çArşı davasının gerekçeli kararı açıklandı. Gezi direnişine katılan çArşı grubu üyesi 35 sanık, “darbe” suçlaması başta olmak üzere isnat edilen tüm suçlamalardan beraat etmişti.
Gerekçeli kararda da sanıkların “Anayasal demokratik bir hak olarak, toplantı ve gösteriye katıldıkları, ifade özgürlüklerini kullandıkları” belirtildi.
Ayrıca telefon dinlemelerinin yasal delil niteliğinde olmadığını altı çizildi.
“Polis orantısız güç kullandı”
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ahmet Civelek imzalı kararda, Gezi direnişi sırasında polisin orantısız güç kullandığı da yer aldı:
“Sanıkların bireysel veya topluluk halinde, anayasal bir hak olan ve demokratik ifade özgürlüğü içinde kalan anlamda, Taksim Gezi Parkı protestolarına katılmalarına rağmen, protestoların zaman içinde farklı kişi veya grupların provokasyonu ve/veya kolluk güçlerinin orantısız güç kullanmaları sonucun da oluşan olumsuz durumlara ve suç teşkil eden eylemlere, sanıkların bireysel veya topluluk halinde katıldıkları hususunun somutlaştırılamadığı…”
“Sanıkların, Anayasal demokratik bir hak olarak, toplantı ve gösteriye katılmalarına rağmen, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu anlamında suç teşkil eden eylemlerinin bulunmadığı…”
“Telefon tapeleri yasak delil”
Davada şikayetçi konumunda bulunan kişilerin sanıklardan şikayetçi olmadığının belirtildiği kararda, telefon konuşmalarıyla yer tespitinin delil sayılamayacağı, telefon tapelerinin de yasak delil niteliğinde olduğu ifade edildi:
“Dosyada dava açılması için yeterli delil olarak gösterilen baz istasyonu tespitlerinin, tek başına bir anlam ifade etmediği, yan delillerle de desteklenmediği, bu dosya açısından usulüne uygun olarak alınmayan telefon görüşme tapelerinin yasak delil niteliğinde olduğu…”
“Örgüt üyeliği yargılaması mümkün değil”
Gerekçeli kararda ayrıca, sanıklara yöneltilen örgüt konulu suçlamalardan neden beraat verildiği şöyle açıklandı:
“İddianame kapsamı anlatımlarından sanıkların hem terör örgütü kurmak, üye olmak hem de suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, üye olmak, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçlarından yargılamalarının mümkün olmadığı,
Sanıkların üzerlerine atılı olan suçu işlediklerine dair ve cezalandırılmalarını gerektirir, dosyada yeterli kesin, her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığından, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiği sabit olmaması nedeniyle, tüm sanıkların ayrı ayrı beraatlarına karar verildi.”
Ortak noktaları: Taraftarlık
Kararda, beraat eden 35 sanığın ortak noktasının, “Beşiktaş Spor Kulübü taraftarlığı” olduğu belirtildi:
“Aralarında takım taraftarlığından ve sosyal paylaşımlardan kaynaklanan arkadaşlık ve dostluk ilişkisi dışında, hiyerarşik yapı, görev dağılımı, organizasyon şeması, maddi kaynakları, silah mühimmatı, gizlilik esasları bulunmadığı…”
29 Aralık 2015 tarihli gerekçeli kararda, sanıklardan A.M.’ye ait, el konmuş olan kelepçe, kılıç ve kınının sahibine iade edilmesine de hükmedildi. (AS)