Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) Medya Özgürlüğü Temsilcisi Miklos Haraszti, Türkiye yetkilileri, "Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları" başlıklı kitabı nedeniyle gazeteci Nedim Şener hakkında 28 yıla kadar hapis istemiyle açılan iki davaya son vermeye çağırdı.
İfade özgürlüğünü kısıtlayan düzenlemelerin acil olarak gözden geçirilmesi çağrısı da yapan Haraszti, Avusturya'nın başkenti Viyana'dan yaptığı yazılı açıklamada, "Şener hakkındaki yargılama, hem AGİT hem de Avrupa Konseyi'nce eleştirel yayınlara tanınan özgürlük standartlarını yok sayarak yapılmıştır" dedi.
"Adalet, intikam eylemine indirgenemez"
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoglu'na bir mektup gönderen Haraszti, Şener'in yaptığının, "Hrant Dink'in öldürülmesine giden süreci ve ardından faillerin yargılamasıyla davanın ele alınışındaki eksiklikleri eleştirel bir dille değerlendirmek" olduğuna işaret etti ve ekledi: "Adalet, eleştirilen yetkililerce bir intikam eylemine indirgenmemeli"
Mektubunda Haraszti, "Medya özgürlüğüne dair taahhütler ancak araştırmacı gazetecilik yasaların tam desteğini arkasına alırsa ve olası kusurlar cezai yaptırıma tabi tutulmazsa yerine getirilebilir" ifadelerine yer verdi.
TCK, TMY, İnternet Yasası değiştirilmeli
AGİT Medya temsilcisi, Türkiye'de ifade özgürlüğünün daha fazla kısıtlanmaması için TCK, Terörle Mücadele Yasası (TMY), Basın Yasası ve 5651 Sayılı İnternet Suçlarına İlişkin Yasası'nın günün koşullarına göre değiştirilmesi gerektiğini savundu.
"Yetkililer, Şener'e yönelik suçlamaları düşürerek, Türkiye'de hoşa gitmeyen haberleri verenleri cezalandırmaya son verebilir ve bunun yerine ifade özgürlüğü alanında çok ihtiyaç duyulan yasal reformları yapabilirler."
Hem ağır ceza hem Asliye Cezada yargılanıyor
İstanbul 11.Ağır Ceza Mahkemesi'nde 26 Haziran'da görülecek davada Şener hakkında toplam 20 yıl, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 10 Haziran'da devam edilen yargılamadaysa 8 yıl hapis cezası isteniyor.
Haraszti, Dink'in 1915'te Ermenilerin öldürülmesini kamuya açık bir şekilde resmi ve tarihe karşı gelecek şekilde tartıştığını, 2005 yılında "Türklüğü aşağılamak" iddiasıyla mahkum edildiğini ve Ocak 2007'de de radikal gruplarca öldürüldüğünü anımsattı. (EÖ)