Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), kapatılan Demokratik Halk Partisi’nin (DEHAP) Batman Merkez İlçe Başkanı Abdulcelil İmret'in başvurusunu karara bağladı.
AİHM, İmret’in cezalandırılmış olduğu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 220/7 maddesiyle ilgili “öngörülemez olduğu ve aşırı geniş yorumlandığı” tespitinde bulundu.
Bu madde, “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır” hükmünü içeriyor.
Türkiye İmret’e, 7 bin 500 Euro manevi tazminat ile 2 bin 424 Euro mahkeme masrafı ödeyecek.
Abdulcelil İmret'e 2005 yılında katıldığı 10 basın açıklaması ve etkinlik nedeniyle Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi 26 Eylül 2006 tarihinde “silahlı örgüte yardım etmek” suçundan mahkum etmişti.
Kararın Yargıtay tarafından onanması üzerine Abdulcelil İmret 7 Eylül 2010 tarihinde avukatları Erkan Şenses ve Tahir İmret aracılığıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruda bulundu.
“Bu karar, her dava için tartışma yaratır”
İmret’in avukatı Erkan Şenses bianet’e yaptığı açıklamada, “Bu kararın şöyle bir sonucu var; TCK 220/7 hükmünün ya Yargıtay Ceza Genel Kurulu gibi bir üst merci kararıyla veya yasal değişiklikle çerçevesi net çizilmeli. Aksi durumda bu hükmün uygulandığı her davada öngörülemezlik hususu tartışılacak” dedi.
Şenses, davayla ilgili de şu bilgileri verdi:
“Abdulcelil İmret hakkında Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 10 defa örgüt propagandası yapmak suçundan dava açılmasına rağmen duruşmada savcı, İmret’in ‘silahlı örgüte yardım’ suçundan cezalandırılması görüşünde bulunmuştu.
“Mahkeme de bu görüş doğrultusunda İmret’e silahlı örgüte yardım suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi.
“Karar Yargıtayca onaylandıktan sonra 3. yargı paketiyle cezada indirim yapma hakkı getirildi, mahkeme de cezada 1/6 oranında indirim yaparak 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezası verdi.
“AİHM önünde TCK 220/7 hükmünün öngörülemez olduğunu belirterek yasallığını tartıştık. AİHM dosyayı toplanma özgürlüğü içinde inceleyerek TCK 220/7 hükmünün öngörülemez olduğu ve aşırı geniş yorumlandığını tespitinde bulundu.”
Kararın Yargıtay tarafından onanması üzerine Abdulcelil İmret 7 Eylül 2010 tarihinde avukatları aracılığıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruda bulunmuştu.
Cumhuriyet ve Büyükada davalarında aynı suçlama
Cumhuriyet gazetesi davasında da sanıklara yöneltilen suçlamalardan biri, TCK’nın 220/7 maddesi, uyarınca “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır” hükmüydü.
TIKLAYIN - Cumhuriyet Davasında Toplam 81 yıl, 45 gün Ceza, Akın Atalay Tahliye
Cumhuriyet davasında karar 25 Nisan 2018’de açıklandı; 15 kişi hakkında toplam 81 yıl, 45 gün hapis cezası verildi, üç kişi beraat etti. Can Dündar ve İlhan Tanır'ın dosyaları ayrıldı. Dosya şu an istinaf mahkemesinde.
TIKLAYIN - Cumhuriyet Davası Kronolojisi
Aynı şekilde Büyükada davası’nda da hak savunucularına bu suçlama yöneltiliyor.
Büyükada’da hak savunucularının güvenliği konulu bir toplantıya katıldıkları için suçlanan 11 hak savunucusunun yargılandığı dava İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Sonraki duruşma 7 Kasım 2018’de.
TIKLAYIN - Mahkeme Taner Kılıç'ın Tutukluluğunun Devamına Karar Verdi
(AS)