Bartın, Amasra’da 43 madencinin hayatını kaybettiği iş cinayetiyle ilgili 23 kişiye açılan davanın 6. duruşması, Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Bartın’daki Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesi’nde (TİM) 14 Ekim 2022’de gerçekleşen göçükte 43 madenci hayatını kaybetti. İş cinayetiyle ilgili davada 7'si tutuklu 23 sanık yargılanıyor.
Geçen yıl Nisan ve Mayıs aylarındaki duruşmalarda tutuklu ve tutuksuz sanıkların, 4-25 Temmuz'da müşteki ifadeleri alınmış, 16-18 Ekim ve 15-17 Kasım'da ise 145 tanık dinlenmişti.
Eski genel müdür ve yardımcısı hakkında soruşturma izni
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, patlamaya ilişkin, eski Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürü Kazım Eroğlu ile eski Genel Müdür Yardımcısı İsmail Güner hakkında "görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla soruşturma izni verdi.
AA’nın haberine göre, izin yazısının ardından Amasra Cumhuriyet Savcılığınca "görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla hazırlanan iddianame, Bartın Ağır Ceza Mahkemesine sunulacak. İddianamenin, yürütülen mevcut yargılama dosyasına eklenip eklenmeyeceğine mahkemenin incelemesinin ardından karar verilecek.
“2 ayda bir denetlendi” iddiası
Dünkü duruşmada 13 tanık dinlendi.
TTK İş Güvenliği Şube Müdürü Burhan Arık, kurumu 2 ayda bir denetlemeye geldiklerini, tahlisiye konusunda ise 6 ayda bir eğitim aldıklarını anlattı.
Arık, patlamadan sonra arama kurtarma çalışmalarına katıldıklarını belirterek, "Eksi 350 kotuna kadar indik. Açık alevleri gördük, ters taraftan müdahale etmeye çalıştık ama alev ve dumanlar nedeniyle elimizden bir şey gelmedi" dedi.
“Karbonmonoksit seviyesi çok yüksekti”
Zonguldak'tan gelen tahlisiye ekibi sorumlusu Mustafa Yapıcı da patlamanın ardından saat 19.45 sıralarında Amasra'ya geldiklerini ve eksi 320 kotuna inerek çalışmalara katıldıklarını aktardı.
Aşağıya indiklerinde karbonmonoksit seviyesinin çok yüksek olduğunu ve alevlerle karşılaştıklarını anlatan Yapıcı, "Birkaç arkadaşımızı yaralı olarak kurtardık ama alevlerden dolayı daha ileri gidemedik. Büyük kızıl bir alev vardı" diye konuştu.
Yapıcı, Mahkeme Başkanının "Patlama neden kaynaklanmış olabilir?" sorusuna, "Patlama için ortamda metan ve onu alevlendirecek kıvılcım olması lazım. Kıvılcım nereden, nasıl çıkmıştır onu bilmek zor. Metan yüksekse havalandırmayla ilgili de sorun var demektir" yanıtını verdi.
“3-4 dakikalık 300 metre yolu 20 dakikada gidebildim”
Tanık Mustafa Demirbaş, Amasra'da barutçu olarak çalıştığından ve patlama anında madende bulunduğundan bahsederek, dinamitleri yerleştirdikten sonra görevi patlatmadan sorumlu barutçu arkadaşına devredip bölgeden ayrıldığını söyledi.
Yaklaşık yarım saat sonra, eksi 285 kotunda bulunduğu sırada büyük bir patlama sesi duyduğunu ve basınç geldiğini anlatan Demirbaş, "Normalde 3-4 dakikada gideceğim 300 metre yolu 20 dakikada gidebildim. Patlama sesi çok güçlüydü ve yaklaşık 30 saniye sürdü. Basınç beni ileriye itti, toz kalktı önümü göremedim. Hızlı bir şekilde kuyu dibine geldik ve oradan merkez izlemeyi aradık. Bize sensörlerden değer alınamadığı ve acilen dışarı çıkmamız gerektiği söylendi, biz de çıktık" şeklinde konuştu.
Teftiş kurulu raporunda “kasıtlı ihmal ifadeleri”
Tanık beyanlarının ardından söz alan müşteki avukatı Derviş Emre Aydın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının, Eroğlu ile Güner hakkında "görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla soruşturma izni verdiğini anımsatarak, teftiş kurulu raporunda, havalandırma sisteminin yetersiz olduğu, patlamanın birkaç noktada yaşandığı, su barajı ve taş tozu uygulamasının yetersiz geldiği ve aspiratör alınmaması gibi nedenlerden dolayı kasıtlı ihmal ifadelerinin yer aldığına dikkati çekti.
