Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın.
Barış İçin Akademisyenler, “Bu Suça Ortak Olmuyoruz” metnindeki imzalarının arkasında olduklarını, imzacı akademisyen ve araştırmacıların da yanında olduklarını duyurdu.
Bölgeye bağımsız gözlemcilerin girmesi, işlenen suçların faillerinin ortaya çıkması ve yargılanması ve barış taleplerini yineledi.
Kendilerine yöneltilen tüm hakaretler ve tehditlerle ilgili hukuki süreç başlatacağını duyurdu.
“İmzalarımızın arkasındayız”
Barış İçin Akademisyenler’in çağrısıyla düzenlenen “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı imza kampanyasına Türkiye ve dünyadan 1400’ü aşkın akademisyen ve araştırmacı imza verdi,
Türkiye devletine şiddete son verme ve müzakere koşullarını hazırlama çağrısı yapan metnin yayınlanmasının ardından tepkiler kadar dayanışma açıklamaları da yayınlandı. İmza destekleri de sürüyor.
Barış İçin Akademisyenler, 13 Ocak’ta sitelerinde konuyla ilgili şu açıklamayı yayınladı:
“Öncelikle şunu belirtmek isteriz. “Bu Suça Ortak Olmuyoruz” isimli metnin imzacıları olarak imzalarımızın arkasındayız. Bize yöneltilen tüm hakaretler ve tehditlerle ilgili hukuki süreç başlatacağımızı bildiririz. Bu hakaretler ve tehditlere rağmen bize desteğini sunan öğrencilerimize, Eğitim-SEN, ÇHD, TODAP, Barış Bloğu, Barış İçin Edebiyatçılar ve diğer tüm kurum, kuruluş ve bireylere teşekkür ederiz.
“Türkiye’nin dört bir yanında bu metne imza vermiş tüm akademisyenler ve araştırmacıların arkasında ve yanındayız. Metnimize gelen imzacı sayısı şu an itibarıyla 2000’i aşmış bulunmakta ve her saat artmaktadır. Aynı zamanda uluslararası alanda da fikir özgürlüğümüzü savunmak ve garantiye almak için akademik kurum ve kuruluşlarla dayanışmamızı sürdürüyoruz.
“Ne yazık ki bu geçen sürede Türkiye’de abluka, yerinden etme, baskı, sivil, asker ve polis ölümleri sürmektedir. Bir kez daha devleti bir an evvel müzakereleri başlatmaya davet ediyoruz. Bölgeye bağımsız gözlemcilerin girmesi, işlenen suçların faillerinin ortaya çıkması ve yargılanması ve barış taleplerimizi yineliyoruz. Tüm Türkiye’yi fikir ve muhalefet özgürlüğü, hakikat ve barış hakkı çevresinde kilitlenmeye çağırıyoruz.” (BK)