Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Grup Toplantısında yaptığı konuşmada HDP İzmir İl Örgütünde gerçekleştirilen silahlı saldırıda Deniz Poyraz’ın katledilmesi ve HDP’ye açılan kapatma davası başta olmak üzere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Buldan konuşmasına, “Acımız büyük! Öfkemiz de! Canımızı, yoldaşımızı, partimizin emektarı Deniz Poyraz’ı alçakça katlettiler. Bizden kopardılar! Yaşamdan kopardılar!” diye başladı.
Devamında özetle şunları söyledi:
“Senaryolarını gayet iyi biliyoruz”
“Karanlık tarihlerinin sayfasına bir yenisini daha eklediler. Kirli döngülerinin karanlık yüzünü bir kez daha gösterdiler. Farklılıklarımıza olan düşmanlıklarını bir kez daha sergilediler. Barış umuduna kurşun sıktılar! Halklarımızın ortak gelecek hayaline saldırdılar! Birlikte yaşam irademizi hedef aldılar. Halklarımızın büyüyen umudu olan HDP’ye saldırdılar!
“Senaryolarını gayet iyi biliyoruz. Katliamlarla, siyasi cinayetlerle, zulümlerle, işkencelerle, çetelerle bu toprakları karanlığa boğmak, yaşanılamaz hale getirmektir. Amaçları geleceği karartmak, umutları söndürmektir. Ama hiçbir zaman başaramadılar. Barış ve demokrasi umudunu hiçbir zaman söndüremediler, yine başaramayacaklar.
“Adımız ayağa kalkan umuttur! Adımız, direniş ırmaklarının birleştiği Deniz’dir. Adımız; Deniz Poyraz’dır! Sana sözümüzdür Sevgili Deniz! Yarım kalan hayallerin milyonların hayalidir ve bu topraklarda mutlaka ama mutlaka yaşam bulacaktır. Senin mücadelen, senin cesaretin hepimizin mücadelesi, hepimizin cesaretidir.
“Milyonlar seninle tek yürek oldu, seninle Deniz oldu, seninle inanç oldu, seninle kararlılık oldu. Halklar bahçesi İzmir’den doğan güneş oldun. Hepimize ışık oldun! Milyonlara rehber oldun. Yolumuzu aydınlattın. Sana sözümüzdür. Aydınlattığın bu yolda barışı bu ülkede mutlaka gerçekleştireceğiz.
“Kurşunların umudu söndürmesine asla izin vermeyeceğiz! Kadifekale burçlarında ve yüreklerimizde adın her daim yankılanacaktır. Senin ve binlerce yoldaşımızın adı barış mücadelemizde sonsuza dek yaşayacaktır. Seni özleyeceğiz! Seni asla unutmayacağız! Unutturmayacağız. Mekânın cennet olsun! Yıldızlar yoldaşın olsun!”
“Tetikçi tabi ki tek başına değildir”
“Bu ülkede on yıllardır katiller yaratan karanlığın varlığını bizler çok iyi biliyor ve tanıklık ediyoruz. İzmir katliamını gerçekleştiren tetikçi tabi ki tek başına değildir.
“Onu örgütleyen, yönlendiren, tetiği çektiren güçlerin varlığını hiç kimse inkâr edemez! Bu ülkede işlenen her bir cinayetin, her bir suçun altından aynı ortak profil karşımıza çıkmaktadır. Katilin profili bizlere ortak bir yüzü göstermektedir. Nedir bu ortak yüz?
“Sayayım tek tek! Halkların kimliğine, diline, kültürüne, inancına karşı olan nefrettir. Kürt düşmanlığıdır! Barış düşmanlığıdır! Kadın düşmanlığıdır! HDP’ye yönelik “haşere temizliği yapılsın” diyen soykırım dilidir. “Daha neler göreceksiniz” diyen tehdit dilidir. “6 milyon kişinin verdiği oy kalaşnikof kurşunudur” diyen, “Daha fazla insan niye katledilmedi?” diye üzülen medya tetikçiliğidir.
“Şemdinli’de “İyi çocuktur”, İzmir’de “Adın ne abiciğimdir” Rojava’da IŞİD’dir, Türkiye’de Susurluk’tur, mafya-çetedir! Kobanî davasındaki kumpastır!”
“Deniz Poyraz’ı katleden bu örgütlü birliktelik”
“HDP’yi kapatma darbesidir! HDP’ye oy veren milyonlara yapılan bedduadır! Soma’da madenciye atılan son yargı tekmesidir! Çorlu’daki adaletsizliktir! Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta, Gazi’de, Gezi’de yapılan Alevi katliamıdır.
“Halkı sömüren ve yoksullaştıran soygunculuktur, talancılıktır, hırsızlıktır. Kadınları her gün katleden erkekleri koruma ittifakıdır! Evet, bütün bunların ortak yüzleri işte budur! Bunların hepsi birdir, beraberdir, kol koladır.