Yerinde inceleme için bilirkişi heyeti oluşturuldu
Söz verilen tutuklu ve tutuksuz sanıklar, önceki beyanlarını tekrar ettiklerini belirterek, tahliyelerini talep etti.
Sanık avukatları da tutukluluğun devamına yönelik mütalaaya katılmadıklarını söyleyerek, müvekkillerinin tahliye edilmesini istedi.
Ara kararında sanıkların tutukluluk halinin devamını kararlaştıran mahkeme heyeti, patlamanın yaşandığı bölgede keşif yapılmasına ilişkin, yüksek gelen gaz değerlerinin barajların açılması halinde düşebileceği görüşü bulunduğunu, bu nedenle yerinde inceleme için 2 profesörün yer aldığı bilirkişi heyeti oluşturulduğunu bildirdi.
Heyet, barajların açılıp açılamayacağı konusunda da ön rapor istenildiğini belirterek, Bakanlığın, Eroğlu ve Güner hakkında soruşturma izni vermesinin ardından iddianame hazırlanma ihtimali olduğunu ve mevcut dava dosyasıyla birleşmesine göre hareket edileceğini ifade etti.
Ne olmuştu?
Bartın’daki Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesi’nde (TİM) 14 Ekim 2022’de gerçekleşen göçükte 43 madenci hayatını kaybetti.
31 Ekim 2022 tarihli bilirkişi raporunda iş cinayetinin, ‘işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerine aykırı şekilde yetersiz teknik altyapı ve riskli çalışma koşullarında üretime devam edilmesi’ sebebiyle gerçekleştiği, bu durumun başlıca sorumlularının TTK Genel Müdürlüğü düzeyindeki yetkililer ve Amasra Taşkömürü İşletmesi’nin yönetim kademesi olduğu tespit edildi.
ÇHD, “Soruşturma kapsamında toplanan deliller ve hazırlanan bilirkişi raporları 14 Ekim 2022 tarihinde 42 madencinin ölümüne neden olan patlamanın, Sayıştay raporlarında öngörülen risklere rağmen; gerekli teknik alt yapı oluşturulmadan, havalandırma sistemi düzenlenmeden, yeterli yatırım yapılmadan, işçi sağlığı ile iş güvenliği önlemleri alınmadan yüksek metan seviyelerinde üretime devam edilmesi ve çalışma alanlarında kömür tozu patlamasına ilişkin herhangi bir tedbir alınmaması nedenleriyle gerçekleştiğini gösteriyor. Personel sayısındaki yetersizliğin, eğitim ve denetim eksikliklerinin de katliama etkisi olduğu, bilirkişi raporuyla tespit edildi” açıklamasını yaptı.
Savcılık, bilirkişi raporu doğrultusunda sorumlulukları tespit edilen TTK Genel Müdürlüğü ve Bakanlıklar bünyesinde çalışan dokuz kişi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından 26 Aralık 2022’de soruşturma izni istedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin imzalı, 16 Mart tarihli yazı ile Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma izni istenen iki iş başmüfettişi hakkında soruşturma izni verilmediğine dair karar, soruşturma dosyasına gönderildi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının cevabi yazısında da keşif işlemi yapılmadan soruşturma izni talebine cevap verilmeyeceği bildirildi.
TIKLAYIN - Bakanlıklar, müfettişler için soruşturma izni vermedi
Davada 7’si tutuklu 23 sanık yargılanıyor.
TIKLAYIN - “Madendeki iş cinayetinde deliller incelenmeden iddianame yazıldı”
İddianamede ne var?
Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir'in de bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.
Şüphelilerden TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural ile kartiyelerden (birkaç üretim ünitesinden oluşan ocak) sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan tutuklanmış; 4 şüpheliye adli kontrol hükümleri uygulanmış, şüphelilerden 3'ü çıkarıldıkları hakimlikçe, 9'u savcılık sorgularının ardından serbest bırakılmıştı. Bu şüpheliler arasında yer alan bir kişi hakkında da soruşturma sürecinde "takipsizlik" kararı verilmişti.
İddianamede, tutuklu sanıklar Özdemir, Ekmekci, Soylu ve Tural hakkında 42 kez "olası kastla öldürme" suçundan toplam 840 yıldan 1050 yıla kadar, 4 kez "olası kastla yaralama" suçundan da toplam 4 yıl 16 aydan 12 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Bu 4 sanığın iki suçtan toplam 844 yıl 16 aydan 1062'şer yıla kadar mahkumiyeti talebinde bulunulan iddianamede, diğer 4'ü tutuklu 19 sanığın ise "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
(AS)