Cumartesi anneleri/ insanları Galatasaray Meydanı'ndaki 539. buluşmasında gözaltında kayıplar yerine Suruç'ta hayatını kaybeden ve cumartesi anmalarına her hafta katılan Cemil Yıldız, Çağdaş Aydın, Büşra Mete, Hatice Ezgi Saadet'i andı.
Patlamada hayatını kaybeden Cemil Yıldız'ın yakını üzüntüsünü "Bu hafta burada toplanmak bizim için çok zor. Suruç'ta 32 tane çocuğumuzu kaybettik. Cemil her hafta bu meydanda bizimleydi. Büşra bu meydanda bizim basın açıklamamızı okudu. Rahat uyuyun, insanlık kazanacak" sözleriyle ifade etti.
O yılları geri döndürmeyelim
Hayrettin Eren'in kardeşi Faruk Eren ise "Ne büyük acılar yaşandığını iyi biliyoruz. O acılar yaşanmasın diye biz 90'lı yılların tanıkları burada oturuyoruz. Yüzlerce insan kaybedildi, yüzlerce faili meçhul cinayet işlendi. Sakın ha o yılları geri döndürmeyelim bu ülkeyi" dedi.
Rıdvan Karakoç'un kardeşi Hasan Karakoç ise "20 yıldır buradayız. Bu acılar bir daha yaşanmasın dedik. Yeni analar ağlamasın dedik. O listeye birileri daha eklenmesin diye burada haykırıyorduk. Sncak bir hafta önce acılarımıza bir kat daha acı eklediler, birlikte burada haykırdığımız arkadaşlarımız alıp götürdüler. Şimdi onların haklarını da savunacağız burada. Onlara şunu söylemek istiyorum; gözünüz arkada kalmasın. Eli kanlı katillerin her zaman sonu mahkumiyet, pişmanlık olmuştur" dedi.
Hasan Ocak'ın ablası Maside Ocak "Bu hafta onlarsız oturuyoruz. Onları tanıdğımız, onlarla aynı meydanı, aynı düşü paylaştığımız için gurur duyuyoruz. Her yerde onların düşlerini ve gülüşlerini de savunmaya devam edeceğiz. Rahat uyuyun, sizi çok özleyeceğiz" dedi.
Acılar tekrarlanmasın diye oturuyoruz
Bu haftaki İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi'nin açıklamasını 1996'da öldürülen gazeteci Metin Göktepe'nin ablası Meryem Göktepe okudu.
Açıklamada barışı savunan gençlerin ölümlerinin tekrarlanmaması ve yaşanan acıların başka insanlar tarafından yaşanmaması için her hafta toplanıldığının altı çizildi ve şöyle devam edildi:
"Devlet yine yükümlülüklerini yerine getirmedi; kalplerinde insanlık sevgisi, ceplerinde oyuncak taşıyan çocuklarımızı göz göre göre gelen vahşi bir katliamın ortasında bıraktı. Onlar, Roboski 'de Soma'da, adalet arayan annelerin yanında olan merhametli, vicdanlı çocuklarımızdı. Rahat uyuyun evlatlarımız; düşleriniz yarım kalmayacak; özgürlük, eşitlik, adalet yani insanlık kazanacak."
Açıklamada son olarak hükümetin izlediği Kürt karşıtı politikaların yerine "eşit yurttaşlık ve dostluk politikası" gerektiren bir politika izlenmesi çağrısında bulunuldu. (NV)