Kortej Karaköy'de Tünel'in girişinden başlıyordu. Benim gibi Anadolu yakasından Taksim'deki eyleme deniz yolu ve ardından tünel ile gitmeyi planlayanlar için zorlu bir yolculuk oldu. Yılardır Tünel girişinde bu kadar kalabalık görmemiştim. Zaten Kadıköy - Karaköy vapurunun bir Pazar günü, öğle saatlerinde aşırı dolu olması ancak derbi maçların oynandığı günlerde olabilirdi. Vapurda uğultulu seslerin arasından sıyrılıp gelen cümleler "bizim kedi", "köpeğimiz", "Bu yasa" ile başlıyordu genellikle.
Heyecanlı kalabalık vapur iskeleye yanaşır yanaşmaz acele adımlarla altgeçite oradan Tünel'e yönlendi. Ne kadar acele etsem de en önde değildim. Birazdan Tünel'den gerisin geriye dönenleri görünce, "Acaba kapalı mı" telaşına kapıldım. Neyse ki değildi; ama vagon kalabalığın ardında kalmıştı.
Kuş gibi şakıyan kalabalık
Tünelden umut kesip yürümeyi ya da otobüsü denemeyi seçenler oldu. Ben dördüncü seferde kendime yer buldum. Vagon hareket ettiğinde, arkamda kalabalık hiç azalmamıştı.
Taksim'de yapılan son yılların en kalabalık eylemlerinden birine ulaşmam biraz sancılı oldu. Galatasaray Meydanı'ndaki kalabalık çoktan kuş gibi şakıdamaya başlamıştı bile. Kuş sesi çıkaran düdük satan seyyar satıcılar muhtemelen son yılların büyük cirosunu yapmıştır.
Dünyanın tüm hayvanları birleşin
5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişiklik yapan yasa tasarısının getirdiği değişikliklere hayır demek için toplanan binlerce insan hep bir ağızdan "Katil yasa istemiyoruz", "Ölüm yasasına hayır" sloganlarıyla yürümeye başladı. İnsanların ellerinde "Dünyanın tüm hayvanları birleşin, efendilerinizi ısırın", "Yaşamak hakkımız, biz bu tasarıya karşıyız", "Yaşam hakkına saygı", "İnsan da hayvan da can, uyutarak mı oluyor senin yasan?" gibi dövizler vardı. Bazı eylemciler yanlarında evcil hayvanlarını da getirmişti.
Galatasaray Meydanı'ndan başlayan yürüyüş Taksim Meydanı'na yöneldi, ama korteje katılımlar sürüyordu. Taksim Meydanı yönünden yürüyüşe katılmak için gelenlerle ana kortej gittikçe kalablıklaştı. Eylemler genellikle İstiklal Caddesi'nin kalabalığında kaybolurdu; bu kez eylemcilerin çokluğu caddenin kalabalığını bastırdı. Eyleme katılmayanlar yollarına arka sokaklardan devam etmek zorunda kaldı. Bu arada çevreden hayvan hakları eylemine yoğun destek vardı.
Yine mi Hayırsız Ada!
Kortejin ön tarafı Taksim Meydanı'na ulaşınca bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı sonrası basın açıklaması okundu ancak kortej halen meydana akıyordu. Binlerce kişinin duymasına imkan olmayan basın açıklamasında ise özetle şu söyleniyordu:
"1 Temmuz 2004'te çıkarılan 5199 sayılı yasa ve 2006'da çıkarılan yönetmelik gereğince yerel yönetimlerin yasanın uygulayıcısı durumundadır. Ancak, aradan geçen sekiz yıl boyunca yasanın gereklerini yerine getirmeyen yerel yönetimler, bu tasarı ile aklanacaktır."
Açıklamada yeni tasarıda "Hayvanlara sadece bir 'deney sertifikası' ile deneyin önünün açılması", "Sokak hayvanlarının gözlerden ırak doğal parklara götürülmesi", "Evde beslenecek hayvan sayısının sınırlandırılması", "Tehlikeli türlerin barınaklara teslim zorunluluğu" gibi düzenlemelere karşı çıkıldığı bildirildi.
Açıklama "Yüz yıl önce Hayırsız Ada'da denenmişi denemekte neden ısrar ediliyor? 90 bin sokak hayvanı Hayırsız Ada'ya ölüme gitti. Eğer çözüm bu olsaydı, bugün sokaklarda tek bir can dostu görmezdik. Farkında değil misiniz; sayılarına yapılan yok etmeye yönelik her eylem de daha fazla üreyerek cevap veriyorlar". (HK)