ABD ve İngiltere'ye ait savaş uçaklarının Yemen'de birkaç kentte bazı noktalara yönelik hava saldırısı düzenlediği bildirildi.
Anadolu Ajansı’nın Yemen'deki yerel kaynaklara dayandırdığı habere göre, ABD ve İngiltere'ye ait savaş uçakları gece saatlerinde Yemen'in başkenti Sana, Hudeyde ve Taiz kentlerinde bazı noktalara hava saldırısı düzenledi.
ABD medyasına açıklama yapan bazı ABD’li yetkililer ise ABD ve İngiltere ordu kuvvetlerinin en az 12 Husi hedefini vurduğunu, saldırıların savaş uçakları ve Tomahawk füzeleriyle yapıldığını bildirdi.
Husilerin haber ajansı SABA da başkent Sana, Hudeyde, Sada ve Zemar kentlerinin “ABD saldırganlığına maruz kaldığı” bilgisini paylaştı.
Husiler kimdir?
Biden’den açıklama
ABD Başkanı Joe Biden, Yemen'deki hava saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Biden, açıklamasında, "Bugün, talimatımla, ABD ordu güçleri İngiltere ile birlikte ve Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda'nın da desteğiyle Yemen'de Husi isyancıları tarafından kullanılan bazı hedeflere hava saldırısı düzenledi" ifadesini kullandı.
Saldırıların, Husilerin Kızıldeniz'deki eylemlerine doğrudan misilleme olduğunu belirten Biden, sonuncusu 9 Ocak'ta gerçekleşen ve Husilerin doğrudan Amerikan gemilerini hedef aldığı bir dizi saldırıya uluslararası koalisyonla yanıt verdiklerini kaydetti.
Husilere karşı hem bölgede ABD öncülüğünde kurulan deniz gücüne hem de uluslararası kamuoyunda oluşan yaklaşıma dikkati çeken Biden, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde önceki gün alınan ve Husilerin saldırılarına son vermesi çağrısı yapan kararı hatırlattı.
"Yemen'deki bu saldırılar, ABD ve müttefiklerinin dünyanın en kritik ticari rotalarından birindeki seyrüsefer özgürlüğünün tehlikeye atılmasını ve personelimizin hedef alınmasını tolere etmeyeceğimizin açık mesajıdır" diyen Biden, gerekmesi halinde bundan sonra da ileri tedbirleri almakta tereddüt etmeyeceğini vurguladı.
İsrail, Husi saldırılarına karşı Kızıldeniz’e savaş gemileri konuşlandırdı
El-Husi: Saldırılar cevapsız kalmayacak
Ensarullah Hareketi'nin lideri Abdulmelik el-Husi, Yemen'e yönelik saldırıların 'cevapsız kalmayacağını' açıkladı.
Husilere ait El-Mesire televizyon kanalına konuşan El-Husi, ABD'den gelecek herhangi bir saldırıya verilecek tepkinin 9 Ocak'ta gerçekleştirdikleri operasyondan 'çok daha büyük olacağını' ifade etti.
El-Husi, "Kim halkımıza karışmak veya saldırmak isterse, bedelini ödeyeceği bir çatışmaya girerek askeri risk alıyor demektir. Nefesimiz uzundur, halkımız büyük ve uzun çatışmalara dayanabilecek güçtedir" diye konuştu.
Bu bağlamda ABD ve İngiltere'yi "diğer ülkeleri de Yemen halkıyla çatışmaya dahil etmeye" çalışmakla suçlayan El-Husi, Asya ve Avrupa ülkelerine "ABD'nin sözüne uymamaları" çağrısında bulundu.
Husi güçlerinden misilleme
Husilerin siyasi büro üyesi Ali el-Kahhum, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, “Yemen'in yanıtı (ABD ve İngiltere'ye) gecikmedi. Yemen silahlı kuvvetleri, Kızıldeniz'deki ABD-İngiliz savaş gemileri ile askeri bölge ve üslerine güçlü bir şekilde karşılık veriyor” dedi.
Sana hükümetindeki Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin el-İzzi de X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, "Ülkemiz, ABD ve İngiliz gemileri, denizaltıları ve savaş uçakları tarafından büyük bir saldırıya maruz kaldı. Hiç şüphesiz ABD ve İngiltere, bu bariz saldırganlığın tüm vahim sonuçlarına ağır bir bedel ödemeye hazırlanmak zorunda kalacak." ifadelerini kullandı.
Kızıldeniz'de yaşananlar
Son dönemlerde Yemen'deki Husilerin, İsrail'in Gazze'ye saldırılarına karşılık ticari gemilere yönelik eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı almıştı.
Pentagon, 6 Aralık 2023'te Yemen'deki Husi güçlerinin Kızıldeniz'deki ticari gemilere yönelik saldırılarına karşı uluslararası "Deniz Görev Gücü" kurulması için görüşmeler yaptıklarını bildirmiş, 18 Aralık'ta da "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu misyon oluşturulduğunu duyurmuştu.
Husilerin saldırıları, Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan ve küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'sinin yapıldığı Süveyş Kanalı'ndan geçişleri tehlikeye atarken, Kızıldeniz'de ticari gemilerin uğradığı saldırılar ve şirketlerin pes peşe aldığı kararlar, küresel ekonomide yeni bir "tedarik zinciri krizi"nin başlayacağına ilişkin endişeleri artırmıştı.
(VC)