Fotoğraf: Hasan Yazgar/Diyarbakır Barosu
Diyarbakır Barosu, Baro Başkanı Tahir Elçi’yi ölümünün beşinci yılında vurulduğu yerde andı.
Dört Ayaklı Minare’nin önünde gerçekleşen anmada açıklamayı Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın yaptı. 5 yıldır Tahir Elçi’nin faillerini aradıklarını belirten Aydın, “Beş yıldır kalın bir cezasızlık zırhıyla korunan Tahir Elçi’nin faillerini arıyoruz.
"218 hafta boyunca Diyarbakır Adliyesi önündeki adalet arayışımıza, dava açıldıktan sonra ara verdik. Bundan sonra gerçeği arayış çabalarımızı, mahkeme salonlarında sürdürmeye karar verdik.
"Ancak yapılan ilk duruşma gösterdi ki, soruşturma sürecindeki cezasızlık politikası aynı şekilde mahkemeye de sirayet etmiş durumda. Diyarbakır Barosu, meslektaşlarımızın da destek ve dayanışmasıyla bu cezasızlık politikasına, gerçeği perdeleme çabasına karşı mücadele etmeye devam edecektir” dedi.
"Çözümsüzlük can almaya devam ediyor"
“Türkiye’de hiçbir yurttaşın hukuk güvenliği yok” diyen Aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tahir Elçi’nin aramızdan koparılışından sonra ne değişti derseniz, 'şark cephesinde değişen bir şey yok', toplum olarak hapsedilmeye çalışıldığımız karanlık, daha da zifirileşti.
"Bu ülkede artık hiçbir yurttaşın hukuk güvenliği yok. Seksen milyon insan olağan şüpheli, her sabah kırılan ya da çalınan kapılar, gözaltına alınan onlarca kişi haberiyle güne başlamak rutin bir hale geldi.
“İşkence, yasadışı öldürmeler, kadın cinayetleri, çocuk istismarları, çevre katliamları konusunda yargının sağır edici sessizliğine tanıklık ediyoruz.
"Kürt Meselesinin barışçıl çözümü konusunda Tahir Elçi’nin bıraktığının çok gerisindeyiz. Mesele tümüyle güvenlik bürokrasisine terk edilmiş durumda. Çözümsüzlük politikası, can almaya ve can yakmaya devam ediyor.
"Meslektaşların yolunda yürüyor"
"İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğü ağır bir tehdit altında. Binlerce insan sosyal medya ve diğer iletişim araçlarından fikirlerini paylaştıkları için soruşturma ve kovuşturma tehdidi altında. Aynı şekilde meslek etiğine uygun bir şekilde görevlerini yapan onlarca gazeteci hapiste.
"Hapishaneler; fikirlerinden dolayı tutuklanan siyasetçiler, sivil toplum temsilcileri, gazeteciler için kalıcı bir ikametgaha dönüşmüş durumda. Her yıl tedavisi yapılmayan onlarca hasta mahpusun cenazeleri çıkıyor cezaevlerinden.
"Mesleğimize ve meslektaşlarımıza yönelik saldırılar ve tacizler de daha da aratarak devam ediyor. Avukatlar mesleki faaliyetleri nedeniyle gözaltına alınmakta, tutuklanmakta ve cezalandırılıyor. Ama gözün arkada kalmasın Sevgili Başkan, binlerce meslektaşın senin bıraktığın yerden kararlılıkla adalet ve insan hakları mücadelesini sürdürüyor.
"İşte senden sonra memleketin pürmelali böyle Sevgili Başkan. Demokratik, özgür ve barış içinde bir yaşam hayalin, bizim de hayalimiz. Düşlerinin ve düşlerimizin savunucusu olmaya, bunlar için mücadele etmeye devam edeceğiz.” (RT)