Omer Hammud 30 yaşında 11 yıl önce eşi ve bir çocuğuyla yasal yollardan Suriye’den Türkiye’ye geliyor. Türkiye’de geçici sığınmacı statüsüyle oturum izni alıyor.
İstanbul Samandıra’da yaşam kuruyor ve bir fabrikada şoför olarak çalışıyor.
Türkiye’de 2 çocuğu daha dünyaya geliyor.
En büyük çocuğu ve Türkiye’de dünyaya gelen en küçük çocuğu engelli, her iki çocuğu da belli aralıklarla doktor kontrolüne gidiyor.
Hammud, ölümden kaçıp yeni bir yaşam kurmuşken 22 Ocak günü hayatı başladığı yere geri döndü.
Seçim sath-ı mailine girerken muhalefet partilerinin “Suriyelileri geri göndereceğiz” vaadi özellikle Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın nefret söylemleri iktidarı harekete geçirdi.
İçişleri Bakanlığı geçtiğimiz nisan ayından bu yana sığınmacı statüsünde olan 500 bini aşkın Suriyeliyi, zorla dönüş belgesi imzalatarak geri gönderdi.
Geri gönderilenler arasında Omer Hammud da yer alıyor.
Dönüş belgesini imzalamamasına rağmen imzaladığı ifade edilerek sınır kapısından Suriye’ye itiliyor.
Omer Hammud eşi Halime Hammud, eşinin beş paket kaçak sigara aldığı için sınır dışı edildiğini, şu an çocuklarıyla yalnız kaldığını söyledi.
Devamında şunları anlattı:
“Eşim kaçak sigara daha ucuz olduğu için 5 paket alıyor, sadece 5 tane sigara. Polis kontrolüne denk geliyor, polis sigaraları görüyor kaçak sigara olduğunu ve neden kaçak sigara aldığını soruyor. Yasak olduğunu söylüyorlar ve karakola götürüp ifadesini alacaklarını ve bırakacaklarını söylüyorlar.
“Eşim korkmuyor polislerle gidiyor ama sonra Tuzla Göç İdaresine gönderiyorlar. İki gün orada kaldı, kağıt imzalamasını istiyorlar, imzalamazsa aylarca kampta kalacağını söylüyorlar. Eşim imzalamıyor, gitmek istemediğini çocuklarımızın olduğunu hasta olduklarını söylüyor. ‘Tamam o zaman kal’ diyorlar.
“Sonra bir gece gelip çıkarıyorlar, tekrar soruyorlar ‘kim imza atacak’ diye, eşim yine atmıyor. 40 kişiyle beraber otobüse koyuyorlar, eşim imza atmadığını söylüyor ama sonra imzaladın diye kağıt gösteriyorlar ve Suriye kapısına bırakıyorlar.
“Şu an Atme Kampında bir çadırda kalıyor. 2 bin 500 TL kira veriyoruz. Üç çocuğum var, ikisi hasta, büyük çocuğum nöbet geçiriyor. Eşim gelmezse ben burada kalamam gitmek zorundayım ama orada da yaşam yok. Çocuklarım çok küçük eşimin geri gelmesine izin verilmesini istiyorum. Biz Türkiye’de kimseye zarar vermedik, eşimin gelmesine izin verilsin. Biz gidersek öleceğiz.”
(RT)