Fotoğraf: Defne Özel hastanesinden hasta kurtarma için vinçle yapılan çalışma/Diken
AFAD gönüllüsü Serkan Ayten, 6 Şubat depremleri sırasında büyük hasar gören Hatay Antakya'daki Özel Defne Hastanesi yoğun bakımında biri bebek 14 hastanın ölüme terk edildiğini, tesadüfen girdikleri hastaneden yaşama tutunabilen 5'ini kurtarabildiklerini söyledi.
Latif Sansür'ün haberine göre hastaların yoğun bakımda terk edilmesinden bir gün önce hastanenin 7'inci katından vinçle kurtarma operasyonu yapılmış ancak, yoğun bakımdakiler unutulmuşlardı. Gönüllü "Unutulan biri bebek, sekizi yetişkin yoğun bakım hastasını ölü halde bulduk," dedi. Üçü kadın beş yaşlı hastaysa yoğun bakım ünitesinde yaşarken bulunmuşlardı.
Gönüllü "bu vicdansızlığın hesabını hastane yönetimi ve orada yaşlıları unutan doktorundan hasta bakıcısına kadar herkesin vermesi gerekiyor" dedi.
Sansür'ün aktardığı "7. kattan vinçle kurtarma" öyküsü Diken'den Altan Sancar tarafından da haberleştirilmiş, ancak bu haberde "yoğun bakım hastalarının vince alındıkları" bildirilmişti.
"Hastane çalışanları tarafından kiralanan vinç yardımıyla hastanenin üst katına çıkan yurttaşlar ve hasta yakınları, mahsur kalan ve hala yaşayan hastaları kurtarıyor. Yukarı yükseltilen vince alınan yoğun bakım hastaları, aşağı indirildikten sonra yakınları tarafından alınarak başka hastanelere götürülüyor. Başka hastanelere ulaşma şansı olmayanlarsa hastane yakınındaki otoparkta bekliyor."
Kuvözde ölen bebek
Hastane yakınında arama kurtarma yaptıkları sırada bir yaşlı yurttaşın hastanenin yoğun bakım ünitesinde yaşayanların olduğunu söylemesi üzerine hastaneye girdiklerini anlatan arama-kurtarma gönüllüsü Serkan Ayten "Bir amca"nın hastanede yoğun bakımdaki hastaların çıkarılmadığını söylemesi üzerine "ekibi[yle] kontrol amacıyla hastaneye girdik[lerini]" aktardı.
Gönüllünün anlatımına göre, "7 katlı hastanenin tüm merdivenleri yıkılmıştı." Tarama yaparak üst katlara çıkmaya başlayan ekibin "üçüncü katta, kuvöz içinde yaşamını kaybetmiş bir bebek gördü[ğünü] anlatan gönüllü, bebeği bir çarşafa sarıp üst kata çıktıklarını, üst katta duydukları "inleme sesleri"yle "yoğun bakımda hayatını kaybetmiş hastalar"ın yanı sıra yaşamakta olanları görüp sarsıldıklarını aktardı.
Serkan Ayten, ekiptekilerin, dışarı çıktıklarında akrabaları ya da yetkililerin sorabilecekleri soruları karşılayabilmek amacıyla "o anları cep telefonu kamerasıyla kayda aldık[larını], oradaki ortamı anlatmaya çalıştık[larını]" ve hastaların nabzını kontrol ettiklerinde "sadece beşinin yaşadığını ama çok çaresiz olduklarını gör[düklerini]" dile getirdi."
Pencereler ve duvarlar
yok, herkes çıplak
İnsanların sağ oldukları halde ölüme terk edilmelerinden sarsılan Ayten hastanenin durumunu da şöyle tasvir ediyor: "Hastanenin tüm camları kırılmış, duvarlar yıkılmış, hastalar, yaşlılar çıplak, makineler çalışmıyor, sondaları dolmuş. Açıkça ölüme terk edilmişler.
"Ölenlerin çoğu zaten soğuktan yaşamını yitirmiş. Deprem öldürmemiş hastane sorumluları öldürmüş. İlk gün kurtarılabilirlerdi. Hastaların orada bırakılması başlı başına bir suç. Gönüllülerin desteği ve vinç yardımı ile önce yaşayanları, sonra hayatını kaybedenleri tahliye edip, Sağlık Bakanlığı yetkililerine teslim ettik."
Ayten asıl şoku, günler sonra internette okuduğu bir haberle geçirdiğini dile getiriyor.
Hastalar ikinci gün kurtarılmış,
yoğun bakımdakiler terk edilmiş
Depremden günler sonra döndüğü İstanbul'da hastaneyle ilgili bir kurtarma operasyonu haberi okuduğunda "şok olduğunu" söylüyor Ayten: "Bizim hastaneye girmemizden yaklaşık 20 saat önce hastaneden kurtarma yapıldığı, 7'inci kattan vinç yardımıyla hastaların indirildiğini görünce içim yandı, o anlar gözümün önüne geldi.
"Oradaki hastaların tahliye edilip yoğun bakımdakilerin bırakılmasını kabullenemedim. O hastalar orada nasıl bırakılır. Biz tesadüfen ertesi gün gitmesek kalan beş kişi de yaşamını yitirmiş olacaktı. Bu büyük bir vicdansızlık" diyor.
Hastaneye zamanında gidilseydi...
Ayten, "Deprem 6 Şubat'ta oldu, biz hastaneye 8 Şubat'ta girdik. Hastanede o zamana kadar arama kurtarma faaliyeti yapılmış olsaydı o vatandaşlarımızın orada kalması, soğuktan vefat etmeleri mümkün olmazdı," diye düşünüyor.
Hastanede bir tarama yapılsa kendilerinin duyduğu seslerin duyulabileceğini vurguluyor. O sırada, arama kurtarmaya odaklanmış olduklarından "neden bir tarama yapılmadığını" düşünmediklerini aktaran Ayten, "Bir enkaza geliyorsunuz ve o enkazdan bir ses duyuyorsunuz. Tek hedefiniz o sese ulaşmak ve kurtarmak. Başka hiçbir şey düşünmüyorsunuz" diyor.
(AEK)