İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, "Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları" Kitabında Hrant Dink Cinayeti öncesi ve sonrası Jandarma, Polis ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) içerisindeki ihmalleri ve ihmallerini gizleme yönündeki çabalarını gözler önüne seren gazeteci Nedim Şener'i yargılamaya başladı.
Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinde istihbarat birimlerinin ihmalinin anlatıldığı kitabın yazarı olan Milliyet gazetesi muhabiri Şener'in yargılanmasına başlandı.
"Kitaptaki telefon görüşmeleri medyada zaten vardı"
Dünkü duruşmaya tutuksuz sanık olarak yargılanan kitabın yazarı ve Milliyet gazetesi muhabiri Nedim Şener ile avukatı Yücel Döşemeci katıldılar. Şener'e, gazetenin Yayın yönetmeni Sedat Ergin de duruşmayı izleyerek destek verdi.
Duruşmada savunmasını sunan gazeteci, kitabın "adil yargılamayı etkilemeyi teşebbüs" etmediği, sadece adaletin gerçekleşmesine katkı yapmayı hedeflediğini ifade etti.
Şener, ''haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçunda söz edilemeyeceğini, polis muhbiri Erhan Tuncel ile polis Muhittin Zenit arasında geçen görüşmelerin basit bir İnternet aramasıyla bulunabileceğini, bu görüşmelerin kitabın yazılmasından çok önce medyada yayımlandığını söyledi.
IPI: Baskılar her geçen gün artıyor
Şener'in yargılanması dolayısıyla bir açıklama yayımlayan Basın Enstitüsü Derneği-IPI Ulusal Komitesi, Türkiye'de basın üzerindeki baskıların her geçen gün arttığına işaret ederek, Şener'in 28 yıl hapis cezası istemiyle yargılanmasının bunun en çarpıcı örneği olduğunu bildirdi.
Ceza Yasası'nın (TCK) 301. maddesinde geçen yıl yapılan değişikliğin basın özgürlüğünü güvence altına almaya yeterli olmadığını duyuran kuruluş, "Tüm itirazlarımıza rağmen, Türk Ceza Yasası, Basın Yasası ve Terörle Mücadele Yasasında ifade ve basın özgürlüğünü tehdit eden maddeler olduğu gibi duruyor" açıklaması yaptı.
Örgüt, Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesinde sorumlu tutulan sanık Ogün Samast için bile bu kadar ağır ceza istenmediğine dikkat çekti.
"Gazeteci arkadaşımız Hrant Dink'in öldürülmesi ile ilgili ihmalleri, iddianamede, Başbakanlık tarafından yürütülen soruşturma belgelerinde ve avukat dilekçelerinde yer alan olayları anlaşılabilir bir düzenleme içinde ortaya çıkartmaya çalışan Nedim Şener'e istenilen hapis cezası katil zanlısı için istenilenden fazladır.
"Gazetecileri ceza tehdidi altında bırakan yasal uygulamaların sona erdirilmesini için yetkililerden ivedi çözümler bekliyoruz"
TGC: Dava tehdidi yeni düzenlemelerle kalkabilir
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) de, Şener'in iki ayrı davadan yargılandığı, bunun endişe verici olduğunu bildirmişti:
"İfade özgürlüğünün korunması ve sağlanması için öncelikle zihniyetler değişmeli. Bu her açılan dava ile yeniden ortaya çıkıyor. Sadece Şener'i değil tüm gazetecileri ilgilendiren böyle bir sonucun doğmasına neden olan yasal düzenlemeler, yeniden ve tüm boyutlarıyla düşünülmeli"
"Açılan her ceza davası üzerinden demokrasi, ifade ve basın özgürlüğü sorununu tartışmak yerine, gazetecilerin ceza davaları tehdidi altında çalışmalarına neden olacak yasal düzenlemelerden vazgeçilerek bu yöndeki uygulamaların sona erdirilmesi hepimizin sorumluluğu olmalı. Asıl olan ifade özgürlüğüdür. Kamu makamlarının müdahalesi ise istisna olmalı." (EÖ)