Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Hapishane idaresinin karışmadığı bir tek kuşların cinsel yaşamı kalmıştı, ona da müdahale ettiler. Ekim ayında dişi kuş almak için talepte bulundum. Bir süre sonra gelip ‘Dişi kuş beslemek yasaklandı’ dediler. Görevli memur yasağa gerekçe olarak kuşların çiftleşmesini gösterdi. aynı kafeste sadece erkek kuşların birlikte bulunmasına karar vermişler!”
Van Yüksek Güvenlikli Cezaevinden Mecit Şahinkaya, bianet’e yazdığı mektubunda, hem beslemek istedikleri kuşlara getirilen yasakları hem de Anayasa Mahkemesi kararının hapishane idaresine nasıl takıldığını anlattı:
“Mahpuslardan Murat Kaymaz, o dönem bulunduğu Kocaeli 1 Nolu F Tipi Cezaevindeyken kendisine verilmesi engellenen Yürüyüş dergisi için Anayasa Mahkemesine başvurmuş, engelin kaldırılması kararı çıkmıştı. Bu karar üzerine Kocaeli İnfaz Hâkimliği, dergiyi, Kaymaz’ın nakledildiği Van Cezaevi’ne gönderdi. Ancak Van Cezaevi idaresi AYM kararını uygulamayıp yeni bir yasaklama kararı alarak dergiyi yine Kaymaz’a vermedi.”
Murat Kaymaz’ın okumak için uğraştığı dergi 2015 yılından çünkü mahkeme kararlarının çıkması dört yıl sürmüştü.
İnfaz hakimliği de “sakıncası yok” demişti
Kaymaz, 2015 yılında Kocaeli 1 No.lu F Tipi Kapalı Cezaevinde “örgüt üyeliğinden” hükümlü olarak bulunuyordu. Cezaevinin İnfaz Kurumu Eğitim Kurulu 7 Mayıs 2015 tarihli kararında, Yürüyüş dergisinin 2015/467 sayısının Kaymaz’a verilmemesine karar verdi.
Kaymaz’ın Kocaeli İnfaz Hâkimliğine yaptığı şikâyet kabul edildi ve yasak kararı kaldırıldı. Hâkimlik kararında, “derginin mahkemelerce yasaklanmış olduğuna dair herhangi bir kayıt olmadığı gibi kurum güvenliğini tehlikeye düşüren ya da müstehcen bir içeriğinin bulunmadığını” belirtti.
Ancak Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı, İnfaz Hâkimliğinin iptal kararına itiraz etti ve itirazı inceleyen Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi de savcılığı haklı buldu, dergi yine yasaklandı.
Murat Kaymaz da dergiyi alabilmek için 20 Temmuz 2015’te Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yaptı.
AYM: Yasak için ilgili ve yeterli bir gerekçe yok
Anayasa Mahkemesi, başvurusuyla ilgili üç yıl sonra, 21 Mart 2018’de karar verdi ve yasaklama kararıyla, Anayasa'nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti:
“…derginin içeriğindeki ifadelerin İnfaz Kurumu güvenliği için tehlike oluşturabileceği gerekçesini soyut olmaktan çıkaracak ölçüde somut bir bağlantı kurulmamıştır. Dolayısıyla başvuruya konu dergi biçimindeki yazılı dokümanın başvurucuya verilmemesinin demokratik bir toplumda gerekli olduğu ilgili ve yeterli bir gerekçe ile gösterilebilmiş değildir.”
Murat Kaymaz bu kararı gerekçe göstererek, nakledildiği Van Cezaevi idaresinden derginin kendisine verilmesini istedi. Ancak cezaevi idaresi 14 Kasım’da yeni bir yasaklama kararı alarak dergiyi yine “sakıncalı” olarak değerlendirdi. Kaymaz dergiye halen ulaşabilmiş değil.
BirGün ve Yeni Yaşam da fiilen “sakıncalı”
Mektubuna, “Ekte hak ihlalleri raporumuz var. Kasım ayı boyunca yaşadığımız, kısıtlı olanaklar içerisinde bir araya getirdiğimiz hak gasplarını sizlerle paylaşmak istedik. Yaşadıklarımızın son bulması, hak gasplarının dört duvar arasında kalmaması için sesimize ses olmanızı diliyorum” diye başlayan Şahinkaya, diğer yasaklama kararlarını da şöyle anlattı:
“Murat Kaymaz’ın abonesi olduğu BirGün gazetesinde, hapishanelerle ilgili bir haberin kupürü kesilerek gazete kendisine verildi. Buna dair Van İnfaz Hakimliğine yaptığı itiraz haklı bulunmuştu ama hakimlik kararına rağmen kupür halen kendisine teslim edilmedi.”
“Yeni Yaşam ve Yeni Asya gazeteleri de aylardır keyfi bir şekilde satılmıyor. Mahpusların buna itirazı da yine Van İnfaz Hâkimliğince kabul edildi ama hâkimliğin kararı, hapishane idaresince yerine getirilmiyor ve yasak sürdürülüyor.”
AKP’yi eleştiren mektup da yasak
Şahinkaya’nın mektubunda, sakıncalı bulunan diğer ifadelerden de bahsedildi:
“Mahpuslardan Taner Korkmaz’ın amcasının kızına gönderdiği mektup AKP eleştirisi içerdiği için ‘sakıncalı’ bulunmuştu. Bu karar yaptığı itiraz, Van İnfaz Hâkimliğince ‘eleştiri hakkı’ kapsamında değerlendirildi ve yasak kaldırıldı. Ama üzerinden bir ay geçmesine rağmen mektup hala gönderilmedi.
“Taner Korkmaz’a gönderilen bir başka mektup da ‘iktidarı hedef gösterdiği, propaganda yapıldığı’ gibi soyut iddialarla yasaklandı.” (AS)