* Fotoğraf: Pixabay
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Anayasa Mahkemesi, cezaevindeki Sinan Gül’ün avukatıyla telefonla konuşmasına izin verilmemesini, hak ihlali olarak değerlendirmedi.
AYM’nin gerekçeli kararında, “cezaevinde bulunmanın doğal sonucu olarak idarenin müdahale konusunda takdir yetkisinin daha geniş olduğu gözetilmelidir. Kararda, Gül’ün avukatıyla yüz yüze görüşebilme hakkı olduğu vurgulandı.
Emsal karar dikkate alınmadı
Oysa Anayasa Mahkemesi Mehmet Koray Eryaşa kararında, tutukluların avukatla veya müdafi ile telefon vasıtasıyla haberleşme hakkının olduğuna ve bu hakkı engelleyebilecek yeterli yasal düzenlemenin mevcut olmadığına karar vermişti.
Sinan Gül ile ilgili kararda da mahpusun avukatıyla haberleşmesinin hangi araçlarla yapılacağının Anayasa açık bir şekilde belirtilmediği ve her türlü haberleşmenin bu kapsamda değerlendirilebileceği ifade edildi:
“Bununla birlikte ceza infaz kurumları açısından haberleşme hürriyetinin belirlenmesi açısından kamu makamlarının takdir yetkisinin daha geniş olması ceza infaz kurumunun niteliği ve amacı bağlamında kabul edilebilir bir durumdur. Bu bağlamda hükümlü ve tutuklular açısından haberleşme hürriyetinin kapsamının her türlü iletişim aracını içermeyeceği açıktır.”
Ne olmuştu?
Sinan Gül, Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinde “devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak” suçundan hükümlü.
Avukatı ile telefonla görüşme talebi Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’nun 26 Ocak 2016 tarihli kararıyla reddedildi.
Gerekçe olarak da Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük'ün 88. Maddesindeki “hükümlülerin belgelendirilmek şartıyla eşi, ikinci dereceye kadar kan ve birinci derece kayın hısımları, vasisi veya kayyumları ile telefonla görüşme haklarının olduğu” gösterildi. Tüzükte avukat ile telefonla görüşmeye ilişkin düzenleme olmadığı vurgulanarak, Sinan Gül’ün sadece mevzuatta sayılan kişilerle telefonla görüşebileceği ifade edildi.
Sinan Gül, karara itiraz etti, avukatıyla telefonla görüşme hakkının engellendiğini, Ceza İnfaz Kurumunun haksız uygulaması nedeniyle Anayasa'da yer alan haklarının ihlal edildiğini, aynı konuda Adana ve Adıyaman İnfaz Hâkimliğince verilmiş emsal kararlar olduğunu belirtti.
Ancak Kırıkkale İnfaz Hâkimliği ve ardından başvurduğu Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi yine tüzüğü gerekçe göstererek itirazı reddedince, 22 Mart 2016’da AYM’ye bireysel başvuru yaptı ve haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiğini ileri sürdü.
AYM’nin 27 Şubat 2020 tarihli, “Anayasa'nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlal edilmediğine karar verildi” şeklindeki kararı bugün açıklandı. (AS)