Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Sekreteri Turan Eser, Alevi bir ailenin başvurusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) zorunlu din dersinin "eğitim hakkı"nın ihlali olduğuna karar vermesini memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) başkanı Turgut Öker de "Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti ve ilgili çevreler bu karardan sonra, hiç bir şeyin arkasına sığınmadan halen okullarda okutulan zorunlu din dersini hemen kaldırmalı, yeni yapılacak Anayasada da buna uygun bir düzenlemeye gitmelidir" dedi.
"Hükümet gerekeni yapmalı"
Öker, yaptığı yazılı açıklamada "Bizim baştan beri söylediğimiz gibi çok açık bir insan hakları ihlali olan zorunlu din dersleri uygulaması asıl olarak Alevi çocuklarının asimilasyonu için kullanılıyordu. Yaklaşık 25 yıldır uygulanan ve Alevilere Sünniliği empoze eden, inanç özgürlüğü ile bağdaşmayan bu uygulamaya karşı AİHM’in verdiği karar beklediğimiz bir karardı" diye ekledi.
Eser de yaptığı açıklamada "Siyasi iktidar demokratik ve özgürlükçü laiklik tanımına uygun inanç ve vicdan özgürlüğü kayıtsız şartsız güvence altına alacak düzenlemeleri , ilgili toplumsal kesimlerle birlikte derhal hazırlamalıdır. Kimse inancından dolayı, hiz bir alanda ayrımcılığa maruz kalmamalıdır" dedi.
"Çoğulculuk ve objektifliğe aykırı"
Türkiye'de zorunlu din ve ahlak kültürü dersleri askeri darbenin ardından oluşturulan 1982 Anayasasıyla başladı. Zorunlu dersler sadece Sünni Müslümanlığı içerdiği ve laik devletin din dersi veremeyeceği iddiasıyla eleştiriliyordu.
Hasan Zengin, ilkokulda okuyan çocuğunun din derslerinden muaf tutulması talebi reddedilince 2004'te AİHM'e başvurdu.
Mahkeme bugün açıkladığı kararında, zorunlu din derslerinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) ek 1 nolu Protokol'ün "eğitim hakkı"nı düzenleyen 2. maddesinin ihlali olduğunu söyledi.
AİHM, Türkiye'den eğitim sistemini bu maddeyle uyumlu hale getirmesini istedi. Ders kitaplarını, müfredatı ve Milli Eğitim Bakanlığı yönergelerini inceleyen mahkeme kararında 1990'dan bu yana Hıristiyan ve Musevi çocukların muaf tutulmasının dersin ayrımcılığına kanıt olduğunu vurguladı.(EÜ)