Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Osman Baydemir partisinin grup toplantısında konuştu.
Baydemir, referanduma eşit olmayan koşullarda gidildiğini ve referandumda baskılar yaşandığını anlattı.
2014 yılında Bitlis'te yerel seçimlerde Demokratik Bölgeler Partisi'nin birinci parti seçildiğini, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin itirazı üzerine mühürsüz zarflar gerekçesiyle seçimin iptal edildiğini hatırlattı:
"YSK'ye çağrıda bulunuyoruz. 2 buçuk milyonu bulan mühürsüz oylar ve zarflar için 2014'te aldığın kararın aynısını almazsan sen bu seçimde hakem değil tarafsın ve en büyük vebal senin boynuna vurulmuş olacaktır."
“Şaibeye hayır”
Baydemir’in açıklamasından satır başları şöyle:
“Tüm baskılara rağmen, tutuklama, OHAL rejimine sıkıyönetim koşullarına rağmen milyonlar eşitlik özgürlük iradesini ortaya koydu. Eş genel başkanlarımızın, milletvekillerimizin tutuklu olduğu, HDP’ye ekranların kapatıldığı, Kürt coğrafyasında sıkıyönetim koşullarının uygulanmasına rağmen milyonlar baskıya, zulme boyun eğmedi.
"Darbe, OHAL koşullarında adil olmayan bir süreçte yüzde 67’lik bir AKP ve MHP ittifakı zorla, hileyle, cebirle yüzde 51’i çıkarabildi. Buna rağmen hayırlar sandığa girdi ama YSK sandığa giren hayırları reddetti. Milyonlar adına bu şaibeye bir kez daha hayır diyoruz."
“Ekranlar bize kapatıldı”
“Temmuz 2015’ten bugüne 11 bin insan gözaltına alındı, beş bin insan tutuklandı. Eşbaşkanlarımız, milletvekillerimiz, grup başkanvekillerimiz, parti sözcümüz, belediye başkanlarımız, il ilçe yöneticilerimiz tutuklandı. Referandum sürecinde günde ortalama 29 insan gözaltına alındı. Ekranlar bize kapatıldı. Böylesi bir atmosfer içinde seçime gittik.
“Kürt halkı evinin elinden alınması pahasına sandığa gitti”
“Tüm bu baskı ve şantaja rağmen Kürtler ölümü göze alarak sandık başına gitti. Şehirlerin yakılmasına, kayyum atamalarına rağmen sandık başına gittiler. Darbe ve sıkıyönetim koşullarına rağmen yüzde 62 oranında ‘Zulme, faşizme baskıya Hayır’ dediler.
“Kürtler tekçiliğe, savaşa, kayyuma hayır dedi. Kürtler savaş dayatmasına Hayır dedi. Kürtlerin hayır’ı yeni bir Hayır kapısının açılmasına fırsat sunuyor. Kürtler tekçi anayasa dayatmasına Hayır dedi. Kürtlerin Hayır’ı iki yıldır dayatılan Kürt karşıtlığına hayırdır.”
“Jandarma gölgesinde oy kullanıldı”
“HDP’nin oy oranının yüksek olduğu birçok ilde sandıklar başka yerlere taşındı. Birçok ilde sandık başkanlarımızın üzeri çizildi. Kürt coğrafyasında pek çok yerde asker ve jandarma gölgesinde oy kullandı. Yurt dışı sandık çevresine müşahit, üye vermesi engellendi. Yüzlerce sandıkta YSK sonucu ile HDP sandık takip sistemi sonuçları arasında fark var. ATO’da sayımlar başlar başlamaz müşahitlerimiz sandıklardan uzak tutuldu. Açık sayım ilkesi ihlal edildi. Seçime şaibe düştü.
“Bu referandum, silahların gölgesi altında gerçekleşti. Muş Hasköy'ün Şimlak (Dağdibi) köyünde kalaşnikoflar arasında oy kullanıldı. Bu sandığın sonucu 290 evet 2 hayır. Muş’ta birçok bölgede evet oranı yüzde 100. “
“YSK’nin tavrı seçime darbe”
“Seçim kanunun 77. maddesine göre zarfların 2 mühür taşıması zorunlu ama milyonlarca mühürsüz oy pusulası ve zarf kullanıldı. YSK’nin bunu kabul etmesi seçime darbedir. 2014 yılında Bitlis’te yerel seçimlerde DBP birinci parti seçildi ve kazandı. AKP’nin yaptığı itiraz üzerine mühürsüz zarflar gerekçesiyle seçim iptal edildi. 1 Haziran’da tekrar seçim yapıldı. Buna rağmen tekrar seçildi.
“YSK’ye çağrıda bulunuyoruz. 2 buçuk milyonu bulan mühürsüz oylar ve zarflar için 2014’te aldığın kararın aynısını almazsan sen bu seçimde hakem değil tarafsın ve en büyük vebal senin boynuna vurulmuş olacaktır. Ortada bir kurul kararı da yok. Web sitesinde yaptığı iki satırlık duyuru var. İşte yargı bağımsızlığının önemi bir kez daha ortaya kondu. “
“Yeni bir anayasa mücadelesi”
“HDP faşizme dörtnala giden AKP, MHP şer koalisyonuna dur demiştir. 16 Nisan’da eşitlik, özgürlük ve birlikte yaşam iradesi net bir şekilde açığa çıkmıştır. Aleviler, Kürtler, Türkler, Êzidîler ve bütün farklı kimlikler olarak, yeni bir anayasa inşasının mücadelesini birlikte başlattığımızı ilan ediyorum.
“Bu şaibeli referandum sonucunun dayattığı tekçilik kaç yıl sürerse sürsün meşruiyet kazanmayacaktır. Tek çözüm bütün farklılıkların kendisini bulduğu yeni bir anayasanın inşasıyla mümkündür.
“Eş Başkanlarımız 16 Nisan sonucuyla beraat etti”
"Halkın 16 Nisan’da verdiği mesaj çok açık. Halk hükümete savaş politikalarını durdur, OHAL’i kaldır, bir kez daha müzakereye kapı arala, Kürt düşmanlığından vazgeç, kayyum uygulamalarını kaldır, tutuklu belediye başkanlarını, eş genel başkanlarını serbest bırak demiştir. Eş genel başkanlarımız Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ 16 Nisan sonucuyla beraat etmişlerdir.
“Açlık grevleri”
“33 cezaevinde 292 siyasi mahkumun açlık grevleri devam ediyor. Tamı tamına 60 gündür Adalet Bakanlığı nezdinde girişimlerimiz oldu ama duyarlılık ortaya konmadı. Bu insanların çığlığı insani, vicdani, ahlakidir. Milyonlar bu çığlığı duydu ve bu talepler sadece sizlerin değil milyonların talebi. Gelin tek bir insanımız hayatını yitirmeden bu sorun çözülsün. Bugünden tezi yok açlık grevlerini, seçimdeki tüm şaibeleri genel kurula getiriyoruz.
“Kürtler ‘Evet’ diyecek diye algı operasyonu yapıldı”
“Kürt coğrafyasında ilk defa belediye kaynakları kayyumlar eliyle amacı dışında kullanıldı. Gün gelecek o belediyeler esas sahibi olan halkın eline geçecek.
“Kimi medya kuruluşlarında Kürtler yüzde 65 oranında evet diyecek dediler. Algı operasyonu yürüttüler. Seçimin açığa çıkardığı siyasi iradeye baktığımızda yüzleri kızarmıştır. Eğer kızarmamışsa biz zaman zaman hatırlatacağız.” (BK)