Yeni kurulan haber portalı Telgraf’dan Zeynel Özgün, Bora Gezmiş’le, idam edilişinin 49. yılında 68 kuşağının devrimci önderlerinden kardeşi Deniz’i konuştu.
"Hapse girdiğinden görüşemedik"
Söyleşinin bir kısmı şöyle:
İsterseniz önce Sizin ve Deniz’in çocukluğunuzdan başlayalım. Deniz, üç kardeşten ortancasıydı ve en büyükleri de sizdiniz. Aranızda çok büyük yaş farkı da yok sanırım. Deniz’le geçen çocukluğunuzdan bugün aklınızda kalan neler var? Birlikte geçirdiğiniz zamanlardan en çok neleri hatırlıyorsunuz? Çocukluğunuz nerelerde geçmişti?
Deniz’le uzun bir çocukluk geçiremedik zaten. Babamın ve annemin mesleklerinden dolayı, Deniz’in çocukluk döneminde Sivas’taydık. Deniz’le çocukluk dönemlerimize ilişkin anılarımdan aklımda kalanlar daha çok Sivas’taki mahallemizde geçen yaşamımıza ilişkin olanlar. O dönemde toplu olarak kırlara gider, orada zaman geçirirdik. Bütün diğer çocuklar gibi biz de futbol oynardık, bisiklete binerdik. O dönemi düşününce aklımda canlananlar genel olarak bu tür şeyler. Sivas’ta geçirdiğimiz yıllarda her ikimiz de çocuktuk. Daha sonra, Deniz fakülteye girdiğinde ben askerdeydim. Aramızdaki temaslar azaldı. Eylemlere girdikten sonra da, kaçak veya hapiste olduğu için çok sık bir arada olamadık.
Çocukluk döneminizde Deniz’e ilişkin en canlı kalan anılarınız hangileri? Bunlardan bir kaçını bizimle ve okuyucularımızla da paylaşabilir misiniz?
1957 yılında yapılan seçimler vardı. O dönemde ben de Deniz de 10-13 yaşlarındaydık. Henüz çocuk olduğumuz için doğal olarak işin siyaset kısmının çok da farkında değildik. Ama siyasi partilerin yaptıkları seçim çalışmaları ilgimizi çekiyordu. Sanırım bizde ilgi uyandıran şey daha çok bu çalışmalardaki hareketlilikti. Partilerin mitingleri olurdu tabi. Miting meydanlarını görmek eğlenceli gelirdi. Meydanı gören bir inşaat vardı. Oradan Deniz’le birlikte mitingleri izlerdik
Yetişkinlik dönemindeki Deniz’i nerdeyse hepimiz biliyoruz ve onu mücadelesinden tanıyoruz ama çocukluğunda onu farklı kılan hangi yanları vardı sizce? Hatırladığınız kadarıyla çocuk ve kardeş Deniz’i anlatabilir misiniz?
Deyim yerindeyse Deniz çocukken de dik başlı denebilecek biriydi. Kendi davasında da inatçı oldu. Çok sevecendi ama çocukken de öyle öğüt nasihat falan dinleyen biri değildi. Dik başlılığına yönelik yapılan uyarılara pek kulak asmaz, kendi kafasına göre hareket ederdi. Yaptıklarında inatçıydı. Bu dik başlılığı bazen benimle de arasında bazı küçük tartışmalara yol açmıyor değildi. Zaman zaman bu yanıyla beni kızdırdığını hatırlıyorum.
TIKLAYIN - Söyleşinin tamamını okuyun
(EMK)