Asrın Hukuk Bürosu, İmralı Cezaevindeki PKK Lideri Abdullah Öcalan, Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş'tan 3 yıldır haber alamadıklarını açıkladı.
Büro bugün yayımladığı yazılı açıklamada, Öcalan’ın 25 Mart 2021’de kardeşiyle yaptığı telefon görüşmesinin yarıda kesilmesinin ardından yaptıkları tüm adli ve idari başvurulara rağmen herhangi bir görüşme yapılmasına izin verilmediğini belirtti.
“Dış dünya ile bağ tümden koparılamaz”
Mevcut mutlak iletişimsizlik halinin, fiili ve keyfi uygulamaların yanı sıra Türkiye mevzuatında dayanağı olmayan yargı kararları ile sürdürüldüğünü ifade ettiler.
Bu sürede mektup ve telefonla görüşme şeklindeki iletişim hakkının dahi kullandırılmadığını belirten Asrın Hukuk Bürosu, “Mandela kuralları gereğince dış dünya ile bağın tümden koparılması mümkün değildir. Her şart altında mahpusların dış dünya ile asgari iletişimi sağlanmak durumundadır” dedi.
BM tedbir kararı vermişti
Bu uygulamalarla İmralı Adası’nın “bir giz perdesi ardında tutulduğunu” ifade eden büronun açıklaması şöyle:
“Müvekkillerimizin başta sağlık hakkı olmak üzere iç hukuk ve uluslararası hukukta güvence altına alınan diğer temel yaşamsal hakları hakkında herhangi bir bilgiye sahip değiliz. Tarihsel süreç içerisinde başkaca örneği olmayan mutlak iletişimsizlik hali, ağır bir işkence modelidir.
Bu işkence rejiminin bir boyutu olarak uygulanan ve hukuk düzeninde hiçbir karşılığı olmayan mutlak iletişimsizlik haline derhal son verilmesi için Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi'ne yaptığımız tedbir talepli başvuru sonucunda Komite tedbir kararı verdi.
Eylül 2022’de Komite tarafından Türkiye Hükümeti'ne, ‘Başvurucuların maruz kaldıkları incommunicado tutukluluk haline son verilmesi ve başvurucuların kendi seçecekleri bir avukata derhal ve herhangi bir kısıtlama olmaksızın erişim sağlanması’ çağrısı yapıldı.
Komite, bu tedbir kararına uyulmadığı için 2023 yılının Ocak ayında tedbir kararına uyulmasını Hükümete tekraren iletmiştir. Ancak Hükümet, iç hukuk ve uluslararası hukuku bir kez daha rafa kaldırarak, tedbir kararını uygulamamış ve mutlak iletişimsizlik politikalarında ısrarcı oldu.
“CPT, İmralı raporunu hala açıklamadı”
Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT), Eylül 2022’de İmralı hapishanesini ziyaret etti. Ancak bu ziyaretine ilişkin raporunu hala açıklamadığı gibi müvekkillerin sağlık ve tutulma koşullarına ilişkin kamuoyuna asgari bir açıklamada da bulunmamıştır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de İmralı hapishanesindeki tecrit uygulamalarını konu alan kritik başvuruyu, 13 yıldır önünde olmasına rağmen karara bağlamaktan imtina etmektedir.
Şüphesiz ki Hükümetle birlikte Konsey organlarının bu tutumu İmralı'daki uygulamaların hukuki kararlarla değil uluslararası boyutta alınmış politik kararlarla sürdürüldüğü gerçekliğini teyit etmektedir.”
“Haber alamama haline son verilmeli”
Asrın Hukuk Bürosu, Öcalan üzerindeki tecride son verilmesinin, Türkiye'de ve Ortadoğu'da demokrasinin yeniden inşa edilmesi yolunda en büyük adım olacağını ifade etti:
“İmralı'da uygulanan tecrit politikaları derinleştikçe başta Kürt sorunu olmak üzere Türkiye halklarının içine sürüklendiği çoklu krizler daha da büyümektedir. Bu çoklu kriz halinden çıkışın ve demokratik, barışçıl bir toplum inşasının yegâne yolu, Öcalan'ın dış dünya ile bağlantısının sağlanmasıdır.
Muhatapları hakikati dile getirmeye ve asli sorumluluklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz. İç hukuk ve uluslararası hukuk ilkelerinin gerektirdiği sorumluluk ve zorunluluk gereği hiçbir kısıtlama olmaksızın müvekkillerimizin avukat görüş hakkı başta olmak üzere bütün hakları derhal sağlanmalıdır. 3 yılını geride bırakan haber alamama haline son verilmeli ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi'nin tedbir kararına uyulmalıdır.”
(AS)