Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 16 Nisan’da yapılan referandumda oyların sayılmaya başlanmasının ardından alınan mühürsüz oylar ve zarfların geçerli kabul edilmesine ilişkin kararın gerekçesini açıkladı.
YSK’nin 560 numaralı gerekçeli kararı bugün açıklamasına rağmen 16 Nisan 2017 tarihini atması ise dikkat çekti.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Yüksek Seçim Kurulu (YSK) temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu, bugün biant’e yaptığı değerlendirmede pazar günü yapılan halk oylamasında tartışmalara neden olan zarf ve pusulalara mühür zorunluluğunun kaldırılmasına ilişkin Kurul kararının bugün yazıldığını söylemişti.
YSK, sayım sırasında alınan kararı resmi olarak açıklamamış, sadece internet sitesine “pop-up” olarak duyuru yerleştirmişti.
YSK duyurusunda, “Sandık kurulu mührü taşımayan oy pusulası ve zarfların dışardan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçerli sayılmasına karar verildiği” bildirilmişti.
TIKLAYIN - YSK'NIN "MÜHÜRSÜZ OY PUSULASI" KARARI KANUNA UYGUN MU?
Yaşanan tartışmaların ardından bugün gerekçeli karar açıklayan YSK, “Mühürleme işleminin yapılmaması tek başına seçmenin oyunun geçersiz sayılması için yeterli değildir” dedi.
YSK, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un "mühürsüz zarf ve pusulaların geçersiz sayılacağı" hükmünü hatırlattı, ancak sandık kurullarının hatasından kaynaklanan bu durumda iptalin "seçme hakkının ihlali" anlamına geleceğini öne sürdü.
Hile suçlamalarına neden olan mühürsüz oy ve pusulaların "münferit" olduğu öne sürülen gerekçeli kararda, sahteciliğe karşı mühürden başka önlem mekanizmaları olduğu da belirtildi.
YSK, hata veya ihmali tespit edilen sandık kurulu başkan ve üyeleri hakkında ilgili seçim kurullarınca yasal gereğinin takdir ve ifası için suç duyurusunda bulunulması gerektiğine karar verdi.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) seçme ve yönetime katılmaya ilişkin maddesine ve anayasaya dayandırılan YSK kararında sandık kurullarının hata ve ihmali sonucu mühürlenmeyen ancak YSK tarafından gönderildiğine şüphe bulunmayan hallerde kullanılan oyların geçerli sayılacağına hükmetti.
Bu durumda seçmenin hatası olmadığını ifade eden YSK, seçmene yüklenecek bir kusur bulunmamasına rağmen bu oyların geçerli sayılmamasının AİHS ve AİHM’e kararları ışığında, yönetime katılma hakkının özünü ortadan kaldıracak bir sonuç yaratacağı açık olduğu savunuldu.
YSK Başkanı Sadi Güven, Başkanvekili Erhan Çiftçi, üyeler Zeki Yiğit, Sadi Sarıyıldız, Nakiddin Buğday, Muharrem Akkaya, Cengiz Topaktaş, İlhan Hanağası, Z. Nilgün Hacımahmutoğlu, Yunus Aykın ve Kürşat Hamurcu'nun imzasını taşıyan YSK kararının tam metnine ulaşmak için tıklayın. (EKN)