* Fotoğraf: Staticflickr.
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın 9 Ağustos'ta, Brezilya Çevre Enstitüsü'nden (IBAMA) São Paulo uçak gemisiyle ilgili yeni Tehlikeli Madde Envanteri raporu isteğini Brezilya reddetti.
IBAMA aynı zamanda, raporun Türkiye karasuları girişinde hazırlanmasının daha "uygun olduğuna" dair gemiyi satın alan Sök Denizcilik'in Brezilya'daki aracı firmasına da bir yazı iletti.
Brezilya yetkili makamları, Brezilya donanması ve SÖK Denizcilik firması, geminin Brezilya'ya iadesi için herhangi bir girişimde bulunmazken gemi her geçen gün Türkiye karasularına yaklaşıyor.
Şu anki tespitlere göre ise São Paulo uçak gemisi, Cebelitarık Boğazı'ndan sadece birkaç gün uzakta.
TIKLAYIN - Bakanlık, São Paulo için yeni bir Tehlikeli Madde Envanteri raporu istedi
"Ağza sürülen bal olmamalı"
Konuyla ilgili görüş bildiren Greenpeace Akdeniz Proje Lideri Gökhan Ersoy, Türkiye'nin yeni bir analiz talebinde bulunmasını umut verici bir gelişme olarak değerlendirdi; ancak "Toplumsal muhalefetin ağzına sürülmüş bir parça bal olmamalı" diye de ekledi.
Ersoy'a göre bu talebin gerçek bir anlam ifade etmesi için Türkiye ilk raporu artık kabul etmediğini ve şartlı izin koşullarının da ortadan kalktığını net bir şekilde ifade etmeli: "Brezilya makamları ve şirket bu karar doğrultusunda işbirliğine yanaşmıyorsa transit ülkelerle resmi yazışmalar hemen başlamalı ve konvoy Brezilya'ya tam yol geri dönmelidir."
Konuya dair görüş bildiren bir diğer isim ise Basel Eylem Ağı Genel Müdürü Jim Puckett. Puckett "Türkiye, hiçbir koşulda bu yeni araştırmanın Türkiye'de veya Brezilya dışındaki herhangi bir ülkede yapılmasını kabul etmemelidir," dedi.
"Zehirli gemi hemen geri dönmeli"
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi gönüllüsü, akademisyen Aslı Odman da bu fikre katılarak şunları söyledi:
"Brezilya hükümetinin, transit ülkeleri uyarmadan, mahkeme kararını dinlemeden, Türkiye'nin bu tür ithalatlara karşı yasaları olup olmadığını kontrol etmeden yola çıkma telaşı, Türkiye'nin bu gemiyi topraklarımıza kabul etmesinin mazereti olamaz. Bu zehirli gemi, hemen geri dönmeli. Akdeniz'e bile girmesine izin verilmemeli."
Aslı Odman, 2018 yılında İzmir'in Aliağa ilçesi Nemrut Körfezi'nde fuel oil kaynaklı çevre felaketine sebep olan Harrier isimli kuru yük gemisiyle ilgili skandalı da hatırlattı.
Harrier, Norveç'ten Güney Doğu Asya sahillerine doğru maceralı ve yasadışı bir söküm işlemine yol alırken yetkili makamlar tarafından yakalanmış ve en son Aliağa'da SÖK Denizcilik tesislerine gönderilmesine izin verilmişti. Söküm tesisine girmeden neden olduğu petrol sızıntısı nedeniyle korkunç bir çevre felaketine neden olan gemi, Türkiye tarafından ağır maddi yaptırımla cezalandırıldı ancak deniz ekosistemine verilen zararı tazmin etmek mümkün olmadı.
TIKLAYIN - Aslı Odman: "São Paulo gemisi yüzen bir tehlikeli atık"
Aliağa gemi söküm tesisleri ve hesap verebilirlik
İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, 30 Haziran 2022'de Avrupa Birliği Çevre Ajansı'nın AB Gemi söküm mevzuatının beşinci yılı revizyonu vesilesi ile açtığı 'kanıta çağrı'yla (Call for Evidence) mevzuatın AB dışı muhatabı olarak bir rapor iletmiş ve bu raporda Sök Denizcilik dahil Aliağa'dan sekiz tersanenin sahip olduğu AB sertifikalarının zemini olan denetimlerin kapsamadığı ciddi çevre ve işçi sağlığı sorunlarının altını çizmişti.
Özellikle, usule uygun resmi asbest bertarafı rakamlarının senede 100'den fazla gemi sökülen sektör için çok düşük gözüktüğü; sertifika sahibi tersanelerin, sertifikalarından gelen bağlarını kullanarak satın aldıkları gemileri kendilerine ait sertifikasız tersanelere daha ucuz ve güvencesiz şartlarda sökülmeye sevk ettiğine dair önemli bulgular içeren rapor, Aliağa gemi söküm tesislerinin hesap verebilirlik ve şeffaflık açısından şaibeli yapısını ortaya koyuyordu.
(TY)