Göçmen ve yoksul insanların yoğunlukta yaşadığı banliyölerde 28 Ekim'de polisin yaraladığı bir gençle röportaj yapmak için Clichy-sous-Bois kentine giden "France 2" televizyonu ekibine, üç kişi oldukları bildirilen, ellerinde demir çubuk ve sopalar olan üç kişi saldırdı.
31 Ekim'de yaşanan saldırı, geçen yılki banliyö eylemlerini izleyen Fransız habercilerin bu yerleşimlerde iyi karşılanmadıklarını bir kez daha teyit ediyor.
Geçen yıl banliyö sakinleri Türkiye medyası dahil yabancı gazetecilerle kolaylıkla görüşürken Fransız gazetecilere tepki duyuyorlardı.
RSF: Cezasızlık korkuyu yaygınlaştırır
Saldırıya uğrayan gencin ailesiyle görüşmeye giden ekipten bir gazeteci saldırıya uğradı, kamerası da çalındı. Hastaneye kaldırılan gazetecinin başına birkaç dikiş atıldı. Ekine ait araca da zarar verildiği, ekibe ait özel eşyalarınsa çalındığı bildirildi.
Gazetecilere yönelik saldırının "önceden tasarlanarak uygulamaya sokulduğunu" savunan ve kınayan Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, banliyölerdeki gelişmeleri izleyen gazetecilerin benzer korkuları yaşamaması için saldırganların belirlenip cezalandırılmasını talep etti.
Motte: Röportaj ekiplerimizi korumanın yolunu arıyoruz
RSF'nin temas kurduğu kanalın görsel bölüm şefi Roger Motte, gittikçe yaygınlaşan saldırılardan üzüntü duyduklarını ifade etti. Kanalın kameramanı da yaklaşık bir ay önce saldırıya uğramıştı. Motte, "Kendi aramamızda röportaja giden ekiplerin korunmasına dönük önlemleri tartışıyoruz" dedi.
Ayrıca AFP, bir fotomuhabirin de 27 Ekim'de aynı kentte ateşe verilen araçların görüntüsünü aldığı için saldırının hedefi olduğunu bildirdi. Gazeteciye saldıranlar, fotoğraf makinesini aldıktan sonra kayıplara karıştı. (EÖ/TK)