“Barış Süreçleri ve Medya Semineri” Boğaziçi Üniversitesi’nde, Washindton Devlet Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Susan Dente Ross’un “Barış Gazeteciliği Mümkün mü?” ve çatışma çözüm eğitim uzmanı Marianne Perez de Fransius’un “Medyada Çatışma Çözüm yöntemlerinin yeri” sunumlarıyla başladı.
Basın Enstitüsü Derneği (IPI Türkiye), Boğaziçi Üniversitesi Barış Eğitim Merkezi, Hürriyet ve Habertürk gazetelerinin düzenlediği seminerde sunumların ardından "Barış gazeteciliği açısından Türkiye'de durum. Türkiye'de barış gazeteciliği mümkün mü?", "Çatışma dili tiraj mı yaratıyor? Türkiye'de anaakım medya ve savaş gazeteciliği" ile "Barış gazeteciliği ve yeni bir etik..." başlıkları tartışılacak.
Seminerde açılış konuşmalarını Boğaziçi Üniversitesi Barış Eğitim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fatoş Erkman ile IPI Türkiye Başkanı ve Milliyet Gazetesi yazarı Kadri Gürsel yaptı.
Erkman: Saldırganlık çözümü geciktirir
“Ülkelerin, grupların ve kişilerin arasındaki çıkar çatışmalarının şiddetsiz çözülebileceği anlayışı hem Türkiye hem de dünya açısından hayati önemdedir. Barış kültürü sadece hayal gücünün yarattığı bir olgu değil aynı zamanda günlük hayata dairdir. İnsanlar kendi hayatlarında kültürlerarası dengeyi kurmak için problem çözme yöntemi kullanmaktadır. Saldırganlıksa sorunların çözümünü geciktirmektedir.”
Gürsel: Gazeteciler barış kültürünü içselleştirmeli
“Barış gazeteciliği ve barış kültürü eğer medya mensupları ve özellikle genç nesiller tarafından içselleştirilmezse, gazeteciler ve medya barış için üzerine düşeni yapamaz. Bugün yeniden barış dinin ve gazetecilinin konuşulur olduğunu sevinerek görüyoruz. Ama bunun ne olduğunu öğrenememiş, içselleştirememiş gazetecilerin ağırlıklı olduğu ülkede ilk çıkmazda medya yine savaş diline dönüş yapabilir."
Barış Gazeteciliği Mümkün mü?
Ross, konuşmasında Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) yayınlanan CBS Akşam Haberleri sunucusu Walter Cronkite’ın 1968’de anchormenliği bırakarak Vietnam’a haber yapmaya gittiğini, savaşın beşinci yılında ABD Başkanı Lyndon B. Johnson’ın “Cronkite’ı kaybetseydim bütün Orta Amerika’yı kaybederdim” diyerek seçimlere yeniden aday olmayacağını açıklamasını aktardı.
“Cronkite örneği bir gazetecinin dahi ne tür farklılıklar yaratabileceğini ortaya koyuyor. Çünkü gazeteciler hikayelerin pasif anlatıcıları değil önemli aktörlerdir.”
Ross barış gazeteciliği ile yaygın gazeteciliğin arasındaki en büyük farklılığın “objektivizm/nesnellik” kavramına bakışta yattığını söylüyor.
“Barış gazeteciliği bir alternatiftir. Tarafsızlığın kamuflajından kurtulur. Barış gazetecisi haber yapmanın bir seçim sonucu olduğunu; kaynağın, olayın seçimiyle olduğunu bilir. Barış gazetecisinin nötr objektif olma ihtimali yoktur. Çünkü gazeteci kimi dinleyeceğine, kamerasını nereye doğrultacağına daha da önemlisi gerçekleri iktidarın bize aktardığı biçimde değil tüm karmaşıklığı ile aktacağının farkındadır.
“Barış gazetecisi herkesin kendine has bir gündemi olduğunu bilir. Çatışmanın çözümünde uzlaşma ortamının sağlanması için acıların derinliğine bakar. Kültürel farklılıkları göz önüne alarak haber yapar, barış gazetecisi için koyu bir iyi ve kötü ayrımı yoktur. Kaynaklarını sansürlemez ama bazı söylemlerin kime nasıl zarar vereceğini bilerek haber yapar, çözüm odaklıdır.”
Medyada çatışma çözüm yöntemlerinin yeri
Fransius barışın ve şiddetin görünür halinin yanı sıra görünmeyen “yapısal barış/şiddet” ve “kültürel barış/şiddet” olduğunu söyledi. Bu anlamda barış gazeteciliğinin barış odaklı çalışma yapmak anlamına geldiğini ifade etti.
“Barış gazeteciliğinin amacı şu algıyı yaratmaktır: Çatışmanın olabilir ama illa ki şiddetle sonuçlanmak zorunda değildir, alternatifler vardır."
“Şiddet gazeteciliğinde iki parti ve bir savaş vardır örneğin Kürt Meselesi’nin çözümünü sadece PKK ile Adalet ve Kalkınma Partisi’ni (AKP) ya da Abdullah Öcalan ve Recep Tayyip Erdoğan arasında görmektedir. Barış gazetecisi ise çatışma, çatışmadan etkilenen herkes, partiler ve sorunlar vardır. Barış gazetecisi barışın herkese yarayacağını düşünür. Halk ve çözüm odaklıdır. Çatışma gazeteciliği propaganda, elit ve zafer odaklıdır.”
Seminer “Barış gazeteciliği açısından Türkiye’de durum. Türkiye’de barış gazeteciliği mümkün mü?” paneliyle devam ediyor. (EA)