Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türkiye'yi mahkum ettiği zorunlu din dersleriyle ilgili davanın avukatı ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kazım Genç, Türkiye hükümetinin kararın gereklerini yapmak için süresinin dolduğuna işaret etti.
bianet'in görüştüğü Genç, AİHM'nin kararı 9 Ekim'de verdiğini, Türkiye'nin üç aylık itiraz süresi içinde itiraz etmediğini ve kararın gereklerini yerine getirmek için süresinin 9 Nisan'da dolduğunu anımsattıktan sonra altını çizdi: "Hükümet hiçbir şey yapmadı."
AİHM kararlarının uygulanmamasıyla ilgili Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi hükümetleri uyarabiliyor; süreç o devletin Konsey üyeliğinden düşürülmesine kadar varabiliyor. Genç, konuyu Bakanlar Komitesi'ne taşıyacaklarını ve takip edeceklerini de ifade etti.
Hükümet ne yapmalıydı?
Genç AİHM kararına göre Türkiye'nin ya din dersini zorunlu tutan Anayasa'nın 24. maddesini ve Milli Eğitim Kanunu'nun 12. maddesini ya da bu dersin müfredatını değiştirmesi gerektiğini söyledi.
Ancak Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik müfredatı zaten değiştirmiş olduklarını, bunun için ayrıca bir adım atmaya gerek olmadığını savunmuştu.
Oysa Genç, bu savın geçersiz olduğunu şöyle açıklıyor:
"Müfredatın objektiflik, dinlere eleştirel bakış ve çoğulculuk niteliklerini bütüncül olarak taşıması gerekiyor. Ölçüt bu. Oysa bu yok."
Genç, sözünü ettiği ve hep birlikte gerçekleşmesi gereken bu ölçütleri de açıklıyor.
Objektiflik: Tüm dinlere objektif bakış açısı.
Eleştirellik: Tüm dinlere eleştirel yaklaşım.
Çoğulculuk: Tüm dinleri kapsayacak şekilde çoğulcu yaklaşım.
Genç bu ölçütlerin Budizm'den Hıristiyanlığa, Yezidilikten Aleviliğe, Süryaniliğe kadar geniş bir yelpazede olması gerektiğini de ekledi.
Danıştay kararlarında AİHM kararına dayanmıştı
Yine Genç'in avukatı olduğu Hatice Kese ve Ali Kenanoğlu davalarında, Danıştay 8. dairesi AİHM kararına atıfta bulunarak hükümet aleyhine karar vermişti.
Genç: Durum insanları inançlarını açıklamaya zorluyor
Hükümetin düzenlemelerinin din dersinden muaf olmak için insanları dini inançlarını açıklamaya zorladığını, bu dersi görmek istemeyenlerin gerekçe sunarak başvuruda bulunmak zorunda kaldığını söyleyen Genç "Bu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin düşünce, vidan ve din özgürlüğünü düzenleyen 9. maddesine aykırı" dedi.
Genç, bunun uygulamadaki sonucunun anlamsız olduğunu da söyledi: "Bu devlete 'Ben üniversite sınavına girmeyeceğim' diye başvurmaya benziyor." (TK)