Diplomasi Muhabirleri Derneği (DMD), Dışişleri Bakanı'nın sözlerine açıklık getirmeye çağırırken Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Gül'ün sözlerini başarısızlığına bağladı.
Bakanın günlük rutin programına dahi çoğu kez ulaşılamadığını hatırlatan DMD, Gül'ün "Açılıp sorulsa mesela bizlere, arkadaşlara halbuki tüm bilgileri vereceklerdir" sözlerini "acı bir tebessümle" karşıladıklarını açıkladı.
Sözleri "gerçekten uzak" bulan TGC, bu sözlerin "basının tek yanlı haber ve yorumlara ağırlık vermesi isteğini" yansıttığını bildirdi.
ÇGD ise, "siyasi tarihimiz boyunca kimi iktidarların ve parlamenterlerin, hem denizaşırı hem Ortadoğu'daki dinî ve siyasi güç odaklarının manipülasyonuna, hatta sözcülüğüne açık oldukları çokça görülmüştür" dedi.
Gül'ün iddiasıyla ilgili inceleme başlattığını açıklayan Basın Konseyi, söz konusu iddiasına temel oluşturan belge ve bilgileri Konseye göndermesini istedi.
DMD : "Her sıkıntıdan sonra gazeteciyi suçlamak alışkanlık oldu"
Gül'ün sözlerine tepki gösteren örgütlerden DMD, basınla yakın çalışan Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin son dönemde bilgiyi gizleme çabalarına girişmekle ve dönem dönem de yönlendirmeye başvurmakla suçladılar.
DMD Yönetim Kurulu'nun yayımladığı açıklamada, diplomasi muhabirlerinin bugüne kadar ilkeli ve sorumlu habercilik anlayışından ödün vermediği kaydedildi :
"Kamuoyunu doğru ve dürüst bilgilendirmekten başka bir amaç taşımayan, bu görevlerini yerine getirirken birçok güçlükle mücadele etmek durumunda olan diplomasi muhabirleri, kamuoyunun, yönlendirmeden uzak, doğru ve dürüst bir şekilde bilgilendirilmesi amacıyla yapıcı her türlü öneriyi tartışmaya ve adım atmaya hazır olduklarını açıkladı ve ekledi :
"Ancak yaşanan her sıkıntının ardından gazetecilere yönelik suçlamaların alışkanlık haline gelmesini, ülkemizde basın özgürlüğü açısından kaygı verici bir durum olarak görüyoruz."
"Bakanın günlük rutin programına bile çoğu kez ulaşılamıyor"
"Diplomasi muhabirleri bugün Dışişleri Bakanı Sayın Abdullah Gül'ün günlük rutin programlarına bile çoğu kez ulaşamamaktadır. Önemli gündem maddelerine ilişkin sorularına Dışişleri Bakanlığı'ndan yanıt alamayan arkadaşlarımızın diğer haber kaynaklarına da başvurmaları ve haberlerini aldıkları tüm bilgiler ışığında oluşturmaları kaçınılmazdır.
Ayrıca, altını çizmek isteriz ki, yıllardır bu mesleğin içerisinde bulunan arkadaşlarımız olası manipülasyon çabalarına karşı yeterince deneyim sahibidir."
TGC : Bakanın görevi suçlamak değil basını bilgilendirmek
TGC'den yapılan yazılı açıklamada da, Gül'ün sözleri, "yersiz, talihsiz ve gerçeklerden uzak " olarak nitelendirildi.
"Başarısızlıklar ya da tartışılan uygulamalar karşısında basını suçlayarak kendini savunma geleneği ne yazık ki sona ermiyor" diyen TGC, bu sözlerin "basının tek yanlı haber ve yorumlara ağırlık vermesi isteğini" yansıttığını bildirerek, Bakana düşen görevin, suçlama değil basını hızlı, doğru ve ayrıntılı olarak bilgilendirme olduğunu hatırlattı.
ÇGD : Şeffaf olmayan iktidar faturayı basına kesiyor
ÇGD ise, Gül'ü, Hamas ziyareti konusunda iktidarın ve Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) Genel Merkez Yönetimi'nin "şeffaf olmayan; başarısız, amatörlük içeren, dolayısıyla da eleştirilere konu olan tutumlarının" faturasını basına yüklemeye çalışmakla suçladı.
ÇGD Genel Yönetim Kurulu'nun yazılı açıklamasında, "Dışişleri Bakanı iktidarın kendi kusurlarını basına yükleme kolaycılığına kalkışmaktadır" denildi.
Türk basının, görevini ağırlıklı olarak objektif, doğru şekilde ve mesleki olgunluk içinde yaptığını ifade eden ÇGD yönetimi, Gül'ün sözlerinin kabul edilemez olduğunu kaydederek şunları ekledi :
"Ancak siyasi tarihimiz boyunca kimi iktidarların ve parlamenterlerin, hem denizaşırı hem Ortadoğu'daki dinî ve siyasi güç odaklarının manipülasyonuna, hatta sözcülüğüne açık oldukları çokça görülmüştür." (EÖ)