu yapması, duruşma savcısına dahi güvenmemek anlamına gelir. Bu durum, siyasi iktidarın hedef seçtiği bazı davalarda, doğrudan kendisine yakın kadrolarla yargıya müdahale ettiğini gösteriyor.
Bu şekilde ikili temyizle, Yargıtay'ın da özellikle baskı altına alınacağına dair ciddi bir işaret verildi. Dava boyunca çok yönlü tartıştığımız üzere, darbe ve örgüt suçlaması tamamen soyut, temelsiz bir iddiaydı.
Bir taraftar grubunun milyonlarca yurttaş gibi, bireysel demokratik hakkını kullanarak yaptığı gösterilerle hükümet devirmesi mümkün değil. Göstericilerin Hükümet devirmeye elverişli silahlı gücü yoktur ve Hükümet de İstanbul'da değildir.
Başsavcı vekilinin temyizinde, iddianamedeki İstanbul gösterilerine dair soyut suçlama, bu kez daha da temelsiz bir soyut iddiayla ‘Ankara'daki gösterilerle irtibat kurularak Hükümet devrilecekti’ iddiasına dönüşmüş. Başsavcı vekilinin temyizi komediye varan bir hukuk zorlaması niteliğinde.”
İstanbul’daki eylemle Ankara’da “işgal”
Ekinci’nin 5 Ocak tarihli temyiz dilekçesinde, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin tüm sanıklar hakkında verdiği beraat kararına şu gerekçelerle itiraz edildi:
“İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 2014/201 Esas sayılı dosyasıyla örgüt kurma, hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs, 2911 sayılı suçlar nedeniyle beraat kararı verilmiş ise de, karar usul ve yasaya aykırıdır.
Olay tarihinde İstanbul ili Beyoğlu ilçesi Taksim bölgesinde geniş çaplı gösterilerin yapıldığı, bu çerçevede Beşiktaş ilçesinde bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisinin işgal edilmeye çalışıldığı eş zamanlı olarak Ankara'da gerçekleştirilen eylemlerle irtibat kurularak Ankara'da bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisinin ele geçirilmesi için irtibatlı olarak hareket edildiği Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin kanun dışı eylemlerle ortadan kaldırılmaya çalışıldığı yapılan telefon görüşmeleri:
'Park mark benim umrumda değil bana ne yemişim AVM'sine de Gezi Parkını da ağacını da ihtilal başladı, bu hükümeti düşüreceğiz, her gün savaş her gün direniş, Kemalist memalist... Abi yaksınlar kaos var kaosa gidiyoruz Başbakanlık konutuna saldırı olacak bugün, bu bir iç savaşa dönüşebilir polise güçlü saldıralım ses getirecek bir şeyler yapmamız lazım...'
Gösterilerde ölen kişi olursa toplumsal refleksin çok daha fazla artacağı belirtildiği anlaşılmıştır.
Yapılan soruşturma ve yargılama çerçevesinde anlaşılacağı üzere sanıkların Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini kanun dışı olarak devirmeyi amaçladıkları bu çerçevede kaos oluşturulduğu İstanbul ve Ankara'daki Başbakanlık binalarının ele geçirilmeye çalışılarak amaçlarına ulaşmaya çalıştıkları bu nedenle sanıkların müsnet suçlar nedeniyle tecziyeleri yerine beraat kararının verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” (AS)