Haberin İngilizcesi için tıklayın
Alaattin Çakıcı’nın eski avukatlarından Mehmet Sinan İnce, iki hafta önce sosyal medya hesabından Necip Hablemitoğlu suikastinin firari şüphelilerinden eski özel harekatçı Levent Göktaş'ın 2016 yıllında HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’a Meclis’te suikast düzenleyeceğini iddia etti.
Ermeni vekil Paylan, İnce'nin açıklamalarıyla ilgili dün (17 Ağustos ) suç duyurusunda bulundu. Ardından sosyal medya hesabından açıklama yaptı ve "Şahsıma yönelik suikast planının ifşa edilmesinin üzerinden iki hafta geçmesine rağmen, ne siyasi iktidar ne de savcılar harekete geçmedi. Bu nedenle suç duyurusunda bulundum. Şunu not düşeyim: Suçluları koruyanlar suçun ortağıdır" dedi.
TIKLAYIN-Garo Paylan, suikast planıyla ilgili suç duyurusunda bulundu
Son dönemlerde Ermeni Soykırımı ile ilgili açıklamaları ve Meclis’e sunduğu önergeler nedeniyle çok kez hedef gösterilen Paylan, hakkındaki suikast iddialarıyla ilgili bianet’e konuştu.
Paylan, bugüne kadar çok kez tehdit aldığını ancak hiçbirini ciddiye almadığını söyledi. Mehmet Sinan İnce'nin itirafının aldığı tehditlerden farklı olduğunu vurgulayan Paylan, "Çünkü bu suikast planı devlet tarafından organize edilmiş ve bu nedenle çok önemli" dedi.
TIKLAYIN-Hedef gösterilen Garo Paylan için imza kampanyası
İktidarın, savcıların ve kamuoyunun iddialarla ilgili sessizliğine dikkat çeken Paylan, şöyle konuştu:
"Hiç kimse bu olayın üstüne gitmedi. Olayın faili olduğu söylenen Levent Göktaş isimli kamu görevlisi kaçırıldı. Bu kişi Necip Hablemitoğlu cinayetinde azmettirici olarak geçiyor çok önemli bir isim ama ülkeden gönderildi.
"Bu suçluluların korunduğu anlamına geliyor. İfşaatları yapan avukat da ortadan kayboldu. Devletin görevi bunların üzerine gitmektir. Ama maalesef üzerine gidilmiyor.”
TIKLAYIN-Garo Paylan: 7 yıldır aynı teklifi veriyorum, böyle bir lince maruz kalmadım
"Güç kavgalarına yem ediliyoruz"
Yakın zamanda cemevlerine ve Alevi temsilcilerine yapılan sadırıları hatırlatan Paylan, "saldırıların ve hedef göstermelerin planlı şekilde yapıldığını" söyledi:
“Türkiye’de öteki konumunda olanlar ve temsilcileri büyük bir tehlike altında yaşıyor. Geçtiğimiz günlerde Alevi kurumlarına bir saldırı oldu, Kürt halkı sürekli saldırılara maruz kalıyor.
“Bana karşı da yani Ermenilerin bilinen bir temsilcisine de her an saldırı olabileceği gibi bir izlenim yaratılıyor. Bütün bunlar, devlet içindeki güç savaşından kaynaklanıyor.
"Seçimlere doğru gidiyoruz ve yeniden Ankara’daki gücü eline geçirme kavgaları var. Azınlıklar devlet içindeki güç oyunlarında her zaman ‘yem’ olarak kullanıldı. Hrant Dink cinayeti de bu nedenle işlendi.
"Hrant Dink hem susturulmak istendi, hem de devlet içindeki güç kavgasına ‘yem’ edildi. Bugün de bu güç kavgasında Aleviler, Ermeniler ‘yem’ olarak kullanılıyor ve üzerinden provokasyonlar yapılıyor. Geçmişte olan işlenen pek çok suçun üzerinde gidilmediği için bugün bu karanlık planlar yapılıyor."
TIKLAYIN-Garo'nun Arkadaşları: Herkesi sorumluluğa çağırıyoruz
"Taleplerimiz bastırılmak isteniyor"Azınlıkların yüzleşme ve eşit yurttaşlık talebi olduğunu belirten Paylan, "Bu talepler, siyasi iktidar ve devlet içindeki karanlık odaklar tarafından bastırılmak isteniyor" dedi: "Azınlıkların geçmişle yüzleşme ve eşit yurttaşlık talepleri var. Alevilerin de Kürtlerin de eşit yurttaşlık istiyorlar. Taleplerimiz bastırılmak isteniyor, bu zihniyete yol verilmesi de bizlere karşı provokasyonların önünü açıyor. Bu geçmişten bugüne hep böyle oldu. Bizler sindirilmesi bastırılması gereken unsurlar olarak görülüyoruz. "'Bir Ermeni öldürülürse, bir Alevi'ye saldırılırsa toplum kutuplaşır, kamplaşır ve güç yeniden bizim elimizde kalır' gibi planlar yapılıyor. Yine bu planlar üzerinden yeni darbe planları hesaplanıyor olabilir. "2007, 2015 bir darbe planı dinamiği vardı, 2016'da darbe girişimine döndü. Devlet içindeki bir kesim gücü yeniden eline almak istiyor diğer bir kesim ise; elindeki gücü kaybetmemeye çalışıyor. Fakat unutulmamalı, bütün bu planların kaybedeni Türkiye olur, bunu görmek ve buna göre tutum almak gerekiyor." |
TIKLAYIN-Garo'nun Arkadaşları, yetkilileri göreve çağırdı
"Sadece Garo Paylan meselesi değil"
Paylan, son olarak kamuoyuna ve siyasi liderlere çağrıda bulundu. "Azınlıklar, bir ülkede ancak demokrasi olursa varlıklarını sürdürebilirler" diyen sözlerini şöyle noktaladı:
"Bir ülkede demokrasi mücadelesinde ilk olarak azınlıklara bakılır, azınlıklar özgürce konuşabiliyor mu, inançlarına kimliklerine saygı duyuluyor mu, geçmişte yaşadıkları acılarla yüzleşebiliyor mu? Türkiye bütün bunlarda son yıllarda tamamen geriye gitti. Ve biz azınlıklar yeniden güvercin tedirginliğinde yaşamaya başladık.
"Demokratik ülkelerde azınlıklara yönelik bir saldırı olduğu zaman sorumluluk çoğunluktadır. Çoğunluk sessiz kalırsa, azınlıklar susturulur, bu nedenle herkesi sorumluluk almaya çağırıyorum. Bu sadece Garo Paylan meselesi değil, bu demokratikleşme meselesidir. Benim susturulmam ülkenin kaybıdır, herkesin böyle bilmesi gerekir.