İzmirli avukatlar Bayraklı Adliyesi C Blok kapısında üst arama uygulamasına karşı ve uygulamayı kabul etmeyen avukatların darp edilmesiyle ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusu yaptı. Suç duyurusu yapmak için adliye içerisine girmek isteyen avukatların bir kısmı da adliyeye alınmadı.
Şikayet dilekçesinde, karşı çıkan avukatların darp edildiği, gözaltına alındığı ve ters kelepçe takılarak bekletildiği de ifade edildi.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şube Başkanı Şule Arslan Hızal, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şube Başkanı Mecit Yıldırım ve Hukukta Sol Tavır Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Özlem Öngörü Karanlık imzalı dilekçede, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı, adliye karakolu yetkili amiri ve adliye karakolu polis memurlarının “görevi kötüye kullanma” ve “kanunsuz emrin ifası” suçlarından yargılanmaları istendi.
Erdoğan ve Davutoğlu’nun sözleri
Şikayet dilekçesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun sözlerinin arama uygulamasında etkili olduğu ifade edildi:
“Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından ardı ardına yapılan açıklamalar ile kamuoyunda, Çağlayan adliyesindeki olayın arka planında avukatların ayrıcalıkları olduğu ve bu nedenle güvenlik zafiyeti yaşandığı algısı yaratılmaya çalışılmıştır. Bu algı üzerine İstanbul Çağlayan Adliyesinde başlatılan ve ardından İzmir Bayraklı Adliyesinde devam eden yasaya aykırı bir uygulamaya geçilmiştir.”
Dilekçede uygulamanın, Avukatlık Kanunu’nun 58. Maddesine aykırı olduğu belirtildi:
“Avukatlık Kanunu 58. Maddesinde (Değişik: 02.05.2001-4667/37 md.) ‘Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır. Avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve bu kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir’ ve ‘Ağır cezayı gerektiren suçüstü halleri dışında avukatın üzeri aranamaz’ hükümleri yer alıyor.”
Çipli kimlik okuyan makine bozuldu
“Hükme aykırı olarak İzmir Cumhuriyet Başsavcısının verdiği belirtilen bir talimatla vvukatların geçişine zorluk çıkarılmış, çipli kart şartı konulmuştur.”
“Çipli kart avukatlık mesleğinin ve kimliğinin zorunlu şartı değildir. Avukatın meslek kimliğini taşıyan bir belgesi olması durumunda vatandaş kapısı denilen ve x-ray cihazının bulunduğu kapıya yönlendirilmesi açıkça avukatlık mesleğine ve avukata saygısızlıktır.”
“Avukat kimliği ile avukat olduğunu belgeleyen kimseleri, çipli kart edinmeye zorlama, avukatın mesleki faaliyetini icra ettiği ilk yerlerden olan adliye binalarına girişi edinilmiş çipli kartı savcılığın gösterdiği bir cihaza okutma şartına bağlama gibi uygulamalar kanun dışıdır. Savcılığın herhangi bir yasal dayanağı olmayan bu uygulamasını reddeden avukatlara kolluk eliyle baskı uygulanması, çipli kart edinmeyen ya da kart okutmayı reddeden avukatların adliye binasına girmesinin önüne geçilmesi suçtur.”
Dilekçede, “kimlik belgesini gösterdiği halde adliyeye bu nedenle alınmayan, tartaklanan, ters kelepçe takılan avukatlar olduğu” belirtildi.
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesinde de çipli kimlik uygulamasına geçildi ancak kimlik okuyan alette arıza çıktığı için uygulamada aksaklıklar yaşanıyor. (AS)