Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) dün yapılan 4. Olağan Kongresi'yle ilgili olarak, yeni hiçbir şey olmadığı ve hamasetin devam ettiği görüşünde.
bianet'e konuşan Prof. Dr. Bekaroğlu, kongreyle ilgili kamuoyunda "Önümüzdeki 10 yıl için çok önemli açıklamalar yapılacak" algısının neden oluştuğunu anlayamadığını ifade etti ve kongreyi, "Bolca hamasetin olduğu, iktidarını pekiştirmiş, tek adamlığını göstermiş bir insanın şovuydu" sözleriyle değerlendirdi.
"Yol yaptım, seçmeli ders verdim ile bu sorun çözülmez"
Kongre öncesi Kürt sorununun çözümüne ilişkin yeni bir yol haritası çıkıp çıkmayacağının merak edildiğini söyleyen Bekaroğlu, Erdoğan'ın "Yol yaptım, yatırım yaptım, daha ne istiyorsunuz, siz de bir adım atın" anlayışında olduğunu ifade etti ve ekledi:
"Kürtler neden adım atsın? Seçmeli ders verdim, televizyon verdim, yatırım yaptım, ben Kürt sorununu çözdüm anlayışında."
"Kendisinden önceki liderlerden farklı bir tutum içerisinde değil. Kürtleri ne kadar az şey vererek ikna edebiliriz düşüncesinde."
"Kürtler için İmralı'da Oslo'da pazarlık yapmaya gerek yok. Birlikte nasıl yaşanabileceğinin formülü vardır. Bu formülle birlikte silah bırakma konusunda müzakere edersiniz."
"AB beklentisi nerden çıktı, anlamıyorum"
Kongrede dağıtılan kitapta yer alan 63 hedef arasında Avrupa Birliği (AB) ile ilişkiler konusunun 60. sırada yer verilmesine de değinen Bekaroğlu, bunun normal olduğunu ve insanların kongrede neden AB ile ilgili beklenti içine girdiğini anlayamadığını söyledi.
"AB ile ilgili zaten bu noktadaydık. Avrupa da Türkiye de motivasyonunu kaybetmiş ve bu süreç zaten durmuştu."
"Hükümet açısından AB'den beklenen kendi iktidarlarına destek açısından alınanlar alınmış ve bitmiştir."
"Dolayısıyla bu kongrede AB'yle ilgili yeni bir heyecan oluşturulması beklentisi nerden çıktı bilmiyorum."
"Böyle bir kongreden demokrasi çıkmaz"
Bekaroğlu, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın tek ses olarak kürsüde yer almasına atıfta bulunarak, "böyle bir kongreden başka bir şey beklemek tuhaf olurdu" dedi.
"Bunun adı kongre değil şovdur. Çift liste gibi şeyler Türkiye siyaset geleneğinde zaten yok. Ama insanlar en azından konuşup, düşüncelerini açıklayabilirdi."
"Buradan demokrasi, çoğulcu bir yapı çıkamaz. Kendi içindekilere söz hakkı vermeyen bir yapı, Türkiye'yi yönetirken nasıl diğerlerine söz hakkı verecek?"
"Akreditasyon meselesi de bunun göstergesi. Önceden askerin yaptığını şimdi bunlar yapıyor. Hüseyin Çelik'in düğüne herkes katılamaz, televizyonlar zaten yayınlıyor sözleri AKP zihniyetinin yansıması." (EKN)