Vakıf üniversitelerinde akademisyen maaşlarının, devlet üniversitelerinden düşük olamayacağını belirten yasa Resmi gazetede yayımlansa da performans başarısı geçen yıllara göre artan İstanbul Arel Üniversitesi, bu yasayı akademisyenlerine uygulamıyor.
Pandemi süreci ve online eğitimle birlikte iş yükü artan akademisyenler arasında asgari ücret alan da var.
Öte yandan Arel Üniversitesi Rektörü Argun Karacabey, üniversitelerin akademik performansını özetleyen URAP (University Ranking by Academic Performance Laboratuvarı) tarafından yapılan sıralamada Arel'in vakıf üniversiteleri arasında 14. sıraya yükseldiğini belirterek, akademisyenleri tebrik etti.
Üniversitedeki akademisyenler, "Arel Üniversitesi'nde araştırma görevlisi, öğretim üyesi ve öğretim görevlisi olarak çalışan akademisyenler devlet üniversitelerinde veya diğer vakıf üniversitelerinde çalışan meslektaşlarından çok daha düşük maaşlar alıyor" diyerek change.org'da bir kampanya başlattı.
Arel'de görevli adını vermek istemeyen bir öğretim görevlisi söz konusu kanunun yayımlandığı gün yürürlüğe gireceği hatırlatarak şunları söyledi:
"Cumartesi sabahı da pazar akşamı da iş isteniyor"
"Buna rağmen ekim ayına kadar üniversite yönetimi bize bir bilgilendirme yapmadı. Bu ay itibariyle sözleşme görüşmelerine çağrıldık ve imzalamamız istenen sözleşmelere 1 Eylül tarihini atmamız istendi. Eşitleme olmadı. Yasayı hatırlattığımızda bize açıkça 'YÖK denetiminde göreceğiz' denildi, herhalde 'şansımıza ya atlatırız denetimi ya da az bir ceza öderiz' diye düşünüyorlar. Daha geçen gün URAP sıralamasında akademisyenlerimiz sayesinde yükseldik diyen, gurur duyabileceği tek unsuru akademisyenler olan Arel Üniversitesi bir de hakkını arayan akademisyenlere "ahlaksız" diye mail atıyor. Kısa ödemeden faydalanıp maaşlarımızın bir kısmını bizim işsizlik sigortamızdan ödetiyor ama 7/24 çalıştırıyor; üstüne maaş ödemelerimiz de gecikiyor.
"Pazar akşamı da mail atılıp iş isteniyor, cumartesi sabahı da... Pandemide çalışma şartları sonuna kadar istismar ediliyor. Biz yasanın bize verdiği hakkı istiyoruz, hemen şimdi istiyoruz."
"Hakkımız olan karşılığı almak istiyoruz"
Başka bir öğretim görevlisi ise şöyle konuştu:
"Arel Üniversitesi'nde çalışan öğretim üyeleri de idari kadro da çok uzun süre aynı kurumda çalışan, belli bir bağlılığı olan insanlardı yakın zamana kadar. Mütevelli heyeti başkanının değişmesiyle birlikte ise çalışanlar hızla değersizleştirilmeye başlandı. Son yıllarda akademik ve idari kadronun hızla üniversiteden ayrılmaya başlamasında da bu durum etkili. İnsanlar durumu değiştirmeye çalışıyor fakat başarılı olamayınca terk ediyor.
"Biz de henüz değiştirmeye çalışma aşamasındayız. Birçok işçiden de farklı bir durumda değiliz aslında. Üniversite eğitime hiç ara vermediği gayet ortada bir kurumken kısa çalışma ödeneğinden faydalanıyor, fakat biz kısa çalışmıyoruz. Çok az sayıda personele bütün üniversitenin işi yaptırılmaya çalışılıyor; hocalar 7-8 farklı ders verirken bütün okulun teknik alt yapısının iki idari kadro tarafından oluşturulması bekleniyor. Bu da tabii ki birçok hata ve sorunla karşılaşmamıza neden oluyor, çoğu zaman işleyiş ile ilgili bir sorumuzu soracak merci bulamıyoruz.
"Ders yükünün ve artı idari yükün inanılmayacak derecede fazla olması derslerin kalitesini düşürürken akademisyenin mesleki tatmini zaten söz konusu bile olamıyor. Denetimsizlik ve cezasızlığın verdiği cesaret inanılmaz boyutta. Sorunlarımızın en kısa sürede görünür olmasını istiyoruz. Aldığımızın eğitimin, yaptığımız akademik çalışmaların, verdiğimiz derslerin arkasındayız, hakkımız olan karşılığı almak istiyoruz."
"Vakıf üniversiteleri daralmaya giden bir fabrika gibi"
Eğitim Sen Genel Merkezinden Yüksek Öğrenim ve Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan da vakıf üniversitelerinin tamamında yaşanan sıkıntılar olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Vakıf üniversiteleri özellikle bir yüksek öğrenim kurumu olmaktan ziyade ticari bir işletme mantığıyla yürütülmeye çalışılıyor. Esas olarak sorunun kaynağı dah az giderle daha fazla üretim yapmak. Daha fazla öğrenciyi müşteri olarak üniversitede tutmak. Arel Üniversitesi'nde yaşananlar da Türkiye üniversitelerinden yaşananlardan bağımsız değil.
"Yaz başından bu yana pek çok vakıf üniversitesinde işten çıkarmalar, kimi hakların sınırlandırılması, sözleşmenin fesh edilmesi gibi olaylar yaşandı. Daralmaya giden bir fabrika, finansal kuruluş gibi. Personelde daralmaya gittiğini görüyoruz vakıf üniversitelerinde.
Eğitim Sen olarak vakıf üniversiteleri ile ilgili arkadaşlarla bir araya gelip ayrıntılı bir çalışma yapmaya karar verdik. Arel Üniversitesi başta olmak üzere, oradaki sorun çok daha ciddi boyutta çünkü, tüm vakıf üniversitelerinde yaşanan sorunlara dönük, arkadaşların hak kayıplarını önleyecek kimi girişimlerimiz olacak. Önümüzdeki hafta vakıf üniversitelerinde çalışan arkdaşlarımızla bir araya geleceğiz."
Başkan akademisyenlere "ahlaksız" demişti
Arel Üniversitesi'nin yeni eğitim-öğretim yılında maaşlarla ilgili yapacağı düzenlemeleri soran akademisyenlere ise Mütevelli Heyeti Başkanı Özgür Gözükara "Ahlaksız" demişti.
Üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkanı Özgür Gözükara rektöre gönderilen maillerden birini "Evet ahlaksız. Notunu aldım ve ileriye dönük gerekeni yapacağız" şeklinde yanıtlamıştı.
Kanun No. 7243, Madde 11
"Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarına, unvanlarına göre Devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen ücret tutarından az ücret verilemez. Bu fıkra kapsamında Devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen emsal ücretin hesaplanmasında ilgili mevzuat uyarınca aylıklara ilişkin hükümlerin uygulandığı kadroya bağlı ödemeler dikkate alınır."
(AÖ)