Bir başka deyişle bu metne Anayasal Anlaşma demek daha uygun düşüyor. 25 üye devlet tarafından imzalanan Anayasal Antlaşma belki de Birliğin meçhule giden yolunun başlangıcı...
Çünkü iki yıl içerisinde tüm üye ülkelerin parlamentolarının onay süreçlerinden geçmesi gerekiyor. Aksi olursa belirsizlik başlayacaktır...
İtalya, hazırlayacağı bir yasa ile bu anlaşmayı Parlamento onayından geçirmeye hazırlanıyor.
Aynı şekilde Finlandiya, İsveç, Yunanistan, Slovenya, Slovakya, Avusturya, Litvanya, Letonya, Estonya, Macaristan, Malta ve Kıbrıs Rum Yönetimi'de Parlamentolarından onay yasası ile anlaşmayı geçirecekler.
İmza töreni AB'nin temel taşı olarak kabul edilen Roma Anlaşması'nın imzalandığı Roma'da tarihi Compidoglio Tepesi'ndeki Conservatori Sarayı'nda gerçekleştirildi. İ
mza masası ''Orazi Curiazi'' salonunda ''Papa X. Innocenzo'' nun heykeli altına yerleştirilmişti. Hırvatistan gözlemciydi. Türkiye diğer iki aday ülke Romanya ve Bulgaristan'la birlikte "Nihai senedi" imzaladı.
AB Anayasasına taraf olan 25 ülke ve dört aday ülkenin hazır bulunduğu aynı salonda 25 Mart 1957'de Roma Anlaşması imzalandığında ise, sadece altı devlet vardı.
İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, imza töreninde yaptığı konuşmada 29 Ekim 2004'ün tarihi bir gün olduğunu belirterek "Avrupa'yı kuranların ütopyası, harika bir gerçeğe dönüştü. Avrupa'nın artık anayasası da var" dedi.
Fransa ve İngiltere'nin aralarında olduğu bazı ülkelerde Anayasal anlaşma referanduma sunulacak. Hollanda parlamentosunda hükümete tavsiye niteliğinde referandum önerilmesi kararlaştırıldı.
İlk referandum Şubat ayında İspanya'da ve Nisan'da Portekiz'de yapılacak. Fransa 2005'de, İngiltere ise 2006 yılında referanduma gidecek. Danimarka ve İrlanda'da tarih belli değil.
Polonya bu Anayasal anlaşmayı "referanduma" sunacaklarına açıkladı ama tarih belirsiz. Belçika'da ise Parlamento karar verecek. Anayasanın hayatiyeti bu onay süreçlerine bağlı.
Ya referandum sonucu olumsuz çıkarsa? İşte böyle bir sonuç başka tartışmaları da gündeme getirebilecek nitelikte. AB hükümet ve devlet başkanları ise geleceği henüz meçhul bir ''anayasaya'' imza attılar.
Nice Antlaşmasıyla başlayan Avrupa Birliği için bir Anayasanın hazırlanması süreci Aralık 2001 tarihli Laeken Zirvesinde noktalanmıştı. Başlayan çalışmalar tamamlandı ve Anayasa taslağı 18 Temmuz 2003 tarihinde ortaya çıktı.
4 Ekim 2003'te Roma'da Hükümetler arası Konferansta ve daha sonra 12-13 Aralık 2003 tarihli Brüksel Zirvesinde Anayasa taslağı üzerinde mutabakat sağlanamadı. Ancak 17-18 Haziran 2004 tarihli zirvede devletler arasında mutabakat sağlanabildi.
Anayasa 4 bölüm ve 465 maddeden oluşuyor. Aslında Anayasa; Avrupa Birliği Antlaşmasına Temel Haklar Şartının eklenmesinden ibaret. Sadece maddelerde düzeltmeler ve değişiklikler yapılmış.
Birliğin amaçları, yetkileri ve kurumları ilk bölümde düzenlenmiş. İlk bölümde dokuz ayrı başlık yer alıyor. Ayrıca, Birliğin tanımı ve amaçları, birlik yurttaşlığı, birliğin demokratik hayatı ve bütçesiyle ilgili maddeler ilk bölümde toplanmış.
İkinci bölüm ise Temel Haklar Şartı başlığını taşıyor. "Temel Haklar Şartı" Anayasaya eklenmiş durumda. Üçüncü bölümde ise Birliğe ait ortak politikalar düzenlenmiş bulunuyor. Son Hükümler ise Anayasanın dördüncü bölümünü oluşturuyor ve bu bölümde antlaşmalar ile taslaklar yer alıyor.
AB Anayasal Sözleşmesinin aslında omurgasını oluşturan "Temel Haklar Şartı" insan temel hak ve özgürlüklerinin dinamik biçimde düzenlenmiş halidir. 13-14 Ekim 2000 tarihli "Temel Haklar Şartı" 7 bölüm ve 54 maddeden oluşmaktadır.
Temel Haklar Şartı, AB vatandaşlarının temel haklarını ve AB'nin vatandaşlarına karşı sorumluluklarını düzenleyen bir belgedir. Aynı zamanda tam üyelik sürecinde olan ülkelerin mutlaka uymaları gereken kuralları içermektedir.
Avrupa Birliği üyeleri ve üye adaylarının kendi anayasa ve yasalarını, son derece önemli olan bu Şart'a göre organize etmeleri gerekmektedir.
Birkaç maddesini örneklemekte yarar vardır. Örneğin anılan şartın ilk maddesinin başlığı "insan onuru"dur ve birinci maddeye göre "İnsan onuru dokunulmazdır. Ona saygı gösterilmeli ve korunmalıdır".
Yaşama hakkının düzenlendiği ikinci maddeye göre de; "Herkes yaşama hakkına sahiptir.", "Hiç kimse ölüm cezasına çarptırılamaz veya cezası infaz edilemez."
Temel şarta göre insan ırkının değiştirilmesine yönelik çalışmalar yapılması, insan vücudunun bütününün veya parçalarının gelir kaynağı olarak üretilmesi ve insanın klonlanmasının engellenmesi zorunludur.
Bu maddelerin yanı sıra insanların "İyi Yönetim Hakkı"na göre; "Birlik vatandaşları iyi yönetimlerle yönetilme hakkına sahiptir." Bunlar birkaç madde örneğidir.
Kısacası; AB Anayasası temel insan hak ve özgürlüklerinin yaşama geçmesinde devletlere ve aday ülkelere çok önemli görevler yüklüyor. (Fİ/BA)