Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) yarın Ankara'da yapacağı genel kongresinde, Cumhuriyet, Sözcü, Birgün, Evrensel, Aydınlık, Özgür Gündem ve Yeniçağ gazeteleri akredite edilmedi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) yönetim kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, muhalif medyanın akredite edilmemesinin demokrasi ve ifade özgürlüğü anlayışıyla bağdaşmadığı belirtildi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Ahmet Abakay ise AKP'nin bu tutumunu "Basın özgürlüğü, halkın haber alma hakkının kullanımı açısından içler acısı, demokrasiden uzak süregelen tutumunun tepe noktasıdır" sözleriyle eleştirdi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), ambargonun yeni bir baskıcı dönemin başlangıcı olduğu şüphesini duyduklarını belirtirken, Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Atilla Sertel, Başbakan Erdoğan'ın "Şimdi ifade özgürlüğünün zirvede olduğu bir dönemden geçiyoruz" sözünü hatırlattı.
TGC: Gazetecilerin mesleklerini yapması engelleniyor
Söz konusu gazetelerde çalışan gazetecilere AKP tarafından akredite verilmemesini "ayrımcılık" olarak değerlendiren TGC, yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Söylemde çok sesliliği dillendirenlerin, uygulamada tek seslilikten yana olduğunu göstermektedir. Akreditasyon konusu Türkiye'de yıllardır bir sorun olarak gündemdedir. Sorunun çözümünü beklerken yeniden keyfi değerlendirmelerle iptaller yaşanmaktadır."
"İktidar, yayın politikasından hoşlanmadığı gazetelerin çalışanlarının mesleklerini yapmalarını engellemektedir. Halkın bilgilenme hakkını da yok saymaktadır. TGC olarak bu yanlıştan artık dönülmesinin bekliyoruz."
Abakay: Korku değilse ilkellik örneği
ÇHD Başkanı Abakay ise AKP kongresinin başlamadan şaibeli duruma sokulduğunu söyledi.
"Cumhuriyet Gazetesine, Genel Kurulu kimin izleyeceği yolunda davet gönderilmiş, gazete görevlendirdiği muhabir ve yazarların isimlerini bildirilmiş, ancak daha sonra gazeteye, 'akredite' listesinde olmadıkları için giriş kartı ya da davetiyesi gönderilmeyeceği bildirilmiştir."
"AKP kongresi 'kendin pişir kendin ye' toplantısına dönüşmüştür. Binlerce kişiye açık bir toplantıda, kendisinden saymadığı, yayın politikasını beğenmediği gazetelere yasak konulması, bu partinin, genel başkanının, yöneticilerinin korkusu, endişesi değilse ilkelliğin açık örneği olarak anılacaktır."
"Bu kararın derhal düzeltilmesini, yanlıştan dönülmesini, basın özgürlüğüne saygı gösterilmesini, bu kararı alanların özür dilemesini diliyor ve bekliyoruz."
TGS: İliştirilmiş gazetecilik örneği
TGS Ankara Şubesi Yönetim Kurulu'ndan yapılan açıklamada, AKP hükümetinin icraatlarını eleştiren ve muhalif çizgide yayın yapan gazete ve televizyonlara yönelik yok sayma operasyonu yapıldığı kaydedildi.
Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, açıklamada şu değerlendirmelere yer verildi:
"Akreditasyon uygulamaları Anayasa ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nde güvence altına alınmış bulunan 'halkın haber alma hakkını' engellemektedir. Bu ve benzeri uygulamalar demokrasi kültürüyle bağdaşmayan bir yaklaşımdır ve kabul edilemez."
"Halkın haber alma hakkına ve her görüşten medyanın haber verme görevine saygı gösterilmesi gerektiğini bir kez daha vurgularken, kongreyi izlemekten alıkonulan gazetelere yönelik bu ambargonun baskıcı bir yeni dönemin de habercisi olacağı kuşkusunu taşımaktayız."
"İliştirilmiş gazeteci modelinin hayata geçirilmesinin de tipik örneği olan bu uygulamayı protesto ediyoruz."
Sertel: Genelkurmay'ı eleştiriyorlardı
TGF Genel Başkanı Atilla Sertel, birçok gazete ve televizyona akreditasyon verilmemesinin demokrasi ve basın özgürlüğüyle çeliştiğini vurguladı.
"Geçmişte Genelkurmay'ın akreditasyon uygulamalarını eleştirenlerin bugün aynı uygulama içine girmeleri düşündürücüdür."
"Gazeteciler kamuoyunun bilgilenmesi adına görev görüyor. Üstelik yapılan toplantı gizli bir toplantı da değil. Yarın yapılacak kongreye bazı gazete ve televizyonların alınmaması yurtiçi ve yurtdışında sıkça tartışılan 'demokrasi' ve 'basın özgürlüğü'ne bir leke daha düşürecektir."
"Bu noktada Sayın Başbakan'ın geçtiğimiz günlerde Washington Post'a verdiği demeçte; 'Şimdi ifade özgürlüğünün zirvede olduğu bir dönemden geçiyoruz' sözünü hatırlatıyor, bu çağdışı uygulamadan vazgeçilmesini bekliyoruz." (EKN)