2022 yılında Ankara’da gerçekleştirilen Onur Yürüyüşüne katıldığı için polisin ve İslamcı çeteler şiddet uyguladığı 42 kişinin davasında dün (14 Kasım) dördüncü duruşma görüldü.
unikuir.org'un haberine göre, yürüyüşte gözaltına alınan 42 kişi, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nu ihlal ettikleri gerekçesiyle Ankara 52. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor.
Son duruşma ile birlikte yargılanan aktivistler savunmalarını tamamlamış oldu; ayrıca tanıklar ve sanık avukatlarının beyanları dinlendi. Bir sonraki duruşma 31 Ocak’ta.
Ankara Adliyesi Sıhhiye Merkez Bina'da saat 14.00’te başlayan duruşmayı LGBTİ+ dernekleri ve aktivistlerinin yanı sıra, İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi ve İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi takip etti.
Savunmalarını vermeyen iki aktivistin "Anayasal hakkımı kullandım, başka ekleyeceğim bir şey yok” beyanlarının ardından yürüyüş günü haber takibi yapan iki gazeteci Aslı Alpar’ın ve Emel Vural’ın tanıklıklarına geçildi.
“Polis, trafiğin aktığı tarafa doğru insanları itti”
Yürüyüş günü görevini yapmak için erkenden eylemin başlangıç noktasına gittiğini aktaran Alpar, yolda polisin bir kişiyi kıyafetleri dolayısıyla eylemci olarak değerlendirip gözaltına aldığını hatırlattı. Kuğulu Park’a vardığında parkta aktivistlerin olmadığını ancak 200 kadar polisin parkı işgal ettiğini aktardı: “Çocuklarını oynatan ailelere 'Buradan kalkın, burası karışacak' gibi şeyler söylediklerini duydum."
Yürüyüş saati yaklaştığında eylemcilerin sesini duyduğunu yöne doğru yöneldiğini belirten Alpar, bir grubun LGBTİ+ olduklarını düşündükleri kişilere saldırdıklarını, küfrettiklerini, “Ülkemde ibne istemiyorum” dediklerini duyduğu belirtti.
"Bir grup insan, Kennedy Caddesi’ne doğru yürüyordu. Ben de onlarla beraber Kennedy'e yöneldim. Burası çok kötüydü, işkenceye şahit oldum. 20 kişilik bir grubun, polis halka şeklinde etrafını sarmıştı. Görüntü almamıza izin vermiyorlardı, basın kartımızı göstermemize rağmen bizi devamlı itiyorlardı. O sırada caddedeyse trafik yoğun akıştaydı.
Polisin ablukaya aldığı kişilerin çemberden çıkmasına izin vermediğini ifade eden Alpar, polisin eylemcilere ve gazetecilere sürekli küfür ettiğini aktardı: "Sürekli sikmek üzere laf söylüyorlardı. Bir de aşağılayıcı amaçla söylenen 'toplar', 'ibneler' gibi laflar...."
Biber gazından ve ablukadan kurtulmak için geri çekildiğini anlatan Alpar, o sırada polisin kendisini yaraladığını fark ettiğini aktardı:
“Yoldan geçen birisi bana bacağın kanıyor dedi, o sırada fark ettim: 10 tane dikiş atıldı, raporum mevcut.
Polisin ablukaya aldığı grubun tam karşısında ise daha önce parkta da gördüğüm kişilerin de dahil olduğu bir grup, din temelli hakaretler ederek bağırıyorlardı. Onları engellemeye çalışan bir kolluk yoktu."
Ankara Onur Yürüyüşü Davasının dördüncü duruşması sanık avukatlarının beyanları ile tamamlandı. Dava, 31 Ocak 2024’e bırakıldı.
Detaylı haberi buradan okuyabilirsiniz.
(EMK)