“İşte Deniz Poyraz’ı katleden de bu örgütlü, planlı birlikteliktir. İstedikleri kadar sorumluluktan kaçmaya çalışsınlar, kurtulamazlar, kurtulamayacaklar. İzmir katliamında bu ortak yüzün sahiplerinin tamamının parmak izi, nefret izi vardır. Ve İzmir katliamında da tıpkı öncekilerde olduğu gibi suçüstü yakalandılar.”
“HDP’ye oy veren milyonları hedef gösterdi”
“İktidarın siyaset adına bu kürsülerden ürettiği HDP düşmanlığıyla, ürettiği nefret diliyle tetikçi arasındaki ilişki açık olarak ortadadır. Gizleyemezsiniz!
“Katil hangi saiklerle cinayeti işlediğini açıklamışsa Hükümetin küçük ortağı da bugün bu kürsüden aynı saikle Deniz Poyraz’ı hedef göstermiştir ve katil ile dil birliği yapmıştır. Bunu çok açık ve net olarak ifade ediyorum.
“Cinayet iklimini kürsüden devam ettirdi. Deniz Poyraz’a terörist dedi. Deniz’in babasını ve ailesini hedef göstermiştir. Ve sadece Deniz’i ve ailesini değil bu ülkede HDP’ye oy veren milyonları hedef gösterdi. Deniz’e sahip çıkan milyonları hedef gösterdi. Neden daha fazla HDP’li öldürülmedi diye adeta yakındı!
“Belki küçük ortağın içi henüz soğumamış tıpkı katilin ben içimi soğuttum demesine rağmen, bugün bu kürsüden iktidarın küçük ortağı içinin soğumadığını bir kez daha alenen ortaya koymuştur.”
“Savcıları göreve çağırıyoruz”
“Yeni cinayetlere, yeni katliamlara kapı aralayacak, azmettirecek olan bu tehlikeli söylemler karşısında savcıları buradan derhal göreve çağırıyoruz! Var mı yürekli bir savcı, var mı bu ülkede adaletin kırıntıları, var mı küçük ortağa haddini bildirecek olan yürekli bir savcı?
“Her gün partimize saldıranlara sessiz kalan savcıları işte bugün tam da zamanıdır diyerek bir kez daha göreve davet ediyorum.”
“Yeni katliamlar mı yaşanacak bu ülkede?”
“AKP Genel Başkanı Antalya’da “Askerimize kurşun sıkanlarla ittifak halindeler” diyerek, demokratik siyaseti bir kez daha hedef göstermiştir. Açık hedef tarifi yapmıştır.
“Bir de “Kınadık, benzerlerini de kınayacağız” demiştir. Ne demek benzerleri? Yeni katliamlar mı yaşanacak bu ülkede? Bunu mu demek istedi AKP Genel Başkanı Antalya’da yaptığı açıklamada?
“Siyaseti rekabet değil, kin ve düşmanlık olarak gören işte bu zihniyetin yarattığı zehirli iklim, katliamlara zemin sunmaktadır, bunu önemle hatırlatmak isterim. Özellikle son yıllarda iktidar tarafından, medyadan kamusal alana sokaktan siyasete kadar bu ülkede adım adım adeta bir HDP-fobia üretildi.
“Peki, nedir bu HDP fobia? Demokratik siyasete düşmanlıktır. Farklılıklardan korkudur. İnsan haklarından korkudur. Kadının gücünden korkudur. Kürtlerin eşitlik taleplerinden korkudur. Barıştan korkudur. Yoksulların sesinden ve gücünden korkudur. Hak mücadelesinden korkudur. Onurlu ve eşit şekilde bir arada yaşamaktan korkudur. Farklı inançlardan kokudur.
“İktidarın HDP’ye saldırılarının nedeni işte bu korkulardır! İşte saldırıların zemininde bu HDP-fobia kampanyası vardır. Kobanî kumpası ve kapatma davasında siyasi tetiği çekenlerle, Deniz’in bedenine sıkılan nefret kurşunlarının aynı namluda birleştiğini çok iyi biliyor ve görüyoruz.”
“Arkasındaki güçler açığa çıkmasın diye”
“En ufak itirazı ve hak talebini işkenceyle bastıranlar, üniversite öğrencilerini dahi günlerce gözaltında tutanlar, Deniz yoldaşımızın katilini 24 saat geçmeden önceden hazırladıkları hapishanedeki odasına gönderdiler. Bu acele nedendir? Sebebini elbette ki biliyoruz.
“Arkasındaki güçler, ağababaları açığa çıkmasın diye apar topar katili tutukladılar ve cezaevine gönderdiler. Elbette bu iş burada bitmedi! Bitmeyecektir! Arkasında kimler var ortaya çıkacaktır! Çıkarılacaktır! Biz bunu ortaya çıkaracağız.” (AS